BIST 10.644
DOLAR 32,26
EURO 35,11
ALTIN 2.505,55
HABER /  GÜNCEL

Huzurevinde esrarengiz olay

Çankaya'da bir huzurevinde hasta bakıcı ve yurt sakinlerinin kendisini dövdüğünü iddia eden Halil Tırpancı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Abone ol

Çankaya'daki bir huzurevinde kalan Halil Tırpancı, 31 Aralık 2012'de polise giderek, 3 hasta bakıcı ile yurt sakini 2 kişinin kendisini bağlayarak, dövdükleri gerekçesiyle şikayette bulundu.

Numune Hastanesi'nde tedavi altına alınan Tırpancı'nın yaklaşık 10 gün sonra ölmesi üzerine savcılık 5 kişi hakkında ''ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama'' suçundan 12'şer yıla kadar hapis talebiyle dava açtı.

ŞİKAYET ORTAYA ÇIKARDI 

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Adil Kubat'ın hazırladığı iddianamede, Tırpancı'nın polise yaptığı şikayet özetlendi. Buna göre Tırpancı, şikayetinden bir gün önce, kaldığı özel yurdun 3. katından bağırma sesleri duyduğunu, bunun üzerine oraya gittiğini anlatarak, hasta bakıcılara ''hastaya niye bağırıyorsunuz'' diye bağırdığını kaydetti. ''Ancak ne olduğunu anlamadan ellerinden ve ayaklarından bağlandığını'' söyleyen Tırpancı, sonrasında ''üç hasta bakıcı ile yurtta kalan iki kişinin kendisini dövmeye başladığını'' iddia etti.

İddianamede, Tırpancı'nın kaldırıldığı Numune Hastanesi'nde tedavi görürken, 10 Ocak 2013'te hayatını kaybettiği bildirildi.

SANIKLAR TIRPANCI'YI SUÇLADI

İddianamede, sanıkların soruşturma sırasında alınan ifadeleri özetlendi. Buna göre sanıklar, Tırpancı'ya vurdukları suçlamasını reddetti.

Hasta bakıcı G.B, savunmasında, çalışma arkadaşı H.Ç'nin bağırma sesini duyduğunu bildirdi ve baktığında Halil Tırpancı'nın H.Ç'yi altına alarak yumrukladığını, bir diğer sanık E.K'nin de arkadaşını kurtarmaya çalıştığını gördüğünü söyledi. G.B, yardım etmeye çalıştığını, ancak gücünün yetmediğini ifade ederek, diğer sanıkların gelmesi sonrasında Tırpancı'yı zapt ettiklerini anlattı. G.B, olay sırasında Tırpancı'nın kafasını yerlere vurduğunu söyledi ve hemşirenin sakinleştirici iğne yaptığını ekledi.

Hasta bakıcı H.Ç. ise bir hastanın altını bezlemeye çalıştığını, ancak hastanın bağırarak zorluk çıkardığını anlatarak, bu sırada Tırpancı'nın kendisine bağırdığını ve vurduğunu öne sürdü. Tırpancı'nın elinden kurtularak, sanık İ.S.S'nin odasına gittiğini, ardından tekrar olay yerine geldiğini ifade eden H.Ç, olay yerinde bulunan diğer sanıkların Tırpancı'yı zapt etmekte zorlandığını ve sakinleştirici iğne yaptıklarını beyan etti.

E.K. de Tırpancı'nın kendisine vurduğunu ileri sürdü. Tırpancı'yı zapt etmekte güçlük çektiklerini söyleyen E.K, Tırpancı'nın kafasını ve vücudunu yerlere vurduğunu iddia etti. 

GÖRGÜ ŞAHİTLERİ VAR 

Yurtta kalan İ.S.S. ve S.G. adlı sanıklar da Tırpancı'yı sanıklar E.K. ve H.Ç'ye vururken gördüklerini anlattı.

Sanık İ.S.S, Tırpancı'yı sakinleştiremediklerini ve diğer sanıklarla birlikte elinden bağladıklarını, ardından hemşirenin iğne yaptığını kaydetti.

S.G. ise kendisine engel olmaya çalıştıkları sırada, Tırpancı'nın kafasını yere vurmaya başladığını anlattı.

KESİN ÖLÜM NEDENİ TESPİT EDİLEMEDİ

İddianamede, ölü muayene zaptında Tırpancı'nın kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği bildirildi ve polisin, huzurevindeki kameralara dayanarak tuttuğu tutanağa yer verildi.

Tutanakta, erkekle kadın arasında itişme yaşandığı, erkeğin kadını kolundan ittiği, bunu gören bir çalışanın eline baston aldığı ifade edilerek, erkeğin bastonu alan kişinin üzerine yürüdüğü sırada 4 kişinin müdahale ettiği ve kör noktada müdahalenin 4 dakika kadar sürdüğü bildirildi. Tutanakta, sonrasında şahsın bağlandığı kaydedildi.

İddianamede, ''savcılığın, ölümün, sanıkların eylemleri sonucu meydana geldiği düşüncesinde olduğu'' bildirilerek, ''tüm dosya kapsamından, sanıkların iddia edilen suçu işledikleri'' ifade edildi. Bununla birlikte, delillerin tartışılmasının mahkemeye ait olduğuna da iddianamede yer verildi.