BIST 9.525
DOLAR 32,57
EURO 34,72
ALTIN 2.490,35
HABER /  SEÇİM

Hasan Cemal köşk için kime oy verecek?

Hasan Cemal kişisel tarihinde ikinci kez kime oy vereceğini açık açık yazdı. Ama bu sefer geçen seferki gibi düşünmüyor... İşte Hasan Cemal'in oyunun rengi....

Abone ol

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin hakkında, 'nüfuzunu kötüye kullanmak'tan ve 'yargıya müdahale etmek'ten dolayı soruşturma açılması ve  gözaltına alınıp saatler boyu sorgulanması sonrasında Fransa'da başlayan demokrasi tartışmasını köşesine taşıyan Hasan Cemal, T24'teki köşesinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanacağı oyun rengini açıkladı.

Hasan Cemal, bir yandan "Başbakan Erdoğan'ın sicili" başlığı altında yapıtığını iddia ettiği şeyleri sıraladı, diğer yandan da "Hangi birini yazayım?..Bunlar yazılmadan olur mu?.." diye sordu.

YEREL SEÇİMDE İLK KEZ AÇIKLAMIŞTI

Gazeteciler, yazarlar hangi siyasi partiye oy vereceklerini açıklamalı mı, oy verecekleri parti için seçmenden oy istemeli mi tartışması dünya ve Türkiye medyasında tartışıla dursun, çok sık yapılan bu uygulamaya 30 Mart tarihindeki yerel seçimlerde de Hasan Cemal "kendisi için ilk kez" hayata geçirmiş ve oyunun rengini açıklamıştı.

24 Mart günü şöyle yazmıştı Hasan Cemal:

Hayatımda ilk kez adını koyuyorum

İyi güzel.

Ama lafı yine uzattın Hasan Cemal.

Ayrıca, senin oyunun rengi de belli.

O zaman niye adını koymuyorsun?

Haklısın birader.

Ben de hayatımda ilk kez bir seçimde oyumun adını koyuyorum:

30 Mart'ta sandığa gidip oyumu CHP ve Mustafa Sarıgül'e atacağım.

Ardından da Köşk seçimlerinde kime oy vereceğini açıkladı.

İşte Hasan Cemal'in yazısından çarpıcı bir bölüm:

SANKİ BAŞBAKAN BUNLARI YAPMADI

Olacak şey değil.

Sanki bu Başbakