BIST 10.209
DOLAR 32,40
EURO 34,79
ALTIN 2.400,07
HABER /  GÜNCEL

Hun bı xêr hatın, ev welatê hanê, welatê weye ji..

Star gazetesinin Kürt kökenli yazarı Orhan Miroğlu, Suruç sınırında Suriyeli Kürtleri ziyaret etti izlenimlerini bugünkü köşesinde aktardı.

Abone ol

"Sınırın sıfır noktasında karşılaştığım trajedi eşine, benzerine ancak Bosna veya Filistin’de rastladığımız türden bir trajediydi. Suni sınırlarla bölünmüş bir ülkenin öbür tarafında yaşayanlar, kitleler halinde bu tarafa yani Türkiye’ye geçmeye çalışıyorlardı.

Dehşet içinde kalmış insanlar..."

Bu yorum Şanlıurfa'nın Suruç sınırındaki mülteci kamplarını gezen Star gazetesi yazarı Orhan Miroğlu'na ait. 

Bugünkü köşesine Kürtçe "Hun bı xêr hatın, ev welatê hanê, welatê weye ji.." "Hoşgeldiniz, bu ülke sizin de ülkenizdir" başlığını attı. 

IŞİD'ten kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtlerin durumunu "Gözlerini ufka dikmiş gencecik kadınlar. Yaşlıları, kadınları ve çocukları Türkiye’ye sağ salim geçirdikten sonra, geriye dönüp IŞİD’le Kobanê önlerinde savaşmak için sabırsızlanan yirmili yaşlarda, hatta daha da genç delikanlılar" sözleriyle özetleyen Miroğlu, şunları yazdı:

"Yorgunluğu ve saçlarına, kirpiklerine yapışmış tozu dumanı saymazsak, yüzlerine yansıyan ifadenin içinden okunabilen tek şey, derin bir onur kırılmasından başka bir şey değildi. Bir merhabaya bile katlanamayacak kadar hassaslaşmış ve onurları kırılmıştı. Onları bu hale getirenlere de, bu hal karşısında suskun kalanlara da kızgınlık içindeydiler.

Karşılaştığı ve düşman bellediği her insanın kafasını oracıkta kesen, bir örgütten kaçıp günlerce yol yürümüş ve IŞİD’in dillerde dolanan dehşetini, acımasızlığını ve zulmünü bu uzun yolculukta hep yanı başlarında hissetmişlerdi.

SÖYLEDİĞİM TEK SÖZ...

....

Sınırın sıfır noktasına gidip yaşadıkları trajediye gözlerimle tanık olduğum Kürt soydaşlarıma, Kürt kardeşlerime, acılarına belki bir nebze de olsa deva olur veya belki laf lafı açar iki kelam ederiz niyetiyle söylediğim tek söz bu oldu:

Hun bı xêr hatın, ev welatê hanê, welatê weye ji..

Hoşgeldiniz, bu ülke sizin de ülkenizdir..

290920140007384631720_3.jpg

HALİME ANA YENİ BİR HAYATA BAŞLAYACAK

Halime Ateş’in yanına diz çöktüm. Çok fazla konuşmak için zaman yoktu, ve yorgun düşmüş bir yaşlı insanı sorularla daha fazla yormanın da bir anlamı yoktu. Bana Türkiye’den tanıdığı aşiret liderlerini bir bir anlatmaya başladı, ben değil o soruyor, şunu bunu tanıyor musun diye.. Müthiş bir bellek ve hafızaya sahip Halime ana. Hayran olmamak mümkün değil. Halime ana, torunlarıyla yeni bir hayata başlayacak ve kalan ömründe, hatıralarını, yaşayıp gördüklerini, Türkiyeli akrabalarının arasında paylaşmakla geçirecek.

290920140009114635001_3.jpg 

RAMAN BABASINI NE ZAMAN GÖRECEK?

Genç bir kadın, Heyva, kucağında bir yaşındaki oğluyla, işlemlerin bitmesini ve Türkiye’ye giriş yapmayı bekliyordu. Oğlunun ismi Raman. Raman’ın babası YPG saflarında IŞİD’e karşı savaşıyor. Heyva bir yaşındaki oğlunu alıp sınıra doğru yürüyenlerin arasına katılmış. Raman’ın babası cephede yani. Sevimli mi sevimli bir çocuk. Babasını görebileceği zaman ne kadar sürecek, bunu ne Raman ne de Heyva biliyor..Heyva gözlerini uzaklara dikmiş bakıyor.. Belirsizliklere katlanacak ve Raman’ı büyütecek ve Raman’ın babasını bekleyecek, hep bekleyecek.. Kabonê özgür kalıncaya kadar, çocuğunun babasını görmeyecek ve hasret biriktikçe birikecek. Doksanlı yıllara ait bize dair hikayelerin bir benzerini de Heyva yaşayacak. Eşleri ve çocukları sağ salim bir yerlere bırakıp dağa çıkan gençlerin hikayeleri çok tanıdık ve bildik hikayelerdendir..