BIST 9.561
DOLAR 32,50
EURO 34,81
ALTIN 2.490,93
HABER /  GÜNCEL

MİT AK Parti kongresi sonrası İmralı'ya gitmiş!

Başbakan Yardımcısı Atalay: "Böyle ülkeyi zora sokacak konularda bazen siyaset taviz de verebilir. Burada öyle bir şey yok. Bizim planlarımız ve değerlendirmelerimiz var. Ve bu o şekilde yürümüştür"

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, açlık grevlerinin insan hayatıyla ilgili hiçbir kalıcı zarar vermeden sona ermesinin çok iyi bir süreç olduğunu belirterek, “Nereden bakarsanız bakın, hükümet bu kadar kapsamlı grevi iyi yönetmiş ve sona erdirmiştir” dedi. Hükümetin Abdullah Öcalan'a MİT'ten yetkilileri gönderdiğini açıklayan Atalay, bu görüşmenin AK Parti kongresi sonrası yapıldığını da sözlerine ekledi.

BÖYLE ÜLKEYİ ZORA SOKACAK KONULARDA SİYASET TAVİZ DE VEREBİLİR

Açlık grevine katılanların cezaevi şartlarıyla ilgisi olmayan taleplerde bulunduğunu hatırlatan Atalay, dile getirilen taleplerle grevin bitişi arasında bir rasyonalite de olmadığını söyledi. Beşir Atalay, “Böyle ülkeyi zora sokacak konularda bazen siyaset taviz de verebilir. Taviz denilecek adımlar da atabilir. Mecbur kalabilir. Burada öyle bir şey yok. Bizim planlarımız ve değerlendirmelerimiz var. Ve bu o şekilde yürümüştür” diye konuştu.

Atalay, BDP'lilerin bu süreçte Başbakan'la görüşme talebi olduğunu ancak Başbakan Erdoğan'ın görüşmeyi gerekli görmediğini belirtti.

"GERİ PLANDA ÇOK CİDDİ BİR ÇALIŞMA YAPILMIŞTIR"

Bu sürecin başından itibaren, karşı tarafın Kandil'iyle, Avrupa'sıyla, siyasi partisiyle, sivil toplumuyla kendi içindeki çekişmeyi yarışları çok iyi takip ettiklerini dile getiren Atalay, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere her adımın ciddi şekilde incelendiğini, Başbakan'ın bilgilendirildiğini ve ortak karar oluşturularak adımlar atıldığını anlattı.

“Geri planda çok ciddi bir çalışma yapılmıştır” diye konuşan Atalay, en hassas konu olarak nitelendirdiği “görüşme”yle ilgili ise şunları söyledi:

AK PARTİ KONGRESİ SONRASI İMRALI'YA MİT ELEMANLARI GİTTİ 

“Hükümet olarak bizim 30 Eylül kongremize giderken bu konuda ilk ağızdan önemli açıklamalarımız oldu. Bu konuda ileri adımlar atılacağı hem Başbakanın konuşmasında hem de 2023 vizyon kitapçığında ifade edildi. Bu adımlar belli oranda zaten atılmıştı. İstihbarat kuruluşumuz elemanları zaten kongreden sonra gidip görüşmeler yapmışlardı. Ama İmralı'ya da böyle bir ziyaret olmuştu. Ve ondan sonra kardeşi zaten gönderilmişti.

Bu terör kesimi Öcalan'ın konumunu biraz daha güçlendirme anlamında, avukatlarına orayla ilgili bir görüşme yaptırırsa oradan gelecek talimatla bu çözülür, teklifinde bulundular. Ama biz avukatları asla kabul etmedik. Zaten kardeşi ailesidir. Aile görüşmelerinde baştan beri bir engel yoktu. Kendisi istemediği için ailesiyle görüşmüyordu. Ama son iki görüşmeyi kardeşiyle yapmış oldu. Bu şekilde bir bilgiyi de kendi kardeşi getirmiştir.”

HÜKÜMET AÇLIK GREVLERİ SÜRECİNİ İYİ YÖNETMİŞTİR 

Öcalan'ın kardeşinin son gidişinin bu konuyla irtibatlı olsa da daha önce hiç görüşme yokmuş gibi davranılmasının yanlış olduğunu söyleyen Atalay, “Böyle bir görüşme zaten vardı, devam edebilirdi ve ayrıca bizim 30 Eylül ileri hedefler açıklamamızdan sonra zaten bu çalışmalar başlamıştı. Şu anda bizim çalışmamız devam ediyor. Konunun bütün boyutları hükümetin planladığı çerçevede ama BDP'lilerle de belli görüşmeler yaparak sürecin sonuna gelindi” ifadelerini kullandı.

Sorunun çözülmesinden hükümet olarak memnun olduklarını dile getiren Atalay, açlık grevine ilişkin yaşanacak olumsuz şeylerin Türkiye'ye bir şey kazandırmayacağını aksine uluslararası alanda gereksiz değerlendirmelere sebep olacağını bildirdi. Atalay, “Açlık grevlerinin insan hayatıyla ilgili hiçbir kalıcı zarar vermeden bu şekilde sona ermesi çok iyi bir süreçtir ve nereden bakarsanız bakın, hükümet bu kadar kapsamlı grevi iyi yönetmiş ve sona 
erdirmiştir” diye konuştu.

Bu süreçte kullanılan enstrümanlara kafayı takmamak gerektiğinin altını çizen Atalay, insani amaçlı bazı tavizler olabileceğini ama konuya ilişkin bir tavizin söz konusu olmadığını yineledi.

Ana dilde savunma hakkına ilişkin görüşlerini de paylaşan Atalay, Türkçeyi bilmesine rağmen kendini başka bir dilde savunacaksa o dilde savunma yapılmasının mümkün olması gerektiğini anlattı. Bunun önceden planladıkları bir politika olduğunu belirten Atalay, sırf açlık grevlerindeki talepler arasında bulunduğu için gündeme getirilen bir konu olmadığına dikkati çekti. 

"POLİTİKAMIZDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK"  

Beşir Atalay, hükümetin bu konuda yeni bir çalışmanın içinde olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, konunun kökten çözümüne yönelik kararlı adımlar atıldığını ve şu anda da politikalarında bir değişiklik olmadığını söyledi.

Görüşülmesi gereken yerlerle görüşüldüğünü ve görüşülebileceğini vurgulayan Atalay, adımların devam ettiğini belirtti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan terörden bölgedeki iş adamlarının da çok etkilendiğini vurgulayan Atalay, bu başkanların TOBB heyeti olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşeceğini söyledi. Atalay, bu inisiyatifin bölgedeki tüm iş alemini temsil etmesi nedeniyle önemine dikkati çekti.

Bütün sivil toplum kuruluşlarının da sorunun çözümünde elini taşın altına koyması gerektiğini anlatan Atalay, kamuoyu tarafından etkili adım atılmıyor gibi görünebileceğini ancak süreci “her şeyi ince dokuyarak” yürüttüklerini kaydetti. Atalay, meseleyi çözülmeyecek bir sorun olarak görmediklerini sözlerine ekledi.