BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  POLİTİKA

İddianamenin şifreleri

İddianameye akademik bakış açısı. Kelimelerin sıklığı ve yıllara göre dağılımı araştırıldı. İlginç bir sonuç çıktı.

Abone ol

İddianameye bilimsel bakış açısı getirildi. Fatih Üniversitesi'nden Mehmet Kara ilginç bir analiz yaptı. Kelimelerin sıklığı ve yıllara göre dağılımını araştırdı. Standart sapmada yüzde 1-4 hata payı da eklendi. Ortaya ilginç sonuçlar çıktı.

İDDİANAMEDE TAYİP ERDOĞAN YAZIYOR

Hedefin başındaki isim Başbakan Erdoğan çıkıyor. 103 defa ismi geçmiş. Ancak ismi yanlış yazılmış. Örneğin 73 defa Recep Tayyip Erdoğan geçerken yine iddianamede 14 defa Recep Tayip Erdoğan yazılmış.

Buna göre Başsavcılık 2005 yılında kapatmaya yönelik ciddi bir çalışma içerisine girmiş.  Bu yılda tam 93 kez odak kelimesi geçmiş. Sonraki iki yıl daha az. İşte Kara'nın ilginç analizi:


İçerik analizi yönteminde, kümelenen öğeler tespit edilip sıklıklarına göre kategorilere ayrılarak verilir. Hiçbir yorum yapmadan da bu öğeler geçiş sırası ve önem durumuna göre bize bir fikir verebilir. Ancak herkesin daha rahat anlayabileceği şekilde sıklık dilinin neyi ifade ettiği, analizi yapan uzman tarafından verilerden sapmadan açıklanmalıdır.

Bu yöntemin uygulanmasıyla, yazılı materyallerin satır arası mesajlarını anlamak kolaylaşmaktadır. Böylelikle metin sahibinin konuya hangi açıdan yaklaştığı, metinde vurgulanan temel fikrin ne olduğu tespit edilerek herhangi bir dokümana ait içerik bilimsel anlamda çözümlenmiş olur.

İçerik analizinde zaman zaman aynı konuyu anlatan cümle sıklıkları da temel alınmaktadır. Ancak kelime sıklıklarının tespitiyle yapılacak sıklık analizleri de metnin derinlerine gizlenmiş amacı ortaya çıkarmada bize önemli veriler sunmaktadır. Bu sebeple bazen kelimeler, ağırlıklı inceleme birimi olarak kullanılmaktadır.

Metin, bir piramit gibidir. Onu bütünlenmiş bir yapı gibi algılarız. Çok defa bu bütüne bakmakla yapı biriminin küçük parçalarını gözden kaçırırız. Kelime ise, bir tuğla gibidir. Piramitteki parçacıkları, yani o görünen bütünün neyden yapıldığını daha yakından incelersek; onun tarihî olup olmadığını, yapı kalitesini, değerini, hatta yapılış hikâyesini (çok defa bu tür yapılarda küçük bir yapı birimi üzerinde kayıtlar bulunabilir) vb. daha kolay algılayabiliriz. Metindeki kelimelerin bu bakış açısıyla incelenmesi de bize o metin hakkında derin bilgiler sunar. Kelimeler, temel anlamların kodlandığı birimciklerdir.

SIKLIĞI TESPİT EDİLEN 10 KELİME

Ergin (yerli) ve ConcApp (dış kaynaklı) adlı yazılımlar kullanılarak iddianame metninde tespit edilen sıklığı yüksek 10 kelime şunlardır: parti (685 defa), anayasa (560 defa), din (479 defa), laik (425 defa), siyasî (369 defa), karar (355 defa), türban (294 defa), devlet (281 defa), başkan (255 defa), eğitim (248 defa).

YILLAR VE SIKLIKLARI

17 Mart Pazartesi günü basına yansıyan bir beyanında Doğu Perinçek, 2004 yılından sonra başsavcıya dava açması için bazı belgeler sunduğunu ifade etmiştir. İddianame içinde en çok geçen yıl 2005'tir (93 kez). Bu da söz konusu iddiayı doğrular niteliktedir. 2005'te bir niyetlenme olduğu veya o yıllar içinde bilgi ve belge biriktirmede yoğunlaşıldığı anlaşılıyor.



İktidar partisinde aktif görevde bulunan bazı kişilerin değişik sebeplerden dolayı bu yıldaki beyanlarının biraz daha fazla olması da buna etki etmiş olabilir.

Metinde, 2008 yılı başından kapatma davası iddianamesinin Anayasa Mahkemesine verilmesine kadar geçen iki buçuk aylık dilim içinde değişik tarihlere yapılan atıf sayısı 54'tür. Bu kısa zaman zarfında hükümetin ayrıntılı olarak izlendiği ve notlar alınarak dava sürecinin başlatılmasına karar verildiği anlaşılıyor. 2008'in henüz iki buçuk ayı geçmiş olmasına rağmen kapatma sürecinin başlatılmasına kadarki zaman diliminde 2008, metinde en fazla atıf yapılan 2. yıl olmuştur.

Bu tarihlerin bir kısmı, farklı atıfları da göstermektedir. Ancak yoğunlaşılan tarihlerin büyük çoğunluğu, kapatma davası açılan parti üyelerinin beyanlarıyla alâkalıdır.

