BIST 10.209
DOLAR 32,37
EURO 34,75
ALTIN 2.393,69
HABER /  GÜNCEL

Mikropsuz hayat da hasta ediyor

Tabiattan uzakta, büyüyen çocukların bağışıklık sistemleri, kırsal kesimdeki yaşıtlarına göre daha zayıf oluyor.

Abone ol

Modern yaşama geçişle birlikte değişen ekonomik ve sosyal şartlar daha rahat bir yaşam sunarken, beraberinde getirdiği tabiattan uzaklaşma ve hijyenik ortamlar, çocuk sağlığını tehdit ediyor. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Sapan, kent yaşamının getirdiği zorunluluk gereği zamanlarının çoğunu kapalı ortamlarda geçiren çocukların bağışıklık sistemlerinin, kırsal kesimlerde yaşayan yaşıtlarına göre daha az geliştiğini kaydetti. Bağışıklık sisteminde yaşanan zafiyetin, modern kent hayatı içinde yetişen çocukların pek çok geçici ve kronik hastalık tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Sapan, bu nedenle son yıllarda tüm dünyada alerjik rahatsızlıkların sayısında artış görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Sapan, astımın erken çocukluk çağında görülen en önemli rahatsızlıklar arasında yer aldığını belirterek, Türkiye’de modern yaşama bağlı olarak 3 milyona yakın çocuk astım hastası bulunduğunu bildirdi. Türkiye’deki astımlı çocukların dağılımına dikkat edildiğinde, modern kent yaşamının olduğu yerlerde astımın daha fazla görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Sapan, şöyle konuştu: “Bazı araştırmalar, bu artışın çocukların aşırı hijyenik ortamlarda büyütülmesiyle ilgili olduğunu göstermiştir. Günümüzde çocuklar daha çok evlerde zaman geçiriyor. Bu da çocukların bağışıklık sistemlerinin gelişmemesine yol açıyor. Evlerde her yer kapalı olduğu için içeri ve dışarı arasında hava alışverişi olmuyor. Kapalı ortamlarda daha yoğun olarak bulunan küf sporları, akarlar, sigara dumanı gibi etkenler alerjik astımın tetikleyicileridir. Şehirde yaşayan çocuklar hem bağışıklık açısından zayıf hem de bu etkenlere maruz kaldıkları için astıma daha yakın oluyorlar.” Prof. Dr. Sapan, ailelerin, çocuklarını aşırı koruyucu tutumla evde temiz ortamlarda bulundurmak yerine, doğayla tanışmalarına imkan tanımaları gerektiğini vurguladı. Gece ve sabah öksürüğüne dikkat Çocuklarda görülen alerjik astımın genellikle 0–6 yaş arasında başladığını ve kendini özellikle gece ve sabahları artan öksürükle belli ettiğini anlatan Prof. Dr. Sapan, bu belirtilerle birlikte nefes alıp vermede hırıltı ve hışırtı, göğüste darlık hissi, hareket ederken çabuk yorulma görülen çocukların mutlaka hekime götürülmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sapan, alerjik astıma yatkınlığın cinsiyet ve genetik faktörlere göre değişim gösterdiğini ifade ederek, hastalığa erkek çocuklar ile anne ve babasında astım rahatsızlığı bulunanlarda daha sık rastlandığını sözlerine ekledi.