BIST 9.080
DOLAR 32,31
EURO 35,07
ALTIN 2.306,52
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

İhsanoğlu'ndan kritik seçim yorumu

MHP milletvekilli adayı Ekmeleddin İhsanoğlu 2015 genel seçimlerine ilişkin kritik açıklamalar yaptı. İhsanoğlu bazı oy kaymalarının yaşandığını ifade etti.

Abone ol

MHP İstanbul milletvekili adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, " 'Milli Görüşcüler'in, sosyal demokrat ve liberallerden sonra şimdi de milliyetçi muhafazakarlar AK Parti'den koptuğu" yorumunu yaptı.

MHP ve CHP'nin ortak 'çatı'  adayı olarak Cumhurbaşkanı adayı olmasıyla siyasi arenaya adım atan Ekmeleddin İhsanoğlu, Radikal'e 2015 genel seçimlerine ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu.

AK PARTİ VE MHP TABANI ARASINDA BENZERLİK VAR MI?

"Kürt sorununa yaklaşım dışında aslında AKP ve MHP tabanının çok farklı olmadığı; oylarda geçişkenlik olduğu söyleniyor." sorusuna, "Fark var fark yok şeklinde ele almamak lazım; geçişkenlik olduğu doğrudur da; bunu biraz daha sosyolojik olarak ele almak gerekir." diyen İhsanoğlu, oylardaki geçişkenliği 'milliyetçi muhafazakaların AK Parti'den koptuğuna' vurgu yaparak şöyle açıkladı:

"MUHAFAZAKAR KİTLE AYRILDI"

"Türkiye’de milliyetçi muhafazakar kesim var. Bu hep vardı. Bu kesim her zaman daha büyük bir koalisyon; sağ merkez koalisyon içinde yerini buldu. Mesela 12 Eylül’den sonra rahmetli Turgut Özal dört eğilimi birleştirdim dedi ANAP’ı kurdu. Özal partinin başından ayrıldıktan sonra bu koalisyon kırıldı. 2002’DE DE buna benzer bir şemsiye oluştu; milliyetçi muhafazakar oyların önemli bir kısmı oraya gitti. Milli görüşcüler, sosyal demakratlar vardı. Onlar yavaş yavaş ayrıldılar. Liberaller ayrıldı şimdi sıra milliyetçi muhafazakar kitlenin ayrılmasına geldi. Çünkü anladılar ki, iki önemli değer çiğnendi. Birincisi “Milliyetçilik benim ayağımın altındadır” dendi ve hiçbir zaman Türk kelimesi Türklüğe olan referans güçlü bir şekilde söylenmedi. İkincisi de dini değerler; bakara makara; liderin adına salavat getirmek; Allah’ın güzel vasıflarının liderde olduğunu iddia etmek, Allah’ın haram kıldığını kendilerine helal etmek; Allah’ın helal ettiğini başkalarına haram kılmak. Dini şahsi menfaatler için kullanma örnekleri artık saklanamaz bin hale geldi. Muhafazakar kitle ayrdıldı; bu kitlenin esas adresi MHP’dir. Biz bunu görüyoruz."

ekmeleddin-ihsanoglu.20150601100926.jpg

İşte İhsanoğlu'nun diğer açıklamalarından çarpıcı satırlar:

MHP DAHA MI AZ YASAKÇI?

Elbette teröristlerle mücadele etmek Türkiye’nin güvenliği ve bütünlüğü bakımından hayati bir konudur. Etrafımız cadı kazanı iken, Irak parçalanmışken, Suriye’nin halen fiilen parçalandığı bir durumda Türkiye’nin parçalanması tehlikesi çok cididir. Bazı doğu vilayetlerinde kollk kuvvetlerinin varlığı şekilden ibarettir. Bazıları kışlalarının dışına çıkamıyorlar; özel idareler kuruluyor. Özel mahkemeler kuruluyor, özel vergi toplanıyor. Türk devletinin hükümranlık hakları kayboluyor. Böyle bir manzara karşısında bu vatanı tekrar toparlayacak bir şeye ihtiyaç var. İnsan hak ve hürriyetleriyle ilgili olarak daralma getirmek elbette MHP’nin hedefi değildir. Bilakis bu konuda MHP daha çok Türkiye’de insan hak ve hürriyetlerinin ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi konusunda ciddi bir düşünce sahibi ve bu yönde yükümlülük altına girdi. Benim şahsi kanaatim Konpenhag kriterlerinin Türkiye’de kamil bir şekilde benimsenmesi ve uygulanması ancak MHP’nin iktidara gelmesiyle mümkün olacaktır.

