BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

İHH El Kaide üyesi mi?

İsrail Gazze'ye yardım götüren İHH'yi El Kaide üyesi olmakla suçladı. İHH yönetiminden cevap geldi.

Abone ol

İsrail tarafından terör örgütü El-Kaide üyesi olduğu iddia edilen İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç ile gemide bulunan doktorlar açıklama yaptı.

Oruç, "Bu bir iftira. Gözaltına alınınca orada saatlerce sorgulandık. Madem böyle bir şey biliyorlardı. O sorguda niye bize sormadılar" diye konuştu.

Oruç, "Bugün Mavi Marmara gemisinde olanlarla ilgili buraya geldik. Sivil ve silahsız insan hakları savunucusu ve insani yardım gönüllüsü insanlara karşı yaptığı terör saldırısı yetmezmiş gibi şimdi de bu insanlara iftira yapıyor. Çok ucuz bir karalama kampanyası yağıyor. Yalan ve iftira üzerine kurulu bir karalama kampanyasıdır. İHH vakfı, Türkiye'de hukuka uygun bir şekilde kurulmuştur. Düzenli olarak hem mali yapısı hemde faaliyetleri Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmektedir" diye konuştu.

Oruç, İsraillilerin kendilerini sürekli taciz ettiklerini ifade ederek, "İsrail hükümeti uluslararası sularda bu sivil, elinde silah olmayan bu insanlara bir terör saldırısında bulundu. Bazılarını şehit etti, bazılarını yaraladı. Geri kalanını tutukladı" şeklinde konuştu. Oruç, "İsrail tarafından yayımlanan listede 5 isim olduğunu ve bu isimlerin El-Kaide terör örgütü üyesi olarak nitelendirdiğini belirterek' Bu isimlerden iki tanesi bu masada. Terörist olarak açıklanan biri benim diğeri de Hasan Aynacı.Bizim El-Kaide ile ilgimiz yoktur" dedi.

Gemide bulunan Ercan Kayrak ise amacının bebeklere mama ulaştırmak olduğunu belirterek, "Sabah namazından sonra selam verdik ve birden bombalar arasında kaldık. Böyle bir şey hayatımda görmedim. Bu arada daha birinci dakikada şehitlerimizi vermeye başladık. Bu arada Mahmut ve Bahadır adlı doktor arkadaşlar yaralılara müdahale etmek için hamle yaptılar. Maalesef bu arkadaşlarımızı da vurdular. Ben bizzat kendim ellerinden aldım. Aşağı götürdüm. Orada tedavisini yaptım. Bu arada iki asker daha geldi. Onlara da hiçbir şekilde darbe almamaları için gayret ettim. Tedavilerini gayet iyi şekilde hijyen kuralları içinde yaptım. Ön güverteden teslim etmek üzere çıkarttım. Ben onları teslim ederken göğsümden ve kolumdan vurdular. Sendeledim ve Kadir arkadaşım beni içeri çekti. Çekmeselerdi ben de şehit olacaktım" diye konuştu.

Anestezi uzmanı olan ve gemide görev alan Mevlüt Yurtsever ise "İşim insanları hayatta tutmak' dedi. 'Planlı bir katliam eylemine şahit oldum" diyen Yurtsever, "Yaralılara müdahale etmeye çalıştım çaresizliği yaşadım. Buradan yola çıkarken tamamen gönüllüğe dayanan bir sistemle gemiye katılmak istediğimi söyledim. Sadece yanımızda göz damlaları, göz yaşartıcı oksijen tüpü ve oksijen başlığımız vardı. Herhangi bir yaralanma olursa müdahale için 5 tane dikiş seti vardı. Saat 04.00 sıralarında geldiler dendi sesler duyduk ve 1 dakika sonra ilk yaralı geldi. O arada çaresizliği yaşadık. Faydamız olmayacak hastaya müdahale etmeyelim dedik. Çünkü 38 insan sizden bir şey bekliyor. İsrail ordusu bir katiller sürüsüdür. Günde ortalama 3 insan öldürüyor. Bunlar için özür dilememiştir. İsrail askerlerinin bugün söyleyeceği her şey dezenformasyondur" dedi.

İsrail'in yayınladığı listede El-Kaide üyesi olarak anılan Hasan Aynacı ise kendisine atfedilen suçun terör örgütüne fon sağlamak olduğunu belirtti. Kendisinin bu iddialara gülüp geçtiğini söyleyen Aynacı, "Beni görevim Ortadoğu'daki sivil toplum kuruluşları ile bağlantıyı sağlamak. Gemide yayının yapıldığı katta Arapça konuşan ülkelere çeşitli bilgiler veriyordum. Sanıyorum İsrail'deki askeri örgütler benim buradaki Arapça konuşmalarımı görüp bir suç atfetmek istediler" şeklinde konuştu.