BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Kurtlar Vadisi'ne eleştiri

Sabah cenahından Kurtlar Vadisi'ne eleştiri. Ergun Babahan, Televole'yi bile eleştiren Genelkurmay'ın bu dizi için sessizliğe gömülmesini hayretle karşılıyor.

Abone ol

Sabah Gazetesi yazarı Ergun Babahan dizisini eleştirip, Genelkurmayı göreve çağırmış.

Yazı: Ergun Babahan
Kaynak:


Yerli dizi izleyen biri olduğumu söyleyemem. Ancak adı çok duyulup herkes bahsetmeye başlayınca Kurtlar Vadisi'ne birkaç kez baktım.

Anladığım kadarıyla kahramanları uyuşturucu ticareti, cinayet, kumar gibi her türlü yasadışı işle haşır neşir.

Askerin, polisin, hukukun zayıf kaldığı düşünülen konularda devreye giriyorlar.

Kahramanları Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Mehmet Ali Ağca, İbrahim Çiftçi karışımı... Gençliğin idolü haline getirilmek isteniyor.

İşin ilginci, kendilerine yönelik en küçük eleştiride açıklamayı dayayan Genelkurmay'ın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ve MİT'in bu diziyle ilgili tam bir sessizliğe gömülmesi. Televole konusunda bile endişelerini dile getiren MİT'in Kurtlar Vadisi için ağzını açmaması.

Hukuku hiçe sayanların dizisi aslında Kurtlar Vadisi ama Adnan Ekinci'nin yayınladığı Yeni Hukuk dergisini görene kadar işi bu boyuta vardıracaklarını tahmin etmemiştim.

Keyifle okunan bir hukuk dergisini yayın hayatına kazandıran Ekinci, "Kurtlar Vadisi; Türk Hukuksuzluk Tarihine Armağan Olsun" başlıklı makalesinde, dizinin son bölümünde "eşkıyanın meşruluğunun ilan edilmesini" şu satırlarda öfkeyle dile getirmiş: "Anayasal düzeni değiştirmek, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs etmek amacıyla suç örgütü kurmak iddiasıyla haklarında müebbet hapis istenen 4 kişinin yargılanmakta olduğu ağır ceza mahkemesindeydik.

Mahkemenin başkanı her ne kadar zaman zaman sert çıkışlar yapsa da, sanıkların seyirci belleğine şırınga edilmiş 'vatan kahramanı' imajlarına helal gelmesin diye, onlara hitaben konuşurken 'evladım' diye hitap ediyordu.

...Ve dizinin sonunda avukatın istediği oluyordu. Mahkeme suç eylemlerinin varlığını kabul etti ama hepsinin 'meşru müdafaa' koşulları altında gerçekleştirildiğine kanaat getirdi ve sanıkların beraatına karar verdi." Bir kısım devlet organları desteğindeki çetelerin hukukun ırzına geçtiği, insanları infaz ettiği, her türlü karanlık işe bulaştığı ülkede siz istediğiniz kadar hakhukuk mücadelesi verin, gençlere hukuka saygıyı, hak kavramını öğretmeye çalışın.

Güvenlik sorunu daha da artan büyük kentlerde, büyük bir yalnızlık ve işsizlik çemberi içinde yaşayan gençlere anlatılan hukuk kavramı işte bu.

Al silahı eline, istediğin suçu işle, yakalanınca da vatan-millet-sakarya edebiyatı yap kurtul.

Her şeyin "ulusal çıkar" kavramı arkasında perdelendiği, çete mensuplarının devlet eliyle beslenip korunduğu bir düzende AB düzeyinde bir hukuk anlayışını yerleştirmek gittikçe olanaksız görünüyor.

Katillerin, uyuşturucu kaçakçılarının kahraman muamelesi gördüğü dizilerin reyting rekoru kırdığı, çete mensuplarının rol model gösterildiği bir ülkede, bu dizilerin yayınlandığı kanalların sahiplerinin gazetelerinde kimi gazeteciler hukuka saygı mücadelesi yürütüyor. Ne yapalım, burası Türkiye. Burada reyting deyince hukuk bile kalmıyor.