BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

Kovulduğu Meclis'e 13 yıl sonra girdi!

Başörtüsü nedeniyle yemin ettirilmeyen ve milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı, 28 Şubat sürecini anlattı.

Abone ol
Meclis'teki kürsü işgali nedeniyle yemin edemeyen ve milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı, siyasi lincin Bülent Ecevit'in sözleriyle başladığını söyledi. O dönemde Meclis'te biri hukuk olmak üzere iki büyük ayıbın yaşandığını anlatan Kavakçı, kendisi gibi çok sayıda başörtülü kadının 28 Şubat'ının bu dönemde de devam ettiğini söyledi. Kavakçı'nın o döneme ilişkin anlattığı en ilginç notlar ise aynı rozeti taşıdıkları milletvekillerine ait oldu.

TBMM - Fazilet Partisi'nden 1999 yılında milletvekili seçilen ancak göreve başlamadan milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı, 13 yıl aradan sonra Meclis'e geldi. Vatandaş olarak kendi 28 Şubat'ının devam ettiğini söyleyen Kavakçı, kendisi gibi bir çok arkadaşının da hala aynı süreci yaşadığını iddia etti.
 
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nda görüşlerine başvurulan Kavakçı, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Siyasetin kadınlar için zor bir alan olduğunu anlatan Kavakçı, o dönemde olduğu gibi bu dönemde de kadın kadar erkeklerin de mağdur edildiğini söyledi. 

GÜL VE KAPUSUZ'DAN İKNA ZİYARETİ

1999 yılında yaşanan bu olaya ilişkin bilinmeyen detaylardan bahseden Kavakçı, Ecevit'in kendisine Hüsamettin Özkan aracılığıyla 'Gelsin milletvekili olsun ama genel kurula girmesin' teklifini gönderdiğini söyledi.

Dönemin Fazilet Partisi Milletvekili Abdullah Gül ve Salih Kapusuz'un yemin töreninden bir gün önce eve geldiğini söyleyen Merve Kavakçı, 'Geçici Meclis Başkanı Sayın Septioğlu'nun elini öp, o yemin et derse edersin, etme derse etmezsin.' dediklerini anlattı. Genel Başkan Recai Kutan ise Kavakçı'dan, Genel Kurul'a dakikalar kala yemin etmemesini istemiş ancak Kavakçı kabul etmeyerek sert bir karşılık vermiş.

Kavakçı'nın bugünün iktidar partisi olan AKP'ye yönelik eleştirileri de vardı. Merve Kavakçı, 28 Şubat'ın devam ettiğini ve birçok türbanlı arkadaşının da kendisiyle aynı konumda olduğunu söyledi.

 
'BENDEN DAHA FAZLA MAĞDUR OLAN VAR'

Kavakçı, kendisinin başörtülü kadınlardan bir tanesi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
 
"Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını önemsiyorum. Onlara gerekli bilgileri verdim. Merve Kavakçı olayı olarak Türkiye siyasi tarihinin şimdi bir parçası haline gelmiş hadiselerde iki tane ayıbı var. Bir tanesi hukuki ayıp. Diğeri de ahlaki ayıp. Bunların ikisinin de telafi edilmesi gerekiyor. Hukuki ayıp, seçilmiş bir milletvekilinin and içerek görevini yapması engellenmiştir. Bir dizi zorlama ve istisnai uygulamalar devreye sokularak, bir yerde nefret suçu işlenmiş ve adı konmamış bir darbe gerçekleşmiştir.
 
2 Mayıs'ta Meclis'teki yemin töreninde. Meclis kürsüsünde yapılan ahlaki ayıbında ki kürsünün işgal edilmesi buna karşılık geliyor, Meclis tarafından giderilmesi, Meclisin zedelenen itibarının halk nezdinde onarılması gerekiyor. Onun için çalışmalarıma şahsi gayretimle hem kendim hem de Meclise beni yollayan, temsil hakkı ellerinden gasp edilen İstanbul halkı adına hem da de-facto olarak kıyafetim sebebiyle benimle aynı kaderi paylaşan başörtülü kadınlar adına çalışmalarımı yürütüyorum.
 
Bugün de Komisyon'da olayların arka planını, elimdeki bilgileri paylaştım. Sorularına cevap vermeye gayret ettim. Bu ayıpların giderilmesi, Kavakçı olayı ile alakalı belge ve bilgi tahrifatlarının giderilmesi, bunun da ötesinde başörtü yasağının toplamsal hayatın her katmanından çıkması için şahsım adına gayretlerime devam edeceğim.''
 
'SİYASİ LİNÇ ECEVİT'İN SÖZLERİYLE BAŞLADI' 

28 Şubat sürecinde devletin medyanın da desteğiyle kendisinden 'kötü bir örnekleme' çıkarmaya çalıştığını söyleyen Kavakçı,
 
"Aslında 'Bu kadına haddini bildirin' sözleri, bir siyasi lincin startı anlamına geliyordu. Medyada bu görevi üstlendi. Onunla beraber gelen bir yalnızlaştırma projesi de söz konusuydu.''