BIST 10.083
DOLAR 32,45
EURO 34,76
ALTIN 2.427,20
HABER /  GÜNCEL

MİT tırlarını durduran askerlere şok karar!

13 askeri personel hakkında müebbet hapis cezası istenen iddianame mahkemece kabul edildi

Abone ol

MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede "Söz konusu mizansen ve operasyonun amacının Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine casusluk faaliyeti olduğu ve devletin gizli sırlarının ortaya dökülmesinin amaçlandığı açıkça anlaşılmıştır" tespiti yer aldı.

Adana Cumhuriyet Başsavcıvekili Ali Doğan tarafından hazırlanan 48 sayfalık iddianameyi inceleyen Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti iddianameyi kabul etti.

MİT'e ait tırların Adana'da durdurulması olayının casusluk faaliyeti çerçevesinde ve önceden kurgulanmış bir mizansenle gerçekleştirildiği belirtilen iddianamede MİT mensuplarının telefon ve adres bilgilerinin casusluk yöntemiyle ele geçirilerek uydurma suç isnatlarıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinden önleme dinleme kararı çıkarıldığı kaydedildi.

İddianamede, 18 Ocak 2014 tarihi saat 22.00'da Esenboğa'dan yola çıkan tırların şüpheliler G.M. ve C.K. tarafından Gölbaşı'na kadar fiziki olarak takip edildiği, Ankara İl Jandarma Komutanlığında İstihbarat Uzman Çavuş olarak görev yapan A.Y'nin de tırların baz sisteminden takibi konusunda diğer şüphelilere yardımcı olduğunu bilgisine yer verildi.

İddianamede somut suçlara yönelik değerlendirmede bulunan savcı, "MİT mensuplarının açık kimlik, adres ve bu görevde kullanacakları cep telefonlarını bilen kişiden alındığının değerlendirildiği" 7 MİT görevlisinin açık kimlik, adres ve cep telefon bilgilerini almalarının casusluk suçunun en önemli delillerinden biri olduğuna dikkati çekti.

Şüpheliler H.İ.K. ve M.Ö'nün "haber elemanı" diye niteledikleri ve kimliğini vermedikleri "meçhul" kişinin MİT aleyhine casusluk yaptığının değerlendirildiğine işaret eden savcı, faaliyette görev alan MİT personelinin kimlik ve telefon bilgilerinin önceden ele geçirilerek mahkemeden uydurma suçlamalarla dinleme kararı çıkarıldığına vurgu yaptı.

CASUSLUK FAALİYETİ

Tırların 6 saat boyunca fiziki takibe alındığı, daha sonra Ankara İl Jandarma Komutanlığından baz takip sistemi ve diğer elektronik sistemlerden tırların takibinin sürdürüldüğü tespitine yer verilen iddianamede şu değerlendirmede bulunuldu:

"... Söz konusu operasyonun gerçekleştirme yerinin Adana, tarihinin ise 19 Ocak 2014 olarak seçilmesinde bu casusluk faaliyetinin büyük etki doğurması amacıyla tercih edildiği bu kapsamda Adana'da Dışişleri Bakanlığı'nın 6. Büyükelçiler Konferansının devam etmekte ve yapılmakta olduğu hatta Dışişleri Bakanı tarafından kapanış konuşmasının yapıldığı, toplantıda dünyanın her yerinden 142 büyükelçi ve pek çok resmi davetli bulunduğu günde söz konusu eylemin gerçekleştirildiği belirlenmiştir.

Büyükelçilerin gözü önünde denecek kadar yakın bir yerde olayın gerçekleştirilerek Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Devletini El Kaide'ye yardım ediyor görünümü ile Uluslararası Ceza Mahkemesine ve Lahey Adalet Divanına taşımayı amaçlayan bir casusluk faaliyetinin önemli bir aşaması olduğu anlaşılmaktadır."

SURİYE LEHİNE SONUÇLAR DOĞURACAKTI

Söz konusu "mizansen ve operasyonun" amacının Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine casusluk faaliyeti olduğu ve devletin gizli sırlarının ortaya dökülmesinin amaçlandığının açıkça anlaşıldığının vurgulandığı iddianamede "İşlenen suç başlangıcından sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, MİT ve Dışişleri aleyhine gerçekleştirilen, sonuçları itibariyle Suriye devleti lehine sonuçlar doğuran bir casusluk faaliyetidir.

... Esasen bu suçun sonuçlarının Türkiye Cumhuriyeti ve MİT aleyhine Suriye Esed rejimi lehine sonuçlar doğurması da casusluk suçunun işlendiğinin başka bir kanıtıdır" ifadelerine yer verildi.

13 ASKERİ PERSONELE MÜEBBET İSTEMİ

MİT'in görev ve yetkilerinin anlatıldığı, şüpheli ve tanık beyanlarının yer aldığı iddianamede Başsavcıvekili Doğan, şüpheliler Ö.K, H.G, G.M, H.K, B.K, H.Ö, E.T, H.İ.K, A.Y, M.Ö, C.K, H.Ü. ve S.Y'nin tensiben tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılması talebinde bulundu.

İddianamede şüpheliler hakkında "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" (TCK madde 328/1) suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla açıklama" (TCK 330/1) suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken diğer iddialar ve şüphelilerle ilgili soruşturmanın devam ettiği vurgulandı.