İşin perde arkasından Hakan Fidan çıktı! Meğer herşey...

AK Parti'deki bıyık olayının perde arkası ortaya çıktı. Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Kemal Öztürk 'Bu yazıdan dolayı başıma bir şey gelirse' diyerek olayın çıkış kaynağı anlattı. Meğer herşey Hakan Fidan ile başlamış.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bıyık bıraktırma olayının perde arkasını Kemal Öztürk anlattı. Bülent Arınç'ın eski danışmanının aktardığına göre mevsu MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın sakal isteğinden çıkmış.

Kemal Öztürk "Bu yazıdan dolayı başıma bir şey gelirse" deyip olayın perde arkasını şöyle anlattı;

"Geçen sene MİT Müsteşarı Hakan Fidan haftalık olağan görüşmelerinden birini bitirmek üzereyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sakal bırakmak için izin istiyor. Hem çok seyahat etmesi, hem de cildinin tahriş olması nedeniyle ihtiyacı var. Erdoğan, ‘sakal uygun olmaz, bıyık bırak istersen’ diyor. Fidan ise bıyık bırakmak istemez.

İLK KURBAN HASAN DOĞAN
Tam o esnada içeri Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan giriyor. “Hasan’ın da bıyığı yokmuş. Senin neden bıyığın yok?” diyor birden.Hasan Doğan, ‘ben doğduğum günden beri bıyıksızım’ demek geçer içinden. Diyemez. Her zamanki gibi “emirleriniz efendim” diye karşılık verir refleks olarak. “Sen en iyisi bıyık bırak” der Hasan Doğan’a.

Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı içten içte gülerken, şaşkın Hasan Doğan hayatında ilk kez bıyık bırakacak olmanın heyecanıyla odadan çıkar. Dışarıda görüşme sırasını bekleyen kişilerden biri, işte ilk ekranda gördüğüm bıyıksız Başbakan Yardımcısıdır ki, başına nelerin geleceğinden henüz habersizdir.

BAŞBAKAN YARDIMICISININ BAŞINA GELEN

Hakan Fidan uğurlanırken, yeni kurban içeri alınır. Ve o gün bıyık bıraktırma şakası sistematik bir uygulamaya döner. Bu bir asimilasyon değil, entegrasyon hareketidir.

O günden sonra bıyık üzerine yapılmamış espri, edilmemiş laf kalmaz. Erdoğan nazının geçtiği herkese bıyık bıraktırır. Şakayı anlayıp, itiraz edenlere ise Erdoğan, ‘sen benim talimatlarıma itiraz mı ediyorsun?’ diye karşılık verince, itiraz ederken gülen yüzünün yarısı buz kalıbına dönüşür garibanların.

“Bıyıklarım çıkmıyor edendim. Af buyurun, kedi gibi bıyıklarım var efendim. Hanım istemiyor efendim. Valla ben aslında köseyim efendim…” ne kadar mazeret varsa sıralanır ama Erdoğan hiçbirini kabul etmez.

BIYIKLARI KESTİKTEN SONRA KABİNE DIŞI KALINCA...
Rivayet o ki, başta bahsettiğim o başbakan yardımcısı bir gün ‘efendim bana bıyık yakışmadı, çok itici oldum, kesmek istiyorum bıyıklarımı’ der. Erdoğan da ‘olur’ diye karşılık verir. İzin aldığına mı sevinsin, yoksa itici olduğunun teyit edildiğine mi üzülsün, bilememiş.

Fakat bıyıklarını kesmiş yine de. Bir süre sonra bakanlar kurulu değişikliğinde kabine dışı kalır. Bıyıklarını kestiği için kabine dışında kaldı diye düşünenler, bunu Erdoğan’a soramaz tabii. Ama bunun bıyık modasının yaygınlaşmasında önemli bir dönüm noktası olduğu söyleniyor.

Bıyık bırakınca itici olduğunu düşünenler, kesmeyip sakal bırakıyor şimdi. Sakalsız ve bıyıksız olanlar da, köşe bucak Cumhurbaşkanı'ndan kaçıyor.