BIST 10.793
DOLAR 32,21
EURO 34,83
ALTIN 2.414,42
HABER /  POLİTİKA

Kurtulmuş'un CHP'deki hocası kim?

CHP'de kurultay kulisleri, Kılıçdaroğlu'nun fıtık yorumu, Has Parti lideri Kurtulmuş'un CHP'li hocası, Bakan Akdağ'ın koltuk hassasiyeti... Hepsi bu haftanın Ankara kulisinde.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER

ANKARA- Kaset skandalından bu yana suların durulmadığı CHP’de şimdi de kurultay heyecanı yaşanıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Yapılacak, yapılmayacak” tartışmasına son noktayı koydu ama asıl heyecanlı süreç şimdi başlıyor.

Kulislere kulak verdiğimizde CHP için iki senaryo görüyoruz. Birincisi iyi senaryo. Parti Meclisi seçimi yapılacak kurultayda Kılıçdaroğlu “Deniz Baykal ve Önder Sav ile görüşeceğim” diyerek dengeleri gözeteceğini gösterdi, ancak “Listeyi bizzat ben hazırlayacağım” diyerek sadece görüş alacağı, pazarlık yapmayacağı mesajı verdi. Sav ve Baykal’a yakın kaynaklara göre yapılacak görüşmelerde hem Baykal hem de Sav üst perdeden konuşacak. Bu görüşmelerde liste, isimler üzerinden konuşulmayacak. Hem Baykal hem de Sav partinin birlik ve beraberliği, temel ilkelerini gözeterek bu listenin hazırlanmasını önerecek.

Kılıçdaroğlu’nun da ‘sivrilmiş’ bazı isimler yerine iki grubu da tatmin edecek ama çalışacağına kanaat getirdiği isimleri listeye alacağına inanç var. Ancak 80 kişilik listenin en az 60'ını 'nun belirlemesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu sayı milletvekili listesini onaylatmak için gereken sayının da üstünde. Sezgin Tanrıkulu, Seyfi Oktay, Ercan Karakaş ve Murat Karayalçın gibi isimlere bu listede yer verilmesi sürpriz olmayacak. Asıl merak konusu ise listeye ilk kez girecek isimlerin kim olacağı. Sorduk, soruşturduk ama Kılıçdaroğlu'nu işaret ederek "Kabe'ye bakıyoruz" diyenler 'bu isimleri konuşmak için henüz erken' diyor.

Sonuç olarak ilk senaryoya göre kimseyi tam tatmin etmese de seçim öncesi hem Sav hem de Baykal grubunun krize neden olacak bir tutum alacağı düşünülmüyor.

Kötü senaryoya göre ise hem Baykal hem de Sav listede belli isimlerin olması için bastıracak. Kılıçdaroğlu’nun hazırlayacağı listede istenmeyen bazı isimler olursa ipler kopacak. Bu durumda Kurultay’da çarşaf liste örgütlenmesi için çalışmalar yapılacak. İşte bu noktada Sav ve Baykal’ın bir araya geleceği konuşuluyor. Bu tablo gerçekleşirse CHP kurultaydan ayrışma ile çıkacak.

Ama kurultaya daha 16 gün var. 'Siyasette 24 saat uzun sözü belki de en çok CHP için geçerli' bir söz.

KILIÇDAROĞLU DA FITIĞA ÇOK GÜLDÜ

Bu arada CHP içindeki tartışmalar nedeniyle fıtık olduğu esprisi yapılan Kılıçdaroğlu’nun sağlığıyla ilgili de birkaç not aktaralım. Kılıçdaroğlu'nun fıtık rahatsızlığıyla ilgili basına sorunun geçtiğimiz haftalarda nüksettiği yönünde haberler yansımıştı. Ancak öğrendiğimize göre Kılıçdaroğlu rahatsızlığının ilk sinyallerini referandumun son haftasında almış. Günde 10 hatta 17 kez konuştuğu o günlerde ağrısından otobüsün demirlerine vücudunu dayayarak konuşmuş. Referandumdan sonra yurt dışı gezileri, tüzük tartışmaları, yeni yönetim derken ancak hastaneye gitmeye fırsat bulmuş. Bu arada Kılıçdaroğlu fıtık ameliyatı için yapılan esprileri de gülerek karşılıyor. Fıtık ameliyatı olacağını öğrenince bu esprileri tahmin ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben de olsam yapardım” diyor.

KURTULMUŞ’UN CHP’Lİ HOCASI KİM?

Bu arada kulislerden kulaklarımıza gelen bir başka notu daha aktaralım. Bu not geçtiğimiz hafta sonunda ilk kongresini yapan HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’la ilgili. Öğrendiğimiz kadarıyla Kurtulmuş ikna odalarıyla gündemden hiç düşmeyen CHP’li Nur Serter’in öğrencisi olmuş. İstanbul Üniversitesi’nde doçentlik tezini veren Kurtulmuş’un jürisinde bulunan hocalardan biri de CHP'li Nur Serter.

BAKAN AKDAĞ MAKAM KOLTUĞUNA NEDEN OTURMUYOR?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile yaptığımız röportaj sırasında öğrendiğimiz ilginç bir notu da aktaralım. Bakan Akdağ’ın makam odasına girdikten sonra 'nerede oturalım' diye bakındık. Karşımızda Bakan koltuğu ve önünde iki sandalyeye göz gezdirdik. Ancak Bakan Akdağ bizi makam koltuğunun önündeki koltuk grubuna davet etti. Makam koltuğuna da genelde hiç oturmadığını söyledi. Daha önce yaptığımız bir röportajı da hatırlayınca Akdağ’ın hep böyle davrandığını fark ettik. İletişim açısından karşı karşıya oturmanın daha etkili olduğunu düşündüğü için böyle davrandığını anlatan Akdağ, “Makam koltuğuna hiç mi oturmuyorsunuz” sorusuna ilginç bir yanıt verdi:
“Tabi oturuyorum. Devletin otoritesini temsil etmem gereken bazı ziyaretlerde mutlaka o koltukta oturuyorum.”
Akdağ hangi ziyaretlerde o koltukta oturduğu yönündeki sorumuza ise karşılık vermek istemedi.