BIST 9.775
DOLAR 32,54
EURO 34,99
ALTIN 2.434,75
HABER /  DÜNYA

Kürtçe öğretmeni olmak için ter döktüler

Mardin Artuklu Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaokullardaki seçmeli Kürtçe dersleri için ihtiyaç duyulan Kürtçe öğretmen ...

Abone ol

Mardin Artuklu Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaokullardaki seçmeli Kürtçe dersleri için ihtiyaç duyulan Kürtçe öğretmen yetiştirmek için merkezi bir sınav düzenlendi. Sınava katılmak için 2 bin 430 kişi başvuru yaptı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Kürt Dili ve Kültürü yüksek lisans sınavı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında sınava yoğun bir ilginin olduğu anlattı. 270 kadro için 2 bin 430 kişinin başvurduğunu dile getiren Yıldırım, “Önümüzdeki yüzyıl bir Kürt Dili yüzyılı olacaktır” dedi. Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Yıldırım, "Çözüm süreciyle birlikte birçok korkuyu yenen Kürtler, her parçada sağladıkları avantajlar neticesinde dillerine müthiş bir dönüş yapmakta, dilleriyle lisans ve yüksek lisans eğitimini almakta, anadille eğitime giden yolu var güçleriyle zorlamakta ve satır aralarında bize önümüzdeki yüzyılın bir Kürt dili yüzyılı olacağını dedirtmektedir. Bu süreç başta Süryanice olmak üzere Türkiye’de itilip kakılan öbür dillerin de önünü açacaktır” diye konuştu.
Üniversite bünyesinde tezli programa 20, tezsiz programa 250 adayı alınacağın duyurusunun yapılması üzerine yoğun bir başvurunun yapıldığını anlatan Yıldırım, tezsiz yüksek lisansa bin 850, tezli yüksek lisansa 550, yabancı uyruklular için de açılan 30 kişi olmak üzere toplam 2 bin 430 kişi başvurduğunu belirterek, “Adayların gramer, imla ve edebiyat bilgilerini ölçmeye yönelik 50 sorudan oluşan ve her soru için bir buçuk dakika süre tanınan bu sınav ÖSYM İl Koordinatörlüğü denetiminde merkezi olarak gerçekleştirilmiştir. Dört yanlışın bir doğruyu götürdüğü ve soru kitapçıklarının A-B-C-D olarak dört farklı türden oluşturulduğu bu sınav optik okuyucu tarafından değerlendirildiği için hak kaybı sıfıra indirgenmiştir. Optik okuma neticesinde adaylarımızın aldığı puanlar bir iki gün içerisinde sitemizde ilan edilecek, adaylarımıza gönderilecek merkezi sınav sonuç belgesinde puanıyla birlikte doğru ve yanlış cevap sayısı da belirtilecektir. Bu sınavda bir tek adayın bile ’benim hakkımı yediler’ veya ’falanca kişi hakkı olmadığı halde kazandı’ demesinin imkanı yoktur. Aksi takdirde ben ve ekibim istifa etmeye hazırız. Çünkü bizim ölçümüz adayın kimin olduğu değil, kağıdının nasıl olduğudur. Bu bakımdan Kürt diline emek veren ve bunu kağıdıyla ispatlayan her adayımız yüzde yüz müsterih olsun, kağıdı yetersiz adaylar da hiçbir şekilde ümitlenmesinler. Bunlar da kendilerini iyi bir şekilde yetiştirsinler ve önümüzdeki süreçte yapacağımız alımlarda şanslarını yeniden denesinler. Bu bakımdan ümitsizliğe düşmesinler” diyerek kopya verildiği ve adam kayırıldığı iddialarına tepki gösterdi.
Yüksek lisans ve doktora yapmak amacıyla YÖK’ün çeşitli bölüm ve anabilim dalları için tahsis ettiği ÖYP Araştırma Kadrosunu Türkiye’de ilk kez bir Kürt dili bölümüne verildiğini hatırlatan Yıldırım, “YÖK’ün bize tahsis ettiği bu on kişilik kadro ile birlikte Kürt dili kadromuz 20’den 30’a çıkmıştır. Doktora ve formasyon için YÖK’ten beklentimiz ise Kürt Dili ve Kültürü Ana Bilim Dalında Yüksek lisanslarını tamamlayan mezunlarımız ile halen aynı ana bilim dalında yüksek lisans yapan ÖYP araştırma görevlilerimizin acil, haklı ve doğal olarak doktora beklentileri vardır. Bunların doktoralarını tamamlayıp öğretim üyesi sıfatını kazanmaları gerekir ki kendileri de başka adayları yetiştirebilsinler. Ayrıca mezun ettiğimiz ve bu yıl alacağımız adaylarımızdan bir kısmının formasyonu yoktur. Doktora programı için olduğu gibi formasyon için de gerekli olan beş öğretim üyesi şartımız mevcuttur, hatta bir fazlamız vardır. Bu konuda da YÖK’ün bizi ve adaylarımızı hayal kırıklığına uğratmamasını umuyoruz. Geçmekte olduğumuz barış ve çözüm sürecinin ruhu da bunu gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Kürdoloji Birimine yabancı uyrukluların ilgisinin had safhada olduğunu anlatan Yıldırım, “Bu dönem açtığımız Tezli Kürtçe Yüksek Lisans Programı’na Kürtçe’nin değişik lehçelerini konuşan 30 yabancı uyruklu başvurmuştur. Sınava giren bu adaylar mülakata da alınacak ve en başarılı olan beş kişi programa dahil edilecektir” diye konuştu.