( "Türkiye’nin en önemli gündem maddesi barış süreci, Kürt açılımı. Kopenhag kriterlerinde ise kültürel haklara vurgu vardır. MHP ise iktidara gelirsek süreci durduracağız diyor; bu vaad ne ölçüde Kopenhag kriterleriyle örtüşüyor?" sorusuna cevaben) Bu sürecin Kopenhag kriterleriyle yapıldığını iddia eden yok. Bu iki taraf arasında kapalı kapılar arkasında, kamuoyunun bilmediği, Meclis’in bilmediği; iktidar partisi milletvekillerinin dahi bilmediği üç beş kişinin bildiği bir pazarlıktı. Bununla Kopenhag kriterleriyle ilişkisini kurmak doğru bir teşhis olmaz. Türkiye’nin o bölgesinin sıkıntıları vardır; ama Türkiye’nin değişik coğrafi kesimlerinde de sıkıntılar vardır; konu böyle ele alınmalıdır. Unutmayın ki siyasi söylemler her zaman şartların gereğine göre ayarlanır; fakat temel hareket noktaları vardır. MHP’nin temel noktası vatanın birliği, toprağın bütünlüğü ve Türk milletinin parçalanmaz bir bütünlük olarak kalması. Bayrak bir, devlet bir resmi lisan bir, eğitim birliği vs. Onun dışında yapılacak müzakereler sırasında geldiğinde üzerinde durulacak şeylerdir kısa zamanda üzerinde daha fazla durmak yanıltıcı olur.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Benim Diyanet işleri Başkanlığına çok büyük saygım var ve o makamın polemikler dışında kalması lazım. Ama bir makamı yüceltmek ona olan saygıda kusur etmemekle olur; onu olduğundan daha farklı göstemekle olmaz.

Ama çok üzücüdür ki; Türkiye’de Vatikan’ın uçağı bile var açıklamasına, Vatikan’dan açıklama geliyor; “Papanın uçağı yoktur; Papa Alitalia şirketinden parayla uçak kiralar; Papa ile seyahat eden gerek Vatikan’ın mensupları gerek gazeteciler kendi biletlerini öder,” diye. Burda büyük bir ders var bize; birinci ders: biz herşeyi birbirine karıştırır hale geldik ve kendi kurumlarımızla ilgili olan değerlendirmelerimizi de yanlış kıyaslarla, aslı olmayan iddialarla yüceltmeye çalışıyoruz.

İkincisi; Papa ziyarete geldi ama devlet reisi olarak geldi. Vatikan devletinin başkanıdır ve ona göre dünya protokolünde muamele görüyor. Netekim devlet başkanı olarak karşılandığı ziyarette Papa bize ve herkese özellikle din alimlerine bir ders vermek istedi. Kendisine tahsis edilen lüks araba için teşekkür etti ve küçük bir araba ile gezmeyi tercih etti.

MHP'NİN TWEET JENERASYONUNA NE VADEDİYOR?

Programımızda pek çok vaad var. En çok genç kitlesi olan pati MHP’dir ve ülkü ocakları bugün bir eğitim ocakları olarak devam ediyor. Gençlerde kültür seviyelerini yükseltmek dünyayla entegre olmak konusunda çok önemli projeler hazırlıyorlar ve bunlar çok sessiz biçimde o gençlik enerjisini yapıcı bir hedefe yöneltiyor. Gençlere kadınlara çok şey vaad ediyoruz.