BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Kapkaçta transfer ücreti 100 milyar

Kapkaç haberleri artık sıradan hale geldi. Bu koşullar altında kapkaççılar da giderek profesyonelleşiyor(!). Artık kapkaççılar altyapıda yetiştirilip yüksek paralara satılıyo

Abone ol

Polis kayıtlarına göre profesyonel kapkaççı yetiştirmek için birkaç yıl masraf yapılıyor. İyi bir elemanın çeteler arasında transfer ücreti 100 milyar lirayı buluyor.

Türkiye genelinde örgütlenmek üzereyken deşifre edilen, kapkaç, yankesicilik ve gasp çetesinin, terör örgütleri gibi hücre evi yapılanmasına gittiği ortaya çıktı. Metropollerde organize olan kapkaç çetesinin başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Denizli, Kocaeli ve Sakarya’da hücre evleri kurduğu tespit edildi. Polis, yapılan tahkikatlarda, başarılı kapkaççıların çeteler arasında yüksek miktarda paralar karşılığında transfer edildiklerini belirledi. Hücre evi, aynı örgüte bağlı militanların diğer hücrelerde kalan kişileri tanımadan kaldıkları evler olarak tanımlanıyor. Her hücrenin bir yöneticisi var. Bu kişi sadece bir üstüne karşı sorumlu. Böylece bir hücre evi basıldığında diğer hücre evleriyle bağlantı kurulamıyor; örgüt çözülemiyor.

Polis, bu şekilde örgütlenen bir çeteyi mafyayla mücadelede kullandığı yöntemlerle çözebildi. Günde en az 10 kişinin kapkaç ve yankesiciliğe uğradığı Ankara’da Çankaya, Bakanlıklar ve Kızılay’daki işlek cadde, sokak ve parklara gizli kamera yerleştirildi. Görüntülerden yola çıkan polis, çete üyelerinin telefonlarını dinlemeye aldı. Yapılan fiziki ve teknik takiple çete organizasyonu çözüldü. Çetenin bir günü nasıl geçirdiği de gizli kamerayla dakika dakika belirlendi. Operasyon sırasında çok ilginç bilgiler elde edildi. Diyarbakırlı Rifat Ertem’in liderliğindeki çete, suç için kullandığı çocuk ve gençleri Diyarbakır’dan topluyor. Suç şebekesinin elemanları 4’erli timler halinde ve birbirlerinden habersiz hareket ediyor. Kaçırılan çocuklar, önce sokaklarda kapkaç antrenmanına alınıyor. Elemanlar, kapkaç yapacakları semte göre giydiriliyor. Her sokakta 4 kişi bulunuyor. Her birinin görevi farklı. Kapkaç gerçekleştikten sonra bir anda herkes kayboluyor. Olayın sıcaklığı geçtikten sonra tekrar organize oluyorlar. Polisin kayıtlarına göre iyi bir eleman yıllık 100 milyar liraya diğer çetelere transfer olabiliyor.

2003 yılında İstanbul’da Fırat Delibaş’ın çetesine yapılan operasyonla kapkaç ve yankesiciliğin Türkiye’de organize bir suç haline geldiği öğrenildi. Polis, Delibaş’a yapılan operasyondan sonra çetelerin yapılaşmasının da değiştiğini söylüyor. Kapkaç çeteleri, çocukları varoş semtlerdeki bekar evlerinde barındırıyor. Liderler, çocuklardan ayrı yerlerde kalıyor. Çoğu, kim için çalıştığını bile bilmiyor. Böylelikle hem polis lidere ulaşamıyor hem de bir grup yakalansa bile diğerleri faaliyetlerini sürdürüyor.

Rifat Ertem’in liderliğini yaptığı çetenin deşifresinin ardından Ankara, İstanbul, Denizli, İzmit ve Sakarya’da eşzamanlı operasyonda 30 kişi yakalandı. Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, çete lideri Rifat Ertem, Pursaklar’daki hücre evin sorumlusu Bahattin Erkaplan ve Sincan’daki evin sorumlusu Metin Kızılgün’ü yakaladı. Sürdürülen operasyonda gruba silah temin eden Nurettin Altun, elde edilen malzemeyi satan Selahattin Ayhan, çeteye araç temin eden Fırat Bingöl ve Erhan Tapur da gözaltına alındı. Çetenin Ankara sorumlusu Zafer Yalman’ın arandığı bildirildi. İstanbul sorumlusu Halil Çaptuğ ve Denizli sorumlusu Cevdet Demir, sorumlu oldukları illerde çalıştırdıkları elemanlarla birlikte yakalandı.

