BIST 10.092
DOLAR 32,35
EURO 34,66
ALTIN 2.409,15
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

İngilizce’de ilerlemiyor, geriliyoruz!

Araştırmalar, Türkiye’de devlet okullarında okuyan öğrencilerin İngilizce’de ‘başlangıç seviyesi’nden öteye gidemediğini, hatta gerilediğini ortaya koydu.

Abone ol

British Council ile Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı‘nın (TEPAV) birlikte yaptığı araştırma, Türkiye’de devlet okullarında okuyan öğrencilerin İngilizce’de ‘başlangıç seviyesi’nden öteye gidemediğini, hatta gerilediğini ortaya koydu.

Araştırmaya göre beş ilköğretim öğrencisinden biri (yüzde 21) kendini İngilizce öğreniminde daha başlangıç seviyesinde görüyor. Lisede ise üç çocuktan biri (yüzde 32′si) aynı şeyi düşünüyor. Bu oran meslek okullarında daha da artıyor: Yüzde 34.

İlköğretimde her 10 çocuktan sadece biri (yüzde 10) ileri seviyede İngilizce bildiğini söylüyor. İşin ilginci, oran lisede yüzde 6′ya, meslek lisesinde yüzde 5′e düşüyor.

 fft16_mf2001026.jpeg

TEPAV yöneticisi Güven Sak araştırma sonuçlarını şöyle yorumlamış: Türkiye’de çocuklarımıza İngilizce öğretemiyoruz. Yaklaşık 1000 saat İngilizce dersi görüyorlar. İngilizce konuşmayı öğrenemiyorlar.”

Peki neden?

Sak’a göre, “Bizim sistemimiz İngilizce öğrenmeyi İngiliz dilbilgisi kurallarını, grameri öğretmek zannediyor. Devletimiz nasıl interneti gazete gibi, televizyon gibi yalnızca bir medya mecrası zannediyorsa, İngilizceyi de gramer bilmek sanıyor.”

TALİM TERBİYE OLDUKÇA!

Sak bir başka nedene de işaret ediyor: “Talim ve Terbiye Kurulu’nun hala faal olduğu bir ülkede değil İngilizce hiçbir şey öğrenilemez ve öğretilemez. İngilizce dersleri Talim Terbiye Kurulu’nun belirlediği müfredata göre ve yine orada belirlenen kitapla yapılıyor. Kitabın dışına çıkılamıyor. Elinize İngilizce bir gazete alıp, film eleştirilerini okumak özendirilmiyor. Sonuçta ne oluyor? İngilizce ders oluyor. Sıkıcı yani. Sıkıcı olunca da kimse İngilizce öğrenmiyor.”

Sak yazısını şöyle bitirmiş: “Şimdi bu hikayede garip olan nedir? Garip olan, bu kadar yıldır askeri vesayetten bahsederken, Talim ve Terbiye Kurulu’nu korumaya devam etmektir. O kurulun ismini bile korumaya devam etmek kötüdür. Peki, yeni milli eğitim yasası bu konuyla ilgili bir yeni açılım filan getiriyor mu? Hayır. İtişmekten iş yapmaya vakit kalmıyor.”