BIST 10.523
DOLAR 32,28
EURO 35,06
ALTIN 2.473,60
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Hasankeyf'e dokunmayın çağrısı

Hasankeyf için alternatif kalkındırma modellerinin mümkün olduğu belirtildi.

Abone ol

Hasankeyf için alternatif kalkındırma modellerinin mümkün olduğu belirtilerek, muazzam bir kültürel dokuya sahip eski yerleşim birimine dokunulmaması gerektiği bildirildi.

Hasankeyf ile Dayanışma Kampı'nın ikinci günü, 'Hasankeyf'in Tarihi, Alternatifler ve Geleceği' konulu panel ile devam etti. Londra Koleji Üniversitesi kalkınma Planı Birimi öğretim görevlileri ve akademisyenleri Nick Wolff, Krista Canellaleis, Benjamin Leclais, Doğa Derneği Hasankeyf Temsilciliği, Doğa Derneği gönüllüleri, Stuttgart Üniversitesi Uluslalarası Şehirleşme Ensitütüsü'nden araştırma görevlileri Lora Beste, Rahhael Dietz, Cerayel Cevrim, Han Yeol Baek, Yaşar Adanalı ile Batman Çağdaş Gazetesi sahibi Arif Aslan konuşmacı olarak katıldı.

Bir haftadan bu yana Hasankeyf'te araştırma yapan ve Hasankeyf için alternatif bir kalkındırma projesi üzerinde çalışan Londra Üniversitesi kalkınma Planı Birimi'nden akademisyen ve öğrenciler şehir planlaması, sosyal yaşam, turizm ve ekonomi başlıkları altında yaptıkları çalışmaları aktardı.

Hasankeyf'te alternatif kalkındırma modellerinin mümkün olduğunu ifade eden Londra Üniversitesi'nden akademisyen Krista Canellaleis, şehrin oluşturduğu kültürün dikkat çekici olduğunu belirterek, "Bu şehirdeki kültürün yok olmaması ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi çok önemlidir. Bizim önerimiz, yeni yerleşim biriminin bu kültürel dokuya uygun olamayacağı tespitinden hareketle, Hasankeyfliler yaşadıkları yerleri geliştirip daha iyi bir konuma getirilebilirler. Çünkü burada yaşayan insanların da yaşadıkları yere kattıkları bir değer vardır ve bu ikisinin birbirinden ayrılması var olan kültürü bozar." dedi.


Bu süreçte rehber ilkelerin geliştirilmesinin önemine dikkat çeken Londra Üniversitesi'nden akademisyen ve öğrenciler, bu rehber ilkeleri ise "Hasankeyf sürecinde şeffaflık esas alınmalı, insanlar durumun ne olup olmadığını bilmeli, baraja karşı verilen mücadelenin sebepleri yerel halka anlatılmalı, ikincisi, geçim kaynakları geliştirilmeli, insanların kapasiteleri geliştirilmelidir." şeklinde özetledi.