Parmak izini yok etmeye çalıştı

Kapkaç ve yankesicilik organizasyonunun üyelerinin tümünün terör örgütlerinde olduğu gibi sahte kimlik kullandığı belirtiliyor. Polis, çetenin lideri Ertem gözaltındayken kendini Ali Akbalık olarak tanıttığını, gerçek kimliğinin ortaya çıkmasını engellemek için nezarethanenin duvarlarına parmaklarını sürterek parmak izlerini yok etmeye çalıştığını tespit etti. Nezaret nöbetçisi, Ertem’e müdahale ederek, bir parmağının izine ulaşmayı başardı. Önceden sabıka kaydı olduğundan gerçek kimliğinin Rifat Ertem olduğu belirlendi.

Polisin tespitine göre, çete, kullandığı çocuk ve gençleri Diyarbakır’dan getirdi. Kapkaç ve yankesicilik eğitimi verdi. Sokakta kapkaç ve yankesicilik yapmadan önce yakalanmamaları için kendilerine antrenman yaptırıldı. Sokaklarda görev verilen elemanlara spor giyim eşyası verildi. Çocuklar karın tokluğuna çalıştırıldı. Ailelerine çocukların inşaat ve kargo şirketlerinde çalıştırıldıkları söylendi. Diyarbakır’dan oğlunu görmek isteyen bir babanın bu isteği reddedildi.

Çete elemanlarının bir günü polisin gizli kayıtlarına şöyle yansıdı: Hücre evlerinde tutulan çocuk ve gençler, kapkaç ve gasp yapacakları yerlere sabah 08.00’de bırakıldı. Daha önce oluşturulan 4’lü timler, işlek sokaklarda kapatıcı, çekici, aktarıcı ve tantanacı şeklinde organize oldu. Elemanlara gidecekleri bölgeye uygun kıyafetler seçildi. Lüks semtlere gidenlere spor ve marka kıyafet verildi. Kızılay’da genç bir kızın cep telefonuna göz diken 4’lüden biri kurbanının arkasından yaklaştı. Diğeri cep telefonunu çantadan çekti. Hemen yanındaki arkadaşına iletti. Kız, çantasından bir şey alındığını fark etti. Tantanacı, kızı konuşmaya tuttu. Diğer üç kişi olay yerinden farklı istikametlere uzaklaşırken, tantanacı da bir süre kızın yanında durduktan sonra olay yerinden ayrıldı. Telefonunu kaptıran kız, yere çöküp hüngür hüngür ağladı. Olaydan bir saat sonra yeniden bir araya gelen 4’lü, yeni kurban aramaya başladı. Bu olaylar zinciri sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar devam etti.

Talimat ev sorumlusundan alınıyor

Her akşam ev sorumlularında toplanan cep telefonları ve diğer malzemelerin, cep telefonlarını satan Selahattin Ayhan’a verildiği tespit edildi. Elde edilen gelirin de çete lideri Rifat Ertem’e aktarıldığı kaydedildi. Polisin tespitlerine göre sokaklarda çalışan elemanların görev yerleri sürekli değiştirildi. Bir timin günde 10-15 adet cep telefonu gasp ettiği belirlendi. İşinde uzman yankesicilerin başka çetelerden yıllık 100 milyar liraya eleman transfer ettikleri kaydedildi.

Evlerde bulunan çete üyelerinin sadece ev sorumlularıyla temas halinde oldukları, çetenin lideri Ertem’le herhangi bir şekilde görüşmedikleri belirlendi. Ertem’in talimatlarını ev sorumlularına aktardığı ve ev sorumlularının da çete üyelerine talimat vererek olayları gerçekleştirdiği belirlendi. Emniyet yetkilileri, grubun sadece Ankara’da binin üzerinde olaya karıştıklarını tahmin ettiklerini söyledi. Ayrıca, iki yılda bu kişilerle ilgili 96 işlem yapıldığını ve 250 olaya karıştıklarının tespit edilebildiğini vurguladı. Operasyondan sonra onlarca Ankaralı esnaf polise gelerek teşekkür etti; ancak hiçbir esnaf adli açıdan çeteden şikayetçi olmadı.

Haber: Ercan Gün

Kaynak: www.zaman.com.tr