BIST 9.998
DOLAR 32,33
EURO 34,89
ALTIN 2.396,64
HABER /  GÜNCEL

İşte Türkiye'nin Libya için yol haritası

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın, Türkiye'nin Libya yol haritasını anlattı.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın, The Guardian gazetesince yayımlanan makalesinde Türkiye'nin Libya için önerdiği yol haritasını anlattı.

Yol haritasının etkin bir biçimde uygulanması gereğini vurgulayan Kalın, "Çabalar, derhal ateş kes ve siyasi sürecin başlatılmasında odaklanmalıdır" dedi ve Türkiye'nin bu amaçla hem NATO müttefikleriyle, hem de Arap ülkeleri ile birlikte çalıştığına dikkat çekti.

İbrahim Kalın'ın, The Guardian tarafından yayımlanan "Libya İçin Yol Haritası" başlıklı makalesinde Türkiye'nin Libya politikasını anlattı. Makalede "Türk politikası, demokrasiye barışçıl bir geçiş sağlanmasıdır, Kaddafi'nin iktidarı bırakmasından başlayarak" spotu kullanıldı.

Başbakan Erdoğan'ın bu ayın başlarında Libya'da yeni bir siyasi sürece olanak tanınması için Libya lideri Muammer Kaddafi'yi derhal iktidarı bırakmaya çağırdığını anımsatan Kalın, Erdoğan'ın bu çağrısının Nisan ayında açıkladığı yol haritasını tamamlayıcı bir unsur olduğunu kaydetti.

Kalın, yol haritasını anlatırken de bunun derhal ateşkes sağlanması, insani yardım koridorunun tesis edilmesi ve yeni bir siyasi düzenine yönelik sürecin başlatılması olmak üzere üç ana unsurdan oluştuğuna işaret ederek bu unsurların hepsinin, mevcut durumun ötesine geçebilmesi ve özgür ve demokratik bir Libya'nın tesis edilmesi için olmazsa olmaz unsurlar olduğunu vurguladı.

ULUSLARARASI DESTEK

Yol haritasının kayda değer bir uluslar arası destek sağladığını, üç unsurunun geçen hafta Roma'da yapılan Libya Temas Grubu toplantısında benimsendiğini kaydeden Kalın, yol haritasının aynı zamanda Türkiye'nin Arap dünyasında rolünü nasıl gördüğünü de ortaya koyduğunu ifade etti.

Erdoğan'ın danışmanı, Tunus ve Mısır'daki halk ayaklamalarının ardından Libya'daki gelişmelerin başlamasından bu yana Türkiye'nin Libya'da sürüncemeli bir iç savaş veya bir bölünme olmak üzere iki potansiyel felaketi önlemek için yoğun diplomasiyi kullandığına dikkat çekti.

EYLEMSİZLİK ÇAĞRISI DEĞİL

Türk hükümetinin uluslar arası meşruiyet ve geniş bir konsensüsten yoksun dış müdahaleye karşı çıktığını kaydeden Kalın, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nin Libya ile ilgili kararlarının NATO'nun şemsiyesinin altına uygulanmasında ısrarlı olduğunu, Başbakan Erdoğan'ın da, Batı müdahaleciliğinin Irak ve Afganistan'da olduğu gibi Libya'ya onarılmaz zararlar vermesi olasılığı konusunda kaygıyı dile getirdiğinin altını çizdi. Kalın şöyle devam etti:

"Yaygın propagandanın aksine Erdoğan'ın yol haritası, eylemsizlik çağrısı değildi. Hem Trablus hem de Bingazi ile yoğun diplomasi ve iletişim yoluyla Türkiye, çatışmaların barışçıl çözümü arayışında oldu. Kitlesel bir tahliye operasyonu gerçekleştikten ve başka ülkelerin vatandaşlarına ve bazı Batılı gazetecilerinin serbest bırakılması için yardım ettikten sonra Türk hükümeti, BM kararlarını uygularken diplomatik çabalarını yoğunlaştırdı. Aynı zamanda Bingazi, Mısrata ve diğer Libya kentlerinden yüzlerce yaralıyı tedavi için Türkiye'ye getirerek çatışmaların başlangıcından bu yana en büyük insani yardım operasyonunu tamamladı."

GÖREV YOL HARİTASI

İbrahim Kalın, "Türkiye'nin Libya politikası için yol gösterici ilke, Arap Baharının ilham verdiği ve Libya halkının talebi olan demokrasi ve hukuk üstünlüğüne barışçıl bir geçiş sağlamak oldu" dediğini makalesinde "Şimdi önümüzdeki görev, yol haritasını zamanlı ve etkin biçimde uygulamaktır" diye yazdı. Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:

NATO MİSYONUNUN ASKERİ AYAĞI ÇIKMAZA GİRDİ

Makalesinde Kalın, NATO'nun Libya misyonunun "askeri ayağının sanki bir çıkmaza girdiği ve uzun bir çatışma olasılığının bulunduğunu" belirterek "Çabalar, ivedi ateş kes ve siyasi sürecin başlatılmasında odaklanmalıdır. Türkiye, bu amaçla hem NATO müttefikleriyle, hem de Arap ülkeleri ile birlikte çalışıyor" diye yazdı.

"Otokratik bir rejimi bir gece bir demokrasiye dönüştürmek mümkün değil" de diyen Kalın, adalet, eşitlik ve hukuk üstünlüğü ilkelerini tesis etmek ve bunları destekleyecek kurumları oluşturmak için sabır, ihtiyat, dayanışma ve liderlik gerekli olduğunun altını çizdi.

TÜRKİYE'NİN REFORM SÜRECİNİ DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEK

Bunun hem Libya hem de Tunus, Mısır, Yemen, Suriye ve diğer yerler için de "geçerli" olduğunu vurgulayan Kalın, makalesini "Değişim anı, nihayet Arap dünyasına geldiği açıktır. Türkiye, reform süreci ve demokratikleşmeyi desteklemeyi ve hükümetleri, halklarının meşru taleplerini dinlemeye ısrarla çağırmayı sürdürecek" sözleriyle noktaladı.