BIST 10.677
DOLAR 32,23
EURO 34,99
ALTIN 2.439,87
HABER /  GÜNCEL

Mazlumların film festivali

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) düzenlediği Uluslararası Film Festivali, New York’ta gerçekleştiriliyor. Değişik kategorilerde 19 film gösterime girdi.

Abone ol

1994’ten bu yana Londra ve New York’un yanı sıra gezici olarak da gerçekleştirilen Festival bünyesinde, Paolo Pellegrin’in ‘Darfur, doğal olmayan felaket’ başlıklı fotoğraf sergisi ve Medya Hakları Birliği’nin (Mediarights.org) Fark Yaratan Medya Film Festivali de yer alıyor. Savaş ve sonrası hesaplaşmalar İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yıllık küresel film seçkisinin en çok üzerinde durduğu konular. ‘İLİŞTİRİLMİŞ GAZETECİLİK’ RÖPORTAJLARI ... Film Festivali’nde Irak İşgali de çeşitli belgesellerle yerini alıyor. ‘Occupation: Dreamland’de yönetmenler Garrett Scott ve Ian Olds ‘iliştirilmiş gazetecilik’ röportajlarının az rastlanan olumlu katkılarını sergiliyorlar. Paolo Pellegrin'in 'Darfur, doğal olmayan felaket' başlıklı fotoğraf sergisi. Yönetmenler 2004’ün ilk aylarında Felluce’de bulunan ‘Dreamland’de (Baasçılara ait terkedilmiş ve şu anda askeri üs olarak kullanılan bir yer) konuşlandırılmış bir birliğin yanında çekim yaparlar. Filmde, askerler Irak’taki amacı belirsiz görevlerine karşı duydukları heyecan, sinizm ve sıkıntılarını şaşırtıcı bir içtenlikle dile getiriyor, bir yandan da taciz edilen, zorla işsiz güçsüz bırakılan halka öfkelerini kusuyorlar. ‘Occupation: Dreamland’, Irak’taki Amerikan rodeosunun kanlı ve amaçsız bir kendini koruma operasyonuna dönüştüğünü gösteriyor. Bir subayın da yüksek sesle söylediği gibi: “Neyi koruyoruz, bilmiyorum!” Aynı soru, son derece geçirgen bir engel hakkındaki ‘Wall’ için de sorulabilir. ‘Wall’, İsrail-Filistin çatışması hakkında 2005 Festivali içindeki tek film. Yönetmen Simone Bitton, inşa halindeki İsrail güvenlik duvarının her iki tarafındaki kişilerin seslerini aktarıyor. Duvarın arka bahçesinden geçtiği genç bir İsrailli baba bir barış konferansına ev sahipliği yapmak için evini açarken; Filistinli bir çiftçi, duvarın (ironik bir şekilde) işsiz Filistinliler tarafından yapıldığını anlatıyor. Çiftçi, bu duvarın verimli topraklarının kurnazlıkla ele geçirilmesinin bir yolu olduğunu söylüyor. Ayrılıkçı şiddet, son derece etkileyici birkaç filmin konusunu oluşturuyor. Pete Travis’in ‘İyi Cuma Anlaşması’na muhalif IRA’lıların 1998 yılında bombaladığı Kuzey İrlanda kasabasını anlattığı ‘Omagh’ adlı filmi, Paul Greengrass’ın ‘Bloody Sunday - Kanlı Pazar (2002)’ yapıtına karşı çıkan bir film. Ancak ‘Omagh’, Greengras’ın filminin tarihsel bakışındaki derinlikten yoksun. Helene Klodawsky’nin öldürülen Sri Lankalı insan hakları eylemcisi Rajani Thiranagama’nın anısına bir saygı gösterisi olan ‘No More Tears Sister: Anatomy of Hope and Betrayal’ filmi, Sri Lanka ve Tamiller tarafından dökülen kanı anlatıyor. Savaşın kıyımı ile yüzleşmenin acısı, Katarina Rejger ve Eric van den Broek’in ‘Videoletters’ filminde açık bir yara gibi ortaya seriliyor. Filmde, Yugoslavya’daki ayrılıkçı savaşlar sırasında birbirlerinden kopan arkadaşlar ve ailelerin video konferans yoluyla tekrar bağlantı kurması anlatılıyor. Heidi Ewing ve Rachel Grady’nin kapanış gecesi filmi olan ‘The Boys of Baraka’, yerinden edilme üzerine pedagojik bir çalışma. Yirmi yaşlarındaki siyahi gençler Baltimore’daki devlet okullarından Kenya’nın kırsal kesimindeki 2 yıllık bir programa yollanır. Ancak, ıssızlığın ortasındaki okul binaları çok geçmeden jeopolitik çekişmenin ortasında kalır: 2002’de Mombasa’da meydana gelen otel bombalaması ve Nairobi’deki ABD elçiliğinin kapatılmasının ardından Baraka Okulu’nun aktiviteleri askıya alınır. Filmin bir sahnesinde, endişeli annelerden biri, oğlunun Baltimore sokaklarında öldürülme ihtimalinin daha yüksek olduğunu dile getirir. Baraka Okulu temsilcisi, katılımcılara 18 yaşına geldiklerinde lise diploması, hapis ya da mezar arasında seçim yapmış olacaklarını söylüyor. 'State of Fear' ‘Mardi Gras: Made in China’nın genç emekçileri için geleceğe dönük seçenekler çok daha kısıtlı görünüyor. Su toplamış, yara bere içindeki elleri ile Fuzhou’daki Tai Kuen fabrikasında çalışan kızlar ve kadınlar 14 yaşında işe başlıyor, saati 10 sente günde 12 ila 20 saat arası çalışıyor. Kendilerinden istenen kotayı karşılayamadıkları zaman bu üç kuruşluk ücretleri de ellerinden alınıyor. Bütün bunlar, Mardi Gras karnavalı sırasında etrafta uçuşan kolyeleri üretmek için yaşanıyor. Yönetmen David Redmon, Çinli işçilerle New Orleans’ta eğlenenlerin görüntüleri arasında yaptığı geçişlerle asıl kozunu ortaya koyuyor. İşçiler böyle çirkin kolyeleri kimin takacağını merak ederken, Tai Kuen’den görüntüler yerini Bourbon Sokağı’nda eğlenen insanlara bırakıyor. FESTİVAL FİLMLERİ ” Omagh ” The Boys of Baraka ” Compadre ” The Education of Shelby Knox ” Justice (Justiça) ” The Liberace of Baghdad ” Living Rights ” Mardi Gras: Made in China ” Seoul Train ” Midwinter Night’s Dream ” No More Tears Sister: Anatomy of Hope and Betrayal ” Occupation: Dreamland ” Pulled from the Rubble ” La Sierra ” State of Fear ” Una de Dos ” Videoletters ” Wall (Mur) ” Still Life Kaynak: www.ntvmsnbc.com