BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

İtalyan ekonomisini kurtaracak anahtar AB'nin elinde

BBC Ekonomi Editörü Flanders, euro krizine dahil olma riski taşıyan İtalyan ekonomisini kurtaracak adımıın, euro bölgesi hükümetlerinden gelmesi gerektiğini söylüyor.

Abone ol

İtalya'nın bugün büyük endişe yaratan borç dağı, sadece birkaç ay önce dahi, uluslararası yatırımcıları kaygılandırmıyordu.

Şimdi ise Euro bölgesinin bu ikinci en borçlu ülkesinin Başbakanı Silvio Berlusconi ekonomi stratejisini savunmak üzere parlamentoya hesap veriyor.

Londra'nın finans merkezinde çalışan iktisatçılar, İtalya'nın borçlarını ödeyemez duruma gelmesinin mutlak olduğunu söylüyorlar.

Euro bölgesinin genel krizini bir süre için görmezden gelip, İtalyan ekonomisinin borç problemini aritmetik üzerinden anlamaya çalışırsak karşımızda şöyle bir tablo var: Ülkenin borcu, Gayrı Safi Milli Hasılası'nın yüzde 120'si ve bu rakam euro bölgesi devlet borçlarının yüzde 23'üne tekabül ediyor.

Bu korkutucu rakamların piyasayı ürkütmemesi için, İtalya, euro bölgesinin en düşük bütçe açığına da (GSMH'nin yüzde 4'ü) uluslararası bono piyasalarından düzenli olarak yüklü miktarda borç da almak zorunda.

Borç düzeyleri öylesine devasa ki, nasıl olmuş da piyasalar yıllardır süren bu yüksek düzeyleri fark edememiştir diye düşünmek son derece meşru.

Büyüme sorunu

Fakat bu borç sarmalını istikrarlı bir şekilde çevirmek borçlanma maliyetlerinin düşüklüğü nedeniyle şimdiye kadar görece kolaydı. Ayrıca İtalyan hükümeti yapısal reformlar yapabilecek durumdaydı.

Bu koşullar belki hala geçerli, fakat dünyanın geri kalanı İtalya başbakanının borç batağını kontrol etme işini daha da zorlaştırmak istiyor.

Ülkenin düşen kredi notlarıyla birlikte artan borçlanma maliyetleri, borç döngüsünün devam ettirilmesini daha da zorlaştırıyor.

Fakat ekonomi yönetimini daha da zorlaştıran şey, büyüme oranının sürdürülebilmesi.

Piyasalara göre, kesintiler öngören yapısal reformlar bu noktada kilit öneme sahip.

İtalyan hükümeti emeklilik reformlarından, özelleştirmeye, bürokraside reforma kadar hangi alanda ne adım atarsa atsın, büyüme oranını iki yıl içinde iki katına çıkaramayacak gibi görünüyor.

Dolayısıyla euro bölgesi ekonomilerinin ve ortak para biriminin geleceğinin anahtarını kurtarma paketlerini hazırlayan hükümetler tutuyor.