BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

İş yapacak erkek kalmadı!

Dünyanın "En kanlı savaşı" olarak adlandırılan Çanakkale Savaşı'nda yüz binlerce asker, şehit düştü. O dönemi anlatanlar, "İş yapacak erkek kalmadı" dediler.

Abone ol

Yüz binlerce vatan evladının şehit düştüğü Çanakkale Savaşı, Anadolu’nun her köyünde ayrı bir destan olarak yaşıyor. Kastamonu’nun Güzlük köyünden 40 yiğit de cepheye koşarak, destansı mücadelede yerlerini almış. Bunlardan 36’sı şehadet mertebesine ulaşmış. Gazi olarak geriye dönenlerin sayısı ise sadece 4. Osmanlı arşivlerinde Çanakkale’de en fazla şehit veren köy olarak geçen Güzlük, şimdi bununla övünüyor. Köyün en yaşlısı Hasan Kanatlı, o yılları, “Köyde erkek kalmadığı için her işi kadınlar görürdü. Ölen yaşlıların cenazelerini kadınlar kaldırır, hayvan kesilmesi gerektiğinde yine bıçağı kadınlar eline alırdı. Nasıl kesileceğini bilmediklerinden hayvan çok acı çekerdi.” diye anlatıyor. Kanatlı’nın, annesinden dinlediği kadarıyla, bir ağustos ayında zaptiyeler seferberlik ilan edildiğini söyleyip eli silah tutan bütün erkekleri askere almış. Hep birlikte köyün camisinde kılınan namazın ardından yapılan dua ile sefere çıkılmış. 27 köyden toplanan askerler önce Türbeli köyünde 15 günlük eğitime tabi tu-tulur. Ardından Çanakkale’ye götürülür. Hasan amca uğurlamayı anasından dinlemiş; ama sonraki sıkıntı, çile dolu günleri en ağır şekilde yaşayanlardan. Kıtlık yıllarında bir dilim ekmeğe hasret kalmışlar. Şehitlerden bazılarının çocukları şimdi 80-90 yaşında. Çanakkale’den dönenlerden Aziz Onbaşı’nın oğlu Mehmet amca, “40 kişi gitmişler.” diyor ve ekliyor: “Bunlar arasından dönebilenler ise babamla birlikte Ali Çavuş, Topuz Mehmet ve Topal İsmail.” Şaban Kanatlı ile Kamil Karayer’in dedeleri de 18 yıl boyunca cepheden cepheye koşarak savaştıktan sonra gazi olarak köye dönenlerden. Askere gittikten bir süre sonra Balkan Harbi başlamış. Harbin bitmesinden sonra terhis olmadan Çanakkale cephesine geçmiş. İngilizlere esir düşmüş. Köyüne gelirken yolda karşılaştığı genç bir kıza ‘Kimin kızısın?’ diye sorması, geride bıraktığı yılları da ortaya koymuş. Sorunun cevabından kendi çocuğu olduğunu anladığında sarılmışlar birbirlerine. Baba-kız ilk defa orada karşılaşmış. Mehmet Yaltıraklı belki de köyün en şanslılarındandı. Çünkü babası Aziz Onbaşı, Çanakkale’ye 40 arkadaşıyla gidip geri dönmeyi başarabilmiş dört kişiden biri. 82 yaşındaki Mehmet amca, 14 sene askerlik yapan gazi babasının 1963 yılında vefat ettiğini anlatıyor. Resul Çuvalcı da babası dönebilenlerden. Önce Balkan Savaşı’na arkasından da Çanakkale Harbi’ne katılır. İngiliz gemisi ‘yarım dünya’nın batışı sırasında oradaymış ve geminin batmasının bir saat sürdüğü anlatılırmış. Birinci Cihan Harbi bittiğinde köye döner, ancak Kurtuluş Savaşı başladığında yeniden cepheye koşar Resul amcanın babası. İnönü savaşlarına katılır, Sakarya’da yaralanır. Ilgaz’da olduğu haberi gelince, anası gidip alır yaralı vaziyetteki babasını. Kastamonu’nun Araç ilçesi Birinci Dünya ve Kurtuluş savaşlarında en fazla katılımın ve en fazla şehidin verildiği yerlerden. Bu sebeple Araç’taki askerlik şubesine bir anıt yaptırılmış. Çanakkale’de verilen kayıplarla ilgili tam bir bilgiye ulaşamadıklarından Kurtuluş Savaşı’nda verilen şehitlerin isimleri yazılmış anıta. Kastamonu Valisi Mustafa Kara, ilin Kurtuluş Savaşı’nda büyük fedakarlıklar yaptığını anlatıyor. ZAMAN

kek