BIST 10.277
DOLAR 32,32
EURO 34,84
ALTIN 2.390,37
HABER /  GÜNCEL

Musul'da gündelik hayat daha ne kadar normal kalacak?

Radikal İslamcı IŞİD militanlarının elindeki Musul'da gündelik hayat nasıl devam ediyor? BBC muhabiri Jim Muir hayatın görece olarak normal devam ettiğini söylüyor. Peki bu sakinlik ne kadar devam edecek?

Abone ol

Doğudan gelen ana yol Musul'un dış kesimlerine doğru uzandıkça, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları tarafından korunan ve Kürt peşmerge güçlerinin cephe hattında tuttuğu pozisyonlardan sadece birkaç yüz metre ötede bulunan kontrol noktasında dalganan siyah bayrak, sıcak dalgasının içerisinde parlıyor.

Yabancı olduğu her halinden belli olan birinin gidebileceği güvenli mesafe işte bu kadar.

IŞİD dikkat çekmekten sakınıyor ve Musul'u şu anda göreceli olarak daha gevşek bir şekilde yönetiyor. Musul'daki yönetimi bir dizi başka isyancı güçle paylaşıyorlar: muhalif Sünni aşiretler, hayal kırıklığına uğramış eski askerler, Saddam Hüseyin'in Baas partisinin destekçileri ve diğerleri.

Fakat IŞİD, IŞİD ve yabancıları kaçırdığına dair kanıta gerek duyulmayan bir sicili var - en yenisi Musul başkonsolosluğunda kaçırılan 49 Türk vatandaşı: Şu anda özgürlüklerine kavuşmaları için yoğun bir görüşme trafiği sürüyor.

Fakat, Musul'un IŞİD geldiğinde kaçmayan yaklaşık 2 milyon sakini - ve işgalden bu yana geri dönen az sayıda kişi- için hayat, ironik bir şekilde bazı açılardan daha iyi durumda. En azından şimdilik.

Musul sakinleri hükümet güçleri kentte iken şehirde dolaşmayı imkansız hale getiren kontrol noktalarının, patlamaya karşı dikilen duvarların ve engellerin kaldırıldığını, etrafta dolaşmanın çok daha kolay hale geldiğini söylüyor.

Ayrıca sık sık yaşanan bombalı saldırılar ve vurulmalar da artık yaşanmıyor - belki de bu kısmı şaşırtıcı değil, çünkü bu saldırıların arkasında olan isyancılar şu anda yönetimdeler.

Ana yolda şehrin içine ve dışına doğru akan trafiğe bakılırsa, en azından görünüşte hayat normale dönmüş gibi.

Musul'a giriş yapan araç sayısı çıkandan daha fazla gibi görünüyor ve çıkış yapan araçlar da çaresiz mültecilerle dolup taşmıyor.

İçi gülümseyen kadın ve erkeklerle dolu bir aracın direksiyonunda oturan bir adam "Sadece bir aile ziyareti için gidiyoruz" diyor.

"Hizmetler dışında, herşey tamam. Güvenli. Ama insanlar endişeli, Musul'un neye dönüşeceğini bilmiyorlar," diyor.

"Ordunun şehri geri almak için savaşmasından korkuyorlar. Top ateşlerinden hava bombardımanından korkuyorlar."

Şehirden çıkanların hemen hepsi ciddi su, elektrik ve benzin sıkıntısından bahsediyor. Petrol arzı fiyatları Irak Kürdistanı'nda yedi sekiz kat artışmış durumda.

Kadınlar her ne kadar örtünüyorsa da artık örtü takmak zorunda olmadıklarını söylüyor.

Hepsi IŞİD'in kendilerini rahatsız etmediğini söylüyor.

Fakat IŞİD militanlarının şehrin zengin kültürel mirasının sembollerinden bir kısmını yok ettiğine dair haberler geliyor.

19. yüzyıl müzisyeni Osman el Musuli ve Abbasi dönemi şairi Ebu Temmam'ın heykellerinin yıkıldığı ve 12. yüzyıl tarihçisi İbn el Ethir'in türbesinin yerle bir edildiği söyleniyor.

Hükümetin yok edileceğine dair tahminlerinin aksine, Nuh Peygamber'in türbesi bu zamana kadar kurtulmayı başarmış.

Peki, IŞİD değişti mi, yoksa diğer gruplarla çatışmaya gireceği noktayı erteleyerek, izole edilmesini ya da kökünden sökülerek oradan atılmasını daha zor hale getirecek şekilde kamuoyu desteği mi kazanmaya çalışıyor?

Üst düzey bir Kürt yönetici "Irak'ta yerel nüfusa saldıran El Zarkavi dönemindeki eski El Kaide'den farklı olarak bu adamlar Bağdat'taki acımasız Şii rejimine karşı insanların koruyucusu gibi davranıyorlar," diyor.

"Durumu çok daha iyi idare ediyorlar ve bu onları daha tehlikeli kılıyor. Aşiretleri onlara karşı döndürmek zor olacak."

Suriye'deki Rakka kenti geçen yıl IŞİD'in ve diğer grupların eline düştüğünde militanların yönetimi başlarda hoşgörülü idi.

Fakat daha sonra IŞİD diğer fraksiyonlarla savaşarak onları kentten dışarı attı, bunların arasında El Kaide'nin resmi kolu El Nusra da vardı.

Daha sonra IŞİD kendi aşırı sert İslami kurallarını uygulamaya başladı, müziği yasakladı, kadınlara katı giyinme kuralları getirdi, baş kesme ve uzuv kesme gibi haşin cezalar uygulamaya başladı, kiliseleri ve puta tapma olarka nitelediği için her tür anıtı yok etti.

Görünenin arkasında Musulluların gelecekleri için endişelendiklerine dair şüphe yok.

Şu anda devam eden sakinlik çok uzun sürmeyebilir. Ve daha fazla karmaşa içermeyen bir gelecek senaryosu düşünmek çok zor.