BIST 10.046
DOLAR 32,41
EURO 34,83
ALTIN 2.409,67
HABER /  DÜNYA

Kışanak: Sürece üçüncü bir ülke taraf olmalı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Türkiye’nin yürüttüğü müzakere sürecine Batı’dan bir ülkenin üçüncü taraf olması gerektiğini sav...

Abone ol

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Türkiye’nin yürüttüğü müzakere sürecine Batı’dan bir ülkenin üçüncü taraf olması gerektiğini savundu.
Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Kışanak, Avrupa ülkelerinin artık PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarması gerektiğini belirtti.
İmralı ile görüşmelerde "üçüncü bir tarafın gözlemci olarak bulunmasının çok önemli olacağını" düşündüklerini kaydeden Kışanak, "Çünkü süreçte üçüncü bir taraf mutlaka olası problemlerin aşılmasında yol açıcı bir rol oynayacaktır. Bu tür sorunların çözümü konusunda geçmişte deneyime sahip ülkelerin bu gözlemci olma konusunda talepte bulunmalarını bekliyoruz. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.
“Üç aşamalı çözüm stratejisinin birinci aşamasında böyle bir süreci izleyen komitenin oluşturulması, izleme komitesinin oluşturulması üzerinde mutabakata varılan bir konuydu" diyen Kışanak, "Akil insanlar heyeti de bu anlayışla oluşturuldu. Hükümetin biraz da bu mutabakata aykırı olarak akil insanlar heyetini biraz kamuoyu çalışması gibi yönetme süreçte aslında bir eksikliğe yol açtı. En nihayetinde gelinen aşamada hükümet ben üzerime düşenleri yaptım diyor, PKK da ben üzerime düşenleri yaptım diyor. Süreç tıkandı. Demek ki bir problem var. Buna bir hakem lazım. Buna üçüncü bir göz lazım. Bunun artık kaçınılmaz olduğu kanıtlanmıştır" diye konuştu.
Gazetecilerin hangi ülkenin taraf olmasını istedikleri sorması üzerine Kışanak, "Bizim bu aşamada herhangi bir devleti doğrudan işaret etmemiz söz konusu değil. Bunun bir ihtiyaç olduğunu söylüyoruz, bunu herkese anlatıyoruz ve buna talip olabilecek, bu sorumluluğu alacak birilerinin çıkmasını arzu ediyoruz. Ayrıca bu tür mekanizmalar masadaki her iki tarafın da oluruyla devreye girebiliyor. O bakımdan hem Türkiye’nin, hem PKK’nın kabul edeceği bir partner bulunması gerekiyor" diye konuştu.

"PKK TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNDEN ÇIKARTILMALI"
"PKK geri çekilme sürecini durdurdu fakat ateşkes devam ediyor" diyen Kışanak, "Ateşkesin devam ediyor olması bir fırsattır bunu kalıcı bir barışa götürebilmek için hepimiz buna katkı sunmalıyız” dedi.
"Bu anlamda PKK’nın terör örgütleri listesinde olması bir problemdir" ifadesini kullanan Kışanak, "Böylesi bir ortamda Avrupa’ya, Batılı ülkelere düşen bu süreci hızlandıracak katkı yapmaktır" dedi.
Kışanak ayrıca, "Biz artık bu terör listesi ve PKK yasağının ömrünü tamamladığına inanıyoruz. Herkes barış ve demokratik çözüm konusunda çaba sarfettiği bu ortamda Avrupa 20 yıl önceki argümanları ile hareket edemez. Ve şunu da bilmek gerekiyor ki, Türkiye’deki Kürt sorunun çözümü, tüm Ortadoğu’da Kürt sorununun bölgesel olarak çözülmesini hızlandıracak en büyük adım olacaktır. Yani PKK yasağını kaldırmak Kürtler’e demokratik seçenek konusunda güven vermek tüm Ortadoğu’nun barış ve istikrarı için son derece kritik bir karar. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerindeki demokratik kamuoyunun bu talebi desteklemesini bekliyoruz" dedi.
Kışanak, "ABD’nin küresel bir güç olarak bu tür kararlarda belli bir ağırlığının olduğunun farkındayız. Fakat Avrupa ülkelerinin aynı zamanda şunu görmesi lazım ki, ABD pragmatist bir politika da izliyor. Belki bazen de yapmak istemediklerini Avrupa’ya yaptırıyor. Avrupa’nın da artık bu konuda iradi yaklaşması ve kendi politik penceresinden olaylara bakmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Kışanak, Suriye’de PYD’nin geçici özerklik ilanıyla ilgili olarak da, “Bugün eğer Rojova’da Kürtler, ’biz geçici bir meclis kurduk, bu meclis Rojova Kürdistan’ı seçime götürecek’ diyorsa, herkesin bunu alkışlaması ve bunun arkasında durması lazım. Çünkü halka soracaklar. Halk neyi istiyorsa öyle bir yönetim kurulacak. Bu nedenle Suriye’deki, Rojova Kürdistanı’ndaki gelişmeleri çok pozitif görüyorum, çok umut verici görüyorum. Hem uluslararası desteğinin, hem Kürtler arasındaki dayanışmanın daha da güçlenerek artacağını düşünüyorum” dedi.
Rojova’daki Kürtler, evet biz demokratik Suriye’de özerk bir yönetim istiyoruz dediler ki, son açıkladıkları kurucu mecliste üç kanton tarzı örgütlenme modelini esas aldıklarını açıkladılar. Demokratik bir yönetim oluşturmaya çalışıyorlar. Bu nedenle Rojova’daki gelişmeyi aslında Suriye’nin geleceği için bir model olarak görüyoruz. Bunun desteklenmesi ve büyütülerek demokratik Suriye’nin bu anlayışla inşa edilmesi lazım.
Şu anda Rojova’da özerk bir bölge oluşursa, bir kanton bölge oluşursa, bu doğrudan Türkiye açısından yeni bir dostluk kapısı, dostluk kurabileceği komşu anlamına gelecektir” dedi.