Geçen yıl mezun verdikleri Kürtçe öğretmenleri için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan beklentilerini sıralayan Yıldırım, şunları söyledi:
“Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı geçen yıl Kürtçeyi ortaokul sınıflarında seçmeli ders olarak okutma kararı aldığında, varılan mutabakat doğrultusunda Artuklu Kürdoloji Birimi olarak biz 5. sınıfın ders kitabını iki ay gibi çok kısa bir süre içerisinde hem Kurmanci hem de Zazaki olarak hazırlayıp teslim ettik ve bu kitap bakanlıkça basılıp dağıtıldı. Bu yıl da 6. sınıf kitabını yine iki ayda ve yine hem Kurmanci hem de Zazaki olarak hazırladık ve bu hafta bakanlığa teslim ediyoruz. Önümüzdeki yıl da 7. ve 8. sınıfların ders kitaplarını hazırlayıp zamanından önce teslim edeceğiz. Bu ders kitaplarını okutmak için bakanlığın ihtiyaç duyduğu nitelik ve nicelikte öğretmen adayını yetiştirmek için açtığımız Yüksek lisans programına müracaat eden 2 bin 528 aday arasından sınavla 500 adayı seçtik, bir yıl boyunca eğittik ve görkemli bir törenle mezun ettik. Bu adaylarımız haklı olarak atanmayı bekliyorlar. Adaylarımızın atanma problemi yaşamaması ve ders ücreti gibi komik bir istihdam formülüne layık görülmemesi gerekir. Aksi takdirde seçmeli ders için atılan bu adım güdük kalacak, niyetler sorgulanacak, tepkiler gösterilecek ve talep sıfıra inecek. Bakanlığımızın maaşlı bir formülle bunları istihdam etmeleri ve ders ücreti karşılığı istihdamı bize layık görmemesi gerekiyor. Çünkü bu adaylarımız ders ücreti karşılığı on yıl boyunca bile derslere girseler, bir yıllık eğitimleri boyunca uğradıkları maddi ve manevi kaybı telafi edemezler. Bakanlığımızın bizi hayal kırıklığına uğratmamasını ve bize, adaylarımıza ve kamuoyuna müjdeli bir haberi bir an önce vermesini bekliyoruz.”
Yıldırım konuşmasında Kürtçe’nin yanında Süryanice için de çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi. Yıldırım, "Süryani Vatandaşlarımıza da buradan bir müjde veriyoruz. Enstitümüz Türkiye’de ilk Süryanice Yüksek Lisans programını açtı. Süryanice anadille eğitim için ilk öğretmen adaylarını sınava aldı. Büyük zorluklarla da olsa nitelikli ve kadrolu beş öğretim elemanını istihdam etmeyi tamamlamakla birlikte Süryani Dili ve Kültürü Anabilim Dalında açtığımız tezli yüksek lisans programına 30 kadar yerli ve yabancı aday müracaat etmiştir. Yaptığımız yazılı sınavı kazanan adaylarımızı mülakata da alıp en başarılı 12 kişiyi bir yıl sürecek ders aşamasında sıkı bir eğitime tabi tutacağız. Bu adaylar ikici yılda Süryani Dili ve Kültürü ile ilgili alanlarda tez hazırlayıp mezun olacaklar ve Süryanicenin resmi veya özel okullarda anadil olarak kullanılmasının belki de ilk uygulayıcıları olacaklar. Her yıl Eylül ve Şubat olmak yirmi yüksek lisans öğrencisi alma hakkımız vardır. Bu hakkımızı Süryanicenin eğitimde kullanılması yolunda kullanacağız. Bir ülkedeki halklar arasında kardeşliği tesis etmenin yolu o halkların konuştuğu diller arasında kardeşliği tesis etmekten geçer. Bu açıdan bakıldığında Mezopotamya’nın kadim halklarından biri olan Süryanilerin kilisenin dört duvarı arasına sıkıştırılan dilleri Süryaniceyi bir eğitim ve öğreti dili, akademik bir dil haline getirmek için üç yıldır uğraşıyorduk. Zira kendisinden sonraki tüm peygamberlerin babası sayılan Hz. İbrahim’in Fırat Nehri’ni geçmeyinceye kadar konuştuğu dil olan Süryanice’yi ihmal etmek aslında hem Hz. İbrahim’in hatırasına, hem büyük çoğunluğu Ortadoğu ve Mezopotamya diyarlarında gönderilen öbür peygamberlerin hatırasına, hem de bölük pörçük de olsa yaşamlarını sürdüren Süryani vatandaşlarımıza hakaret ve saygısızlıktır” ifadelerini kullandı.
(İHA)