AYLAR SIKLIKLARI

Metinde 2007'ye ait 3 Temmuz zikredilmiştir. Aslında 2007'ye ait 5 Temmuz bulunmaktadır. Ancak iddianamede "Davalı parti özellikle 22 Temmuz 2008 seçimlerinden sonra, alınan oy oranının etkisi ve cüretiyle toplumu İslam devletine dönüştürecek projelerini önce yeni bir Anayasa taslağı hazırlamak sonra da türbanı gündeme getirmek suretiyle laiklik ilkesini hedef alarak adım adım gerçekleştirmeye başlamıştır." ve "Bu bağlamda 22 Temmuz 2008 Genel Seçimi ile Adalet ve Kalkınma Partisinden milletvekili seçilen Başbakanlık Eski Müsteşarı Ömer Dinçer'in müsteşarlığı dönemindeki konumu nedeniyle anılan kişinin bu dönemdeki iş ve işlemleri, ayrıca önem taşımaktadır." ifadelerindeki 2008'ler, 2007 olmalıdır.

Aylara göre de bazı yoğunlaşmalar bulunmaktadır. Örnek olarak; Kasım 2005 (12 kez) ve Şubat 2008 (12 kez), bu özelliği taşımaktadır. Kasım 2005'te de bir kapatma girişimi olmuş olabilir.



ADI EN ÇOK GEÇEN KİŞİLER



SONUÇ

Karar kelimesinin sık geçmesinde; iddianame metninde davacı ve davalıların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına yaptıkları atıfların yoğunluğu yanında, davacının daha önceki kapatma davalarında verilen kararlara yaptığı göndermeler etkili olmuştur.

Türban'ın din'den üç kelime sonra sıklığı yüksek 7. kelime olarak yer alması, türban veya başörtüsünün yıllardır hem bu problemi çözmek isteyenlerin hem de çözülmesini istemeyenlerin derinlemesine odaklandığı bir kavram ve obje olmasından kaynaklanmaktadır. Metinde din kelimesi daha fazla geçmekle birlikte, parti kapatma iddianamesinde ağırlıklı odağın da başörtüsü/türban olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü adı çok geçen kişiler arasında Leyla Şahin'in Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç adlarından hemen sonra 3. sırada yer alması (Abdullah Gül ve Hüseyin Çelik adları sıklık sırası bakımından daha gerilerdedir) da aynı vurgudan kaynaklanmış olmalıdır.

İddianame metninde bir idare mekanizmasını ifade eden devlet kelimesinin sıklığının yüksek olmasında, devletle onu idare edenler/idare edilenler arasındaki ilişkilere ve devlet kurumlarına sıkça atıfta bulunulması etkili olmuştur. Öte yandan laiklik ve din kelimelerinin fazlasıyla yer aldığı bir metinde, devlet işlerinin yürütülmesi konusu ele alınırken din ve laikliğin konumu tartışılacağı için devlet kelimesine sıkça göndermeler bulunacaktır.

Metinde Başbakan'ın adının 73 defa Recep Tayyip Erdoğan, 14 defa da Recep Tayip Erdoğan şeklinde yazılması; iddianame metninde birleşik üslûp kullanıldığının bir işareti olabilir mi bilemiyoruz.

İddianame içinde en çok geçen yıl 2005'tir (93 kez). 2005'te parti kapatmaya bir niyetlenme olduğu veya o yıllar içinde bilgi ve belge biriktirmede yoğunlaşıldığı anlaşılıyor. İktidar partisinde aktif görevde bulunan bazı kişilerin değişik sebeplerden dolayı bu yıldaki beyanlarının biraz daha fazla olması da buna etki etmiş olabilir.

Metinde, 2008 yılı başından kapatma davası iddianamesinin Anayasa Mahkemesine verilmesine kadar geçen iki buçuk aylık dilim içinde değişik tarihlere yapılan atıf sayısı 54'tür. Bu kısa zaman zarfında hükümetin ayrıntılı olarak izlendiği ve notlar alınarak dava sürecinin başlatılmasına karar verildiği anlaşılıyor. 2008'in henüz iki buçuk ayı geçmiş olmasına rağmen kapatma sürecinin başlatılmasına kadarki zaman diliminde 2008, metinde en fazla atıf yapılan 2. yıl olmuştur.

Aylara göre de bazı yoğunlaşmalar bulunmaktadır: Kasım 2005 (12 kez) ve Şubat 2008 (12 kez), en çok zikredilen aylardır. Metinde en sık yer verilen 2005 yılı ile bu yılın en sık atıfta bulunulan ayı olan Kasım yan yana düşünüldüğünde, Kasım 2005'te de bir kapatma girişimi olmuş olabileceği söylenebilir.

AK Parti'nin kapatılmasına yönelik iddianame metni; RP-FP kapatma davalarıyla eşleştirilmek istenen, laiklik-din ekseninde görünen, ancak başörtüsü ve eğitime odaklanan bir derin yapı arz etmektedir. Burada sözü edilen "eğitim" de baskın bir şekilde yükseköğretimle ilgilidir. Üniversitelerin, değişik kesimlerin aktif mücadele alanı olduğu anlaşılıyor. (Samanyoluhaber)