A Milli Futbol Takımımız, zorlu Danimarka maçından hırslı oyunu sayesinde bir puan çıkarabildi. Maçın geneline hakim olan Milliler, ilerisi için tüm Türkiye'ye umut verdi...
Abone olA Milli Futbol Takımımız, 4-0 kazanılan Kazakistan maçının ardından gruptaki en zor maçı olarak gösterilen Danimarka maçına çıktı. Maç, Galatasaray'ın Arsenal'i devirerek UEFA Kupası'nı aldığı Parken Stadı'nda oynandı. Maçı İtalyan Hakem De Santis yönetiyordu. Maç öncesi Teknik Direktör Yanal'ın takımda birkaç değişiklik yapması bekleniyordu. Özellikle oyuna Emre'yi monte etmek istediğini söyleyen Yanal bunu yapıyor ve Emre'yi Necati'nin yerine oyuna sürüyordu. Bunun dışında sol kanat İbrahim Üzülmez'e, sağ kanatta Okan'a emanet edilmişti. Danimarka'nın vuruşuyla başlayan karşılaşmanın ilk 20 dakikası istediğimiz gibi geçmişti. Defansta Servet ve Tolga'nın adam geçirmemesi, ortasahada Emre ve Okan'ın iyi çalışması ve bu kombinasyon sonucunda ileriye taşınan topların Gökdeniz, Fatih ve Nihat'ın yetenekleriyle gol pozisyonlarına dönüşmesi tüm Türkiye'ye "bu maç kesin alınır" izlenimini veriyordu... Fakat unutulan bir nokta vardı. Hakem'ın haksız kararlar verip maçın ilk yarısını aleyhimize çevirmesi hiç düşünülmemişti. Henüz Dk. 18'de bariz bir ofsaytı rakibe gol pozisyonu diye armağan eden hakem, maçın 27.dk'nda yeniden sahneye çıkıyor ve aleyhimize verdiği penaltıyla tüm konsantremizi bozuyordu. Penaltıyı gole çeviren Tomasson'un vuruşunda Rüştü elinden geleni yapmıştı. Golden sonra afallayan Milliler, hakemin rakibi 10 kişi bırakan kararı sonrası biraz olsun kendine geldi. Okan'a tehlikeli giren Grönkjaer, bu hareketini kırmızı kartla ödedi ve takımını 10 kişi bıraktı. Danimarka en önemli oyuncusunu yitirmişti. Karşı saldırya geçmenin tam zamanıydı. Fakat Milliler, oyunu istediği gibi kuramıyordu. Eksik olan şey kanat organizasyonlarının yapılamamasıydı. Defanstan atılan şişirme toplarda, uzun boylu rakip savunmaya takılıyordu. Bu sırada herkesin içinden aynı şey geçiyordu "Hakan şart"... İlk yarı böylelikle bitti... 1-0 İkinci yarıya Ersun hoca takımda bazı değişiklikler yaparak başladı. İlk değişiklik Tuncay-İbrahim değişikliğiydi. İbrahim'in alınmasıyla boş kalan sol kanat, Ümit Özat'la dolduruldu. Bu karar maçı lehimize çevirecekti. Tuncay'ı forvetin arkasına alan Yanal, tamamen ofansa dayalı oynatmaya başladı. Tuncay'ın yırtıcılığıyla aldığı topları Gökdeniz, Nihat ve Fatih'le uyumlu kullanması bize ikinci yarıyı tek kale oynatan faktörlerin başında geliyordu. Ama en önemli faktör şüphesiz Ümit Özat'ın sol kanata çekilmesiydi. Milliler saldırıyı sol kanattan sürdürdü. Arka arkaya gelen pozisyonlar golü haber veriyordu. 56.dakikada Tuncay'ın hırs dolu oyunu bize penaltı kazandırdı. Penaltı atılmadan önce yüz ifadesinde kuşku gözlenen Ersun Yanal, kuşkulanmakta haklıydı. Çünkü Nihat'ın sert vuruşu direkte patladı. Bu bizi daha da ateşledi. Orta alandan sol kanada yani Ümit'e gönderilen toplar, ceza sahasına gol pozisyonu olarak gidiyordu. Ama gol bir türlü gelmiyordu. Hakem maçın ara ara maçı mahvetmeye çalışsada Milliler, gol için ısrarlıydı. Dk.71'de Ümit, ceza sahasına o beklenen ortalarından birini yaptı ve Nihat da kısa boyuna rağmen mükemmel bir kafayla topu filelere yolladı. Nihat böylelikle kaçırdığı penaltıyı da telefi etmiş oluyordu. Artık bastırma zamanıydı. Yanal, oyunun son 30 dakikasında tam 5 forvet sahaya sürmüştü. Defans zaman zaman zor anlar yaşadı. Ama bu anlarda da sürekli eleştirilen Rüştü kendini gösteriyor ve olası bir gole izin vermiyordu. Son dakikaya kadar gol için yüklenen Milliler'in bu çabaları sonuç vermedi ve maç 1-1 berabere bitti. Bu maç bize çok önemli bir şeyi gösterdi. Bu takım iyi, teknik, uyumlu ve en önemlisi hırslı. Ama Milli takımın tek eksiği biraz zaman...