BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  SEÇİM

MHP'nin köşk stratejisi CHP'yi bitirecek!

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde MHP'nin nabzını tutan Hürriyet yazarı Şükür Küçükşahin çağırıcı kulisler paylaştı. İşte MHP'nin Köşk için izleyeceği strateji...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bütün partiler karmaşık Köşk hesapları yaparken yerel seçimlerden başarıyla çıkan MHP'nin hangi stratejiyi izleyeceği de netlik kazanıyor. Hürriyet si yazarı Şükrü Küçükşahin, MHP'nin Köşk için öngördüğü stratejiyi köşesine taşıdı.

MHP İLK TURDA CHP'Yİ EKARTE ETME HESABINDA

Küçükşahin, yerel seçimlerden güvenle çıkan MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Adana Mersin Manisa modelini uygulayacağını yazdı. Parti içinde “Öyle adaylar çıkardık ki, bu üç ilde de 3. parti olduğumuz halde başkanlıkları aldık. Bu kez de aynısını yapacağız.” yönünde bir eğilim olduğunu vurgulayan Hürriyet yazarı, MHP'nin Köşk seçimlerinin ilk turunda CHP'yi geride bırakacak bir hazırlık içinde olduğunu yazdı. İkinci tura AK Parti'nin karşısına CHP'nin değil MHP'nin adayı ile girilmesi durumunda muhalefetin ağırlık merkezi de dğeişmiş olacak. Yani MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki taktiği AK Parti'den çok CHP'yi vuracak.

İşte Küçükşahin'in yazısındaki ilgili bölüm:

MERKEZ SAĞ AÇILIMI

İşe de MHP’nin 30 Mart sonrası AKP ile ilgili şu tespitlerinden başlamalı:
“AKP’nin demokratik değerlerle örtüşmeyen bir potansiyeli var. Demokrasilerde vatandaş iktidara, ‘Vergimi nereye harcadın’ diye sorup oyunu ona göre verir; yolsuzluk, hırsızlık ortaya çıktığında ise onu cezalandırır.”

MHP’ye göre demokrasi dışı şu 3 denge, Türkiye’de bu kuralı işletmiyor:

1- Saadet Partisi potansiyelinin çok altında kalıyor, oyu AKP’ye gidiyor.
2- AKP, kamu gücü ve görevlisini seçime müdahale edecek şekilde kullanıyor.
3- Bunların üstüne Başbakan’ın karizması ekleniyor ve ‘Onu yedirtmeyiz’ söylemi sonuç yaratıyor.
MHP, CHP’yi ise sürekli dayak yiyen antrenman boksörü özelliğinde görüyor; “CHP kimi çıkarırsa çıkarsın yüzde 30 bandını aşamaz, aday antrenman boksörü niteliğini aşamaz. Bu da AKP adayına yarar” söylemini kullanıyor. 

TEŞKİLATTA DEĞİL İDEOLOJİK SÖYLEMDE YENİLENME

MHP, bu tespitlerin ardından kendisini ayrı bir yerde konumlandırıyor.

Teşkilat bazında olmasa da ideolojik söylemde önemli yenileşme sağlandığına inanılan MHP’de, milliyetçiliğe getirilen yeni yoruma; Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, ‘Yeni anayasanın insanlık onuru üzerine inşası; din, dil, etnisite gibi gerekçelere bakılmaksızın hukuk önünde herkesin eşitliği’ ilkelerine öncülük etmelerine dikkat çekiliyor.

ADANA, MERSİN, MANİSA ÖRNEĞİ

Hukuk gibi serbest piyasa ekonomisinin üstünlüğünü kabul etmiş, kültürel değerlere ise milli bütünlük çerçevesinden bakan MHP, bu gerekçelerle merkez partilerin özelliklerini uhdesinde topladığı anlayışında.

MHP, bu dönüşümlerin görülmemiş olmasını ‘Alo Fatih’, ‘MHP’ye kapatılmış kitle iletişim araçları’ gibi ‘demokrasi dışı dengelere’ bağlıyor.

MHP'NİN 2 MADDELİK ADAY KRİTERİ

Bunlara rağmen, muhalefet cenahında kendisine, yüzde 65-70 düzeyindeki sağ oylara ortak ve yüzde 30 sınırlanmasında olmayan tek parti diye bakan MHP, şu 2 kimliğin cumhurbaşkanlığını ısrarla reddediyor:

“Bölücülük sabıkası olanlarla ve yolsuzluk iddiasına bulaşmışlar.”

Gül’ü de Erdoğan’ı da bu kategoride gören MHP, “Milletin başı olacak, onun değerleri ile barışık kalacak; piyasa ekonomisi ve hukuk devleti ilkesini kabul etmiş bir aday” çıkarma iddiasında.
MHP’deki beklenti, AKP’den kurtulmak isteyen bir CHP’nin, daha ilk turda çıkaracakları bu nitelikteki adayı desteklemesi yönünde. 

MHP İLK TURDA İKİNCİ OLABİLECEK BİR ADAY PEŞİNDE

Bu yanıyla CHP ve MHP adayları arasında çok ciddi bir yarış yaşanacak gibi.
Önceki yazımda aktardım, CHP’nin üçüncülüğü kaldırma lüksü hiç yok.
Şu an görünen de CHP ile MHP, ortak aday belirlemekten çok uzakta, ilk turda ikinciliği alacak bir ismi çıkarmanın peşinde olacaklar.  
Bu noktada da MHP, Adana, Mersin ve Manisa’daki başarısına şu atfı yapıyor:
“Öyle adaylar çıkardık ki, bu üç ilde de 3. parti olduğumuz halde başkanlıkları aldık. Bu kez de aynısını yapacağız.”