BIST 10.253
DOLAR 32,28
EURO 34,79
ALTIN 2.403,74
HABER /  GÜNCEL

İşte bu fotoğrafın sırrı

Ergenekon bu fotoğrafla simgeleşti. Fotoğrafta Veli Küçük'ün elini öpen kişi sonunda konuştu. Bakın neler söyledi?

Abone ol

Ergenekon Örgütü adeta bu fotoğrafla simgeleşti. Fotoğrafta örgütün 1 numaralı sanığı Veli Küçük el öptürürken görülüyor. Elini öpen ise örgütün yöneticisi olduğu iddia edilen eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin...

Şu anda cezaevinde bulunan Tekin ’örgüt’ hakkında tek cümle bile bilgiye sahip olmadığını ileri sürdü. Veli Küçük'ün elini öpmesinin nedenini ise "saygı nişanesi" olarak açıkladı ve "Kendisinden o kadar övgüyle söz edilmişti ki nerede görsem elini öpeceğim demiştim" diye konuştu.


SAYGI NİŞANESİYDİ 
Tekirdağ F Tipi Cezaevi B Blok 37 numarada yatan Muzaffer Tekin, basına yansıyan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün elini öperken çekilmiş fotoğrafıyla ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı:

"Veli Küçük ile 5-6 kez açık hava toplantılarında bir araya geldim. 5 dakika karşılıklı konuşmam olmamıştır. Çok sevdiğim bir albay arkadaşım, kendisinden çok övgüyle bahsettiği için ’Nerede görürsem ilk gördüğüm yerde Veli Paşa’nın elini öpeceğim’ demişimdir. Elini öperken çekilen fotoğraf, yaklaşık iki yıldır bir tecavüz sahnesi gibi döndüre döndüre gösterilen bir kare, sadece bir saygı nişanesidir."
Danıştay saldırısından sonra asker kimliğiyle gündeme getirilmesi üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zarar vermemek için canına kıymak istediğini söyleyen Tekin, Danıştay saldırısı ve Ümraniye’de ele geçirilen bombalarla ilgisinin olmadığını da iddia etti.

Hürriyet Gazetesi'nden Saygı Öztürk'ün haberine göre; Danıştay saldırganı Alparslan Arslan’ı avukat kimliğiyle tanıdığını anlatan Tekin, "Alparslan Arslan ile 3 ya da 4 kez kısa süreli görüşmemin dışında, Danıştay saldırısından geriye dönük en az 1.5 yıl şahsen hiç görüşmemiştim. Olay tarihinden 11 ay önce de bana kandil mesajı göndermesi dışında telefonla konuşmam da olmamıştır" dedi.

ÖRGÜTÜ BİLMİYORDUM

Tutuklu bulunduğu süreçte soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına suçlandığı örgütün adını, ideolojisi ve eylemlerini öğrenmek için defalarca dilekçe gönderdiğini ancak cevap alamadığını kaydeden Tekin mektubunu şöyle sürdürdü: "Şimdi öğrenmiş bulunuyorum örgütün adı Ergenekon’muş. Danıştay saldırısından sonra ilk kez adını duyduğum, hakkında bir cümle bile bilmediğim bir örgüt ile anılmak beni bir kez daha ibret, hayret ve dehşete düşürdü."

TEKİN'DEN ERGENEKON'UN PORTRESİ

Ergenekon’un "kilit ismi" olarak nitelendirilen Muzaffer Tekin, "Ergenekoncuların portresini çizmek istiyorum" diyerek şu iddialarda bulundu: "Yabancı servislere angaje olmuş, belli istihbarat birimleri içerisinde, sayıları az da olsa cemaat, tarikat ilişkisinde olduğunu düşündüğüm bir kesim mevcut. Bunların asıl hedefi ordu, yargı ve ulus devlete sahip çıkan yurtseverlerdir. Bu direnç noktalarını yok etmek için, dışardan üretilen strateji ve planların, içerde uygulamacısı olarak aktif rol alıyorlar. Öncelikle kendilerine av belirliyorlar. Yasadışı bir biçimde avlarını izliyor, gözlüyorlar, dinliyorlar ve kendilere bir arşiv oluşturuyorlar. Avlarına suçüstü yapacak bir şey bulamayınca tuzaklara giriyorlar."