BIST 10.173
DOLAR 32,27
EURO 34,95
ALTIN 2.445,23
HABER /  MEDYA

Meğer Atatürk hiçbirini tutmazmış!

Atatürk hangi takımı tutuyordu muhabbetinde son nokta. Bardakçı'ya göre bu sorunun yanıtı hiçbiri...

Abone ol

Belli aralıklarla medyada gündeme gelen 'Atatürk hangi takımı tutuyordu?' tartışmasında son nokta. Tarih araştırmacısı Murat Bardakçı'ya göre bu sorunun yanıtı ne a ne de b şıkkı... Yani hiçbiri...

Bardakçı'nın bugünkü yazısında yürüttüğü mantık akla yatkın geliyor:

Anmalara "Atatürk bizim takımı tutardı" diyerek futbol kulüpleri de iştirak ettiler. İstanbul'un eski ve büyük kulüplerinin Atatürk'ü kendi taraftarları gibi göstermeleri zâten âdettendir. Özellikle de Fenerbahçe ile Galatasaray, Atatürk'ün şeref defterine yazdığı satırları, gönderdiği tebrikleri veya iyi niyet mesajlarını yahut imzaladığı fotoğrafları senelerden buyana kanıt diye kullanıp "Taraftarımızdı" derler.
Beşiktaş ise, bu 10 Kasım'da internet sitesine bazı ilâveler yapmış ama elinde Atatürk tarafından bizzat kaleme alınmış veya imzalanmış böyle bir belge bulunmadığı için taraftarlık meselesini üçüncü şahısların anlattıklarına dayandırmış...

Birçok kişiye, meselâ İttihad ve Terakki'nin uzun seneler kâtib-i umumîliğini yani genel sekreterliğini yapan Midhat Şükrü Bey'in (Bleda) söylediklerine dayanarak, Atatürk'ün Beşiktaş taraftarı olduğunu iddia ediyorlar...

Oldukça zengin bir arşive sahip olan Murat Bardakçı, karıştırdığı hatıralarda Atatürk'ün Beşiktaşlı olmadığına dair hiçbir emareye rastlamadığını şu satırlarla ifade etti:

HATIRALARDA BULAMADIM

Dün, Beşiktaş Kulübü'nün bu konudaki açıklamasını okuyunca Midhat Şükrü Bleda'nın "İmparatorluğun Çöküşü" ismiyle seneler önce yayınlanan hatıralarını yeniden bir elden geçirdim ama Beşiktaşlıların naklettikleri ifadeleri hatıralarda bulamadım.

Acaba gözümden mi kaçtı, yoksa Midhat Şükrü Bey kendisine mâledilen bu sözleri başka bir yerde mi söylemişti, bilmiyorum...
Meselenin aslı, şudur: Atatürk'ün herhangi bir takımın taraftarı olduğu konusunda elimizde hiçbir ciddî kayıt yahut bilgi yoktur ve bu konuda tek bilinen değil futbola, sporun hiçbir dalına pek alâka göstermediğidir! Birkaç defa güreş seyretmiş olması da, onu güreş fanatiği yapmaz. Hattâ, hayatı boyunca bir futbol maçına gidip müsabakayı heyecan içerisinde başından sonuna kadar izlediği konusunda da herhangi bir bilgi yoktur.

Bardakçı'dan Fenerbahçeliler'e de kötü haber var:

- Fenerbahçeliler, Atatürk'ün "taraftarları" olduğunu, 1918 Mayıs'ında kulüplerini ziyareti sırasında hatıra defterlerine yazmış olduğu şu satırlara dayanarak iddia ederler: "Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafta mazhar-ı takdir olmuş bulunan âsâr-ı mesâisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmetini tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifemin ifâsı ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübâhîyim." Yazdıklarını bugünün Türkçesi'ne nakledeyim: "Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafta takdir kazanmış olan çalışmalarından ortaya çıkan eserleri işitmiş ve kulübü ziyaret ederek bu işte himmet gösterenleri tebriki vazife edinmiştim. Bu görevin yerine getirilmesi ancak bugün olabilmiştir.
Takdirlerimi ve tebriklerimi buraya kaydetmekle iftihar ediyorum."

Bardakçı son tahlilde şu hükme vardı:

BAŞKA NE YAZACAKTI Kİ?

Bu satırlar bir kulübe verilen "destek" ifadeleri değil, sadece nezaket sözleridir ve şeref defterlerine böyle ifadeler yazmak da âdettendir.
Böyle bir deftere başka ne yazılmasını bekliyordunuz ki? "Kulübünüzün artık ayyuka çıkmış olan beceriksizliklerini her taraftan işitmiş ve bu rezaletlere sebep olanlardan hesap sormak üzere buraya gelmiş bulunuyorum. Şu elimdeki odunu görüyor musunuz? Bu size son ihtarımdır, ona göre!" denmesini mi?

Meselenin bana en tuhaf gelen tarafı ise, Atatürk'ün kendi taraftarları olduğunu iddia eden kulüplerin, kendilerine ait stadlardaki herhangi bir tribüne şimdiye kadar onun ismini vermemiş olmalarıdır... Telefon şirketlerinin, marketlerin, bazı özel havayollarının yahut inşaat firmalarının ismini taşıyan tribün sayısı hayli fazladır ama bir "Atatürk tribünü" yoktur!