BIST 9.104
DOLAR 32,38
EURO 35,05
ALTIN 2.326,15
HABER /  GÜNCEL

'Hayır' çıkarsa neler olacak! Albayrak felaketleri sıraladı

Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, referandumda 'hayır' demenin nelere yol açacağını bugünkü köşesinde yazdı.

Abone ol

Anayasa değişikliğinin oylanacağı referanduma artık saatler kaldı. 16 Nisan'da 'evet' mi çıkacak 'hayır' mı?  Sonuç ne olursa olsun yeni bir dönemi başlatacağı kesin.

Peki 'hayır' çıkarsa neler olur?  Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, merak edilen sorunun yanıtını "‘Hayır’ demek, nelere ‘Evet’ demektir?" başlıklı yazısında veriyor.

"İKTİARIN TELEFONLARINA BİLE CEVAP VERMEYECEK"

Albayrak, 'hayır' çıkması halinde "Türkiye Bürokrasi Kuvvetleri" (TBK) diye tanımladığı bürokrasinin pasif direnişe geçip iktidarın telefonlarına bile cevap vermeyeceğini yazdı.

Vesayet odaklarına dikkat çeken yazar, "Hayır çıkması durumunda "yaralı bırakılan yılan hesabı; bugüne kadarkinden çok daha tehlikeli hale gelecek, milli irade üzerindeki işgalini güçlendirecektir." ifadelerini kullanıyor.

TEKLİFE "HAYIR" KRİZE "EVET"

Albayrak, 'hayır' sonucunun Türkiye için ne demek olduğunu böyle anlatıyor:

"Bir kere “Hayır” sonucu, “siyasi istikrarsızlık” olarak tezahür edecek ise de asıl büyük kriz, bu istikrarsızlığın evrileceği sistem karmaşasıdır.

SEÇİM BEKLENTİSİ DEVREYE GİRECEK

Zira… “Hayır” sonucu; mevcut yönetime güvensizlik olarak değerlendirilecek ve “seçim” beklentisi devreye girecektir. Ayrıca referandumda mevcut yönetime güven yüzde 50’nin altına düşmüşse, bu durum seçimlere de yansıyacak demektir. Bu ise, mevcut sistemin vahim sonuçlarını bertaraf eden uyum ikliminin de son bulması anlamına gelmektedir.

"KİTAPÇIK FACİASI" MUMLA ARANIR

Allah böyle bir tecrübeyi bize nasip etmesin ama o zaman Türkiye kendisini, “kitapçık faciası”nı mumla aratan bir yönetim krizi içinde bulacaktır.

Bugün, kişilerden kaynaklanan uyumu sistem güzellemesi olarak kullananlar, o zaman Türkiye’nin gerçekten sağlıklı bir yönetim sistemi bulunmadığını kabul etmek zorunda kalacaktır.

Bu gerçekle yüzleşildiği zaman, “Parlamenter Sistem” için şu andakinden çok daha kapsamlı bir anayasa değişikliği zarureti de görülecektir. Zira yönetim biçimimizin “Parlamenter Sistem” olabilmesi için cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesi ve mevcut yetkilerinin alınması gerekecektir.

'HAYIR'IN GETİRECEĞİ ŞERLER

Öte yandan “Hayır”ın şerleri hemen hissedilecektir. CHP’nin 657 diktatörlüğü sayesinde iktidarını kesintisiz sürdürdüğü TBK (Türkiye Bürokrasi Kuvvetleri) derhal pasif direnişe geçecek, artık iktidarın telefonlarına bile cevap vermeyecektir.

FETÖ İLE MÜCADELE ZAAFA UĞRAYACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne kadar kararlı olursa olsun, FETÖ ile mücadele büyük ölçüde zaafa uğrayacaktır. Bugün, yüksek bürokraside ve yargıda “kendini FETÖ ile mücadeleye adayan nice amansız FETÖ düşmanı”nın (!) nasıl birdenbire tutum değiştirdiğini hep birlikte görürüz. Buna bağlı olarak 15 Temmuz, hızla “Kontrollü Darbe”ye (!) dönüşecek, o gece millete kurşun sıkan hainler birer birer tahliye edilecek.

TSK'DA FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNÜLECEK

TSK’da “siyasi iradeye bağlı, ülke savunması ile görevli devlet memurluğu” anlayışı sona erecek, ülkeyi yönetenleri bile sigaya çekme hakkını kendinde gören “fabrika ayarları”na geri dönülecektir.

"ERDOĞAN DOKTRİNİ" BİTİRİLECEK

Bunun ilk etkisi terörle mücadelede görülecek, PKK ve DEAŞ bayram edecektir. Fırat Kalkanı başta olmak üzere terörle mücadelede kesin sonuç almaya yönelik “Erdoğan Doktrini” bitirilecektir.

Zaten istihdam, büyüme, dev projeler, yabancı yatırımlar hayal olacaktır. Velhasıl Türk milleti yarın ya milli iradenin tapusunu alacak veya vesayet çukuruna tekrar yuvarlanacak.