BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL  /  EMLAK

Müteahhitlerden çarpıcı itiraflar!

Marmara depreminin yaşandığı 1999'dan sonra yapılan binalar kullanılan malzemeler ve standartları itibarıyla sağlam.

Abone ol

Şehirlerdeki konut stokunun büyük bölümünü oluşturan 1970'li yıllarda yapılmış binalar ise bugün yeniden yıkılıp yapılmayı gerektirecek kadar çürük.

Ali Sami Yen Stadı arsasının da sahibi nitelikli konut üreticilerinden Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, 1970'li yıllarda yaptıkları konutları çürük malzemeden inşa ettiklerini itiraf etti.

Zaman'ın haberine göre İzoduo, Mintec Yapı Kaplamaları ve Modern Mortgage Institute firmalarının sponsorluğunda ve Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) organizasyonuyla düzenlenen "Asırlık konutlar yapmalıyız" panelinde inşaat sektörünün önde gelen isimleri ve ekonomi gazetecileri konuyu tartıştı. Kaliteli malzeme olmadığı için mecburen 35 yıl önce bugün ayakta kalma ömrünü doldurmuş binalar yaptıklarını belirten Aşçıoğlu şu itirafta bulundu: "1970'lerde Bulgaristan'dan gelen çekme, hurda demiri inşaatlarda kullanırdık. Deniz kumunun topak topak çamurunu ayıklardık. Çimentoda kuyruk olurdu, hazır beton yoktu. Statik hesaplarında standart bugünkünden 4-5 kat geriydi. O gün için elimizdeki malzeme buydu. Ama bugün için Türk insanının bu yapılarda yaşamak hakkı değil. Bütün inşaat firmaları o yıllarda binalarını bu şekilde diktiler. İstanbul'daki binaların yüzde 70'i sorunluysa suçlu hepimiziz."

Ağaoğlu İnşaat'ın patronu Ali Ağaoğlu da 1970'lerde 'deniz kumu ve hurda demirden' bina yaptığı itirafında bulunmuştu.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı ve Teknik Yapı Holding'in sahibi Nazmi Durbakayım da, eski yapılara göre yeni inşa edilenlerin kıyas kabul etmez derecede sağlam olduğunu söyledi. Durbakayım, "30 yıl önce 55'i geçmeyen beton gerilimi standardı günümüzde 150-200'lere çıktı. Nervürsüz demir artık üretilmiyor, önceden sadece düz çubuk üretiliyordu." dedi. Türkiye'de şehir planlarının her 10 yılda bir değiştiğini belirten Durbakayım, "Plan karmaşası devam ettikçe bırakın asırlığı 20 yıllık bina bile yapılması zor." şeklinde konuştu.

"Türkiye'de böylesine çarpık kentleşme varken nasıl oluyor da üniversitelerdeki inşaat akademisyenleri ses çıkarmıyor, isyan etmiyor şaşırıyorum." diyen Önay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş da, "Çocuklarımıza sağlıksız konutlar teslim etmenin endişesini duyuyorum." dedi. Canan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Necati Akyazıcı ise, "Türkiye'nin asırlık binalara ihtiyacı olduğunu anlatarak istesek 200 yıllık binalar bile yapabiliriz. Mimarlarımız yeterli bilgi ve beceriye sahip. Ancak bu noktada yetkileri daha da artırılmalı." dedi.

Doğa Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Duek de "Firmanın kendi içinde ise iş bölümü yok. Kredi kullanımı, pazarlama, müteahhitlik konut firmasının sorumluluğunda oluyor. Ama örneğin ABD'de pazarlama profesyonel şirketlere veriliyor. Bu noktada işbirliğine gitmeliyiz." diye konuştu. Panelde Zaman Gazetesi Emlak Editörü İbrahim Balta ile Hürriyet Gazetesi'nden Sadi Özdemir, Mintec Yapı Kaplamaları Genel Müdürü Ayşe Mortaş, Cumhuriyet Gazetesi'nden Murat Gülderen ve Yeni Şafak'tan Yılmaz Yıldız sektörle ilgili gözlemlerini paylaştı.