BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Konsey Birandı haklı buldu

Cem Karaca'nın son eşi İlkim Karaca'nın Mehmet Ali Birand'ı şikayeti yersiz bulundu.

Abone ol

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, vefat eden sanatçı Cem Karaca'nın son eşi İlkim Karaca'nın, ''Cem'i Artık Rahat Bırakın'' başlıklı yazısından dolayı Mehmet Ali Birand hakkındaki şikayetini yersiz buldu.

Konseyden yapılan yazılı açıklamada, İlkim Hüsran Karaca'nın, Posta gazetesinin 22 Temmuz 2006 tarihli nüshasında yayınlanan yazısıyla ilgili Birand hakkında şikayette bulunduğu belirtildi. Karaca'nın şikayetine, yazıdaki ''Miras yüzünden Karaca'nın iki eski eşi arasında kavga başladığı, bunun kendisi tarafından kan davasına dönüştürüldüğü, ayrıca sanatçının mezarının açılmasının ve kısır olduğu yönündeki tartışmaların ve karşılıklı tazminat davalarının herkesi rahatsız ettiği'' ifadelerinin konu olduğu vurgulanan açıklamada, ayrıca yazıdaki ''iki kadının saç saça baş başa kavga ediyormuş'' izlenimi veren bu davalara son verilmesi gerektiği yolundaki sözlerinin de şikayet konusu olduğu kaydedildi.

Açıklamada, Karaca'nın, Basın Konseyine yaptığı başvuruda, yazıda yer alan sözlerin gerçek dışı bir iddia olduğunu, çünkü kendisinin herhangi bir miras kavgası içinde bulunmadığını ileri sürdüğü belirtildi. Karaca'nın, Birand'ın iddiasını ispat etmesi gerektiğini, aksi halde Cem Karaca'nın aziz hatırasına ve şahsına saygısızlık edilmiş olacağını savunduğuna dikkat çekilen açıklamada, bir bütün olarak yazıda kendisinin küçük düşürüldüğünü düşünen Karaca'nın, Basın Konseyinden gereğinin yapılmasını istediği kaydedildi.

Açıklamada, Mehmet Ali Birand'ın, avukatları Nurcan Çalışkan ve Günay Erkan aracılığıyla Basın Konseyine gönderdiği cevabında, yazısının Karaca'nın vefatından sonra eşleri arasında başlayan ve sanatçının mezarının açılmasına kadar varan miras paylaşımı mücadelesi ile ilgili genel bir eleştiri yazısı olduğunu bildirdiği ifade edildi. Cevapta, Karaca'nın sürekli olarak ''Cem Karaca'nın çocuk sahibi olmasının tıbben mümkün olmadığı'', ''DNA testi yapılması'', ''oğlu ile annesinin tek isteğinin para olduğu'' yönünde iddiaları ortaya atması ve sürekli olarak basına açıklamalarda bulunması üzerine mahkemece konuşma yasağı konulduğu şeklinde ifadelerin yer aldığına dikkat çekilen açıklamada, yazarın basına yansıyan olaylar hakkında eleştiri hakkını kullandığı, şikayetçiyi küçük düşürücü hiçbir ifadeye yer verilmediği şeklinde savunmalarda bulunulduğu kaydedildi.

KARAR
Durumu değerlendiren Basın Konseyi Yüksek Kurulunun, yazıda şikayetçiyi küçük düşürücü bir ifade bulunmadığı, yazarın taraflara itidal tavsiyesinde bulunan genel bir eleştiri yaptığı, bu durumda şikayetçinin aşağılanması amacından bahsedilemeyeceği şeklinde görüş bildirdiği vurgulanan açıklamada, kurulun yazıda konu edilen olayların asılsız olmadığı, gelişmelerin herkesin gözü önünde cereyan ettiği ve çeşitli medya organlarında yayınlandığı, dolayısıyla gerçeğe aykırı yayından söz etmenin mümkün olmadığı görüşüne vardığı kaydedildi.

Kurulun, Basın Meslek İlkeleri'nin ''Kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez'' şeklindeki 4. maddesi ve ''Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz'' şeklindeki 6. maddesinin ihlal edilmediği sonucuna vardığı belirtilen açıklamada, bu nedenle Birand hakkındaki şikayetin yersizliğine oy birliği ile karar verildiği vurgulandı.