BIST 10.268
DOLAR 32,28
EURO 34,81
ALTIN 2.411,75
HABER /  EKONOMİ

İstihdamda yeni çözüm: Jeoturizm!

Türkiye jeoturizm açısındon oldukça önemli bir potansiyele sahip!.. Bu potansiyel istihdama çözüm olabilir.

Abone ol

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan İnan, Türkiye'nin jeoturizm açısından oldukça önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek, söz konusu alternatif turizm potansiyeliyle birlikte yeni istihdam alanları oluşturulabileceği gibi ekonomik anlamda da fayda sağlanabileceğini söyledi.

TÜRKİYE'NİN JEOLOJİK MİRASI

Türkiye'nin fosiller, minareller, süs taşları, madenler, kanyonlar, obruklar, mağaralar ile kıyı ve kumul yapıları gibi 'jelojik miras' niteliğine sahip pek çok örneği cömertçe bünyesinde barındırdığını ifade eden Prof. Dr. Nurdan İnan, bunların 'jeoturizm' açısından değerlendirilmesi gereğini vurguladı. İnan, milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin bir ürünü olarak öne çıkmasının yanında bilim ve eğitim bakımından da 'açık bir laboratuvar' niteliği taşıyan doğal nitelikli jeolojik oluşumların ulusal envanterinin çıkartılarak, koruma statü ve kriterlerinin belirlenmesi amacıyla bir dizi çalışma yürütüldüğünü anlattı.

Bu noktada 2007 yılında Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ile Doğa ve Çevre Derneği arasında bir protokol imzalanarak 'Türkiye Jeolojik Mirası Araştırma Projesi'nin (TÜJEMAP) hayata geçirildiğini hatırlatan İnan, "Protokol kapsamında Türkiye'nin jeolojik envanteri çıkarılarak, uygun görülen yerler 'jeopark' ilan edilecek.

Çalışmalarla öncelikli olarak, konunun yer bilimleri meslek topluluğuyla yaygın biçimde paylaşılması, geniş boyutlu katılımın sağlanması ile kamuoyunun jeolojik mirasın korunması kapsamında duyarlılıklarının arttırılması hedefleniyor" dedi.

"JEOTURİZM İLE YENİ İSTİHDAM ALANLARI OLUŞTURULABİLİR"
Bu amaçla ulusal ve uluslararası toplantı, sempozyum, çalıştay ve jeotur, ekotur gibi arazi çalışmaları yapıldığını dile getiren İnan, özellikle son yıllarda jeolojik mirasın uluslararası ölçekte ilgi görmesi ve buna bağlı olarak jeoturizmin yeni bir uzmanlık alanı haline geldiğini vurguladı. Söz konusu kavramın Türkiye genelinde yaygınlaştırılabilmesi adına MTA başta olmak üzere bazı kurumların stratejik planlarına dahil edildiği bilgisini de veren Nurdan İnan, hayata geçirilen projenin ortaya
çıkarılacak alternatif turizm potansiyeli sayesinde kaynak çeşitliliğine katkı sağlayarak, ekonomik anlamda da istihdam oluşturmasının beklendiğinin altını çizdi.

Bu doğrultuda yürütülen çalışmalarda Türkiye'de öncelikli olarak 8 alan belirlendiğini anlatan İnan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "TÜJEMAP kapsamında Mersin'de düzenlediğimiz bölge toplantısında 4 bölgeyi gündeme getirdik. Önerilerimiz arasında yer alan Mut Havza miyoseni, Türkiye genelinde belirlenen 8 alandan birini oluşturuyor. Toplantıya katılan uzmanlar gerçekleştireceğimiz geziyle önerdiğimiz 4 bölgenin yerel ya da uluslararası projeye dahil edilip edilmemesi konusunda karar verecek."

Tüm bu çalışmalarla birlikte Türkiye'de jeoturizmin gelişmesini beklediklerini vurgulayan İnan, "Jeoturizm dediğimizde gelişmiş ülkeler kategorisindeki Avrupa'da müthiş istihdam ve müthiş döviz girdisi sağlanıyor. Mersin'deki Mut Havzası benzeri bulunan Fransa, bu yolla yıllardır para kazanıyor. Bizse oradan çok daha üstün konumdaki Mut Havzası için 'Ne güzel yer' deyip geçiyoruz. Bunların bir an önce bölge turizmine, dolayısıyla ekonomiye ve istihdama kazandırılması gerekiyor. Böylelikle buralardan hem
para kazanabiliriz, hem de koruyarak gelecek kuşaklara aktarabiliriz" diye konuştu.