BIST 10.209
DOLAR 32,37
EURO 34,81
ALTIN 2.399,58
HABER /  GÜNCEL

Kadın soyunabilir ama örtünemez!

Ayşe Arman 'seksi pozlar' verdi. Murat Sabuncu 'Kadının soyunma özgürlüğü olur ama örtünme özgürlüğü olmaz' diyerek tartışma yaratacak sözler söyledi.

Abone ol

Gazeteport yazarı Murat Sabuncu iki gündür "Ayşe Arman'ın seksi pozları" üzerinden gündem yaratacak bir tartışmaya imza atıyor. Dün "Kadının soyunma özgürlüğü olur ama örtünmü özgürlüğü olmaz" diyen Sabuncu, bugün de gelen tepkileri yazmış. "Hepimizin mahallesi ses ver" diye seslenmiş...

Sabuncu Ayşe Arman'ın fotoğraflarından sonra gazeteci arkadaşlarının çoğunun ona destek verdiklerini gözlemlemiş ve bu noktadan hareketle de "fikir cimnastiği" yapmış.

Sabuncu dünkü yazısında şunları dile getirmişti:

"Gazetesindeki yazar arkadaşları, hemen hiç kimse bu fotoğraflar hakkında olumsuz yorum yapmadan “kadının bedeni üzerindeki söz sahibi olması hakkında” yazıp ona destek verdiler. Dedim ya kime ne..l Desteğe ihtiyacı yok ki..

Ama destek yazısı yazan arkadaşlarla ilgili bir kafa karışıklığı içindeyim. Bu demokrat ve hoşgörülü arkadaşlarımızın çifte standartları olduğunu düşünüyorum. Ve onlara sormak istiyorum:

Peki bir kadın bedeni üzerindeki özgürlüğünü kullanıp soyunabiliyor da niye bir kadın bedeni üzerindeki özgürlüğünü kullanıp örtünemiyor?

Biliyorum çoğunuzun cevabı hazır: Babaları, ağabeyleri, kocaları zorluyor. Kendi özgür iradeleri değil ki.

Ne ilginç bir düşünce tarzı. Kafası açık tüm kadınlar sonuna kadar özgür, rahat, istediğini yapıyor ama kafasını örten kadınlar o kadar zavallı ki her şeyi emir komuta zinciri içinde yapıyor. Gerçekten inanıyor musunuz siz buna?

Ya da kimileri çağdaşlıktan bahsedecek: “Bu devirde örtünülür mü hiç? “

Örtünülür de soyunulur da…

(...)

Kendini dini otorite sayıp kişilerin inançlarını yargılayanlar kadar kendini çağdaşlığın otoritesi görüp insanların yaşam tarzlarını kendilerine göre belirlemeye çalışanlar da rahatsız ediyor beni."

GELEN TEPKİLER

Sabuncu bugün de dün yazdığı yazının aldığı tepkileri kaleme almış:

"Size sadece bir telefon konuşmasıyla bir mail’den bahsetmek istiyorum. Önce telefon.

Türkiye’nin önemli işadamlarından birisi. O kadar popüler bir yüz ki..Son dönem otelcilik işleriyle gündemde deyip daha fazla uzatmayayım. Hemen anlarsınız.. Akşamüzeri telefon etti. “Ne kimse soyundu diye çağdaş olur ne örtündü diye çağdışı. Kendini dini otorite sayıp kişilerin inançlarını yargılayanlar kadar kendini çağdaşlığın otoritesi görüp insanların yaşam tarzlarını kendilerine göre belirlemeye çalışanlar da da rahatsız ediyor beni. Bu cümlelerinin altına imza atarım. Umarım bir gün bu ülkenin Başbakan’ı da bunları söyler ve hepimiz rahatlarız. Bir arada huzurlu bir şekilde yaşarız”

Öğlen saatleri. Cep telefonuma bir SMS geliyor. “Murat Bey mailiniz neydi?”. Sık sık görüştüğüm büyük bir gazetede çalışan üst düzey yönetici bir kız arkadaşım. “Müsaitim isterseniz telefon da edebilirsiniz ama mailimi atıyorum.”

15 dakika sonra gelen mail aynen şöyleydi:

"Telefonda rahat konuşamam diye yazmak istedim. Beraber yaşama kültürüne sahip bir ülkeyiz. İnsanların birbirine uzaylı gibi bakmasından o kadar rahatsızım ki. Bir de bize sürekli olarak “nasıl yaşarsak çağdaş kadın-insan olacağımızın” anlatılmasından, öyle sıkıldım ki..”

Daha pek çok telefon, sms, mail. Benim gibi “hepimizin mahallesinde hep beraber” yaşamak isteyenlerin sessiz çığlığı. İnanan inanmayan, örtünen soyunan, Kürt Türk….Birbirimizi taciz etmeden hep beraber…Kimsenin bize “nasıl yaşamamız gerektiğini dikte etmediği”. Öyle yaşamazsak damgalamadığı….Bir gün mutlaka…