BIST 10.337
DOLAR 32,27
EURO 34,72
ALTIN 2.401,02
HABER /  GÜNCEL

Kar kuraklığa yetmedi

Türkiye’de son dönemlerde etkili olan kar yağışı barajları doldurmadı, kuraklığa yetmedi.

Abone ol

Türkiye’de son dönemlerde etkili olan kar yağışının, uzun yıllardır kurutma, doldurma, su sistemlerine müdahaleler ve kirlilik nedeniyle sürekli küçülen sulak alanlara önemli bir katkı sağlamadığı bildirildi.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye (WWF) Su Programı Müdürü Buket Bahar Dıvrak, yaptığı açıklamada, son yağışların, kurumakta olan sulak alanların beslenmesine katkı sağlayamadığını savundu. Türkiye’de son 40 yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın kurutma, doldurma, su sistemlerine müdahaleler ve kirlilik nedeniyle ekolojik ve ekonomik özelliğini yitirdiğine dikkati çeken Dıvrak, ülkedeki toplam sulak alanların 2,5 milyon hektar olduğu düşünüldüğünde, son 40 yılda sulak alanların yarısının kaybedildiğinin söylenebileceğini ifade etti.

Yeraltı suları beslenemedi

Dıvrak, küresel iklim değişikliği sonucu, dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışların, kuraklık olaylarının sıklığını ve ciddiyetini artırdığına değindi. Sulak alanlar ve yer altı sularının temel olarak kışın düşen kar yağışları ve mevsimlere yayılan dengeli yağmurlarla beslendiğini anlatan Dıvrak, “fakat dengesiz yağışlar yer altı sularını besleyememekte, sulak alanların beslenmesi için de yeterli olamamaktadır. Son dönemde Türkiye genelinde meydana gelen yağışlar, kısa süreli olmaları sebebiyle, yetersiz suya sahip sulak alanların beslenmesine kayda değer bir katkı sağlayamadı. 40 yıldır devam eden ve 2000’li yıllarda hızlanan sulak alan kayıplarının birkaç haftalık yağışla telafi edilmesi imkansızdır” diye konuştu. Dıvrak, yok olmak üzere olan su kaynakları için birkaç haftalık yağışlardan medet ummak yerine, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, uzun vadeli, bütüncül su politikaları oluşturularak uygulanması ve yok olma tehlikesi yaşayan sulak alanlar için restorasyon programlarının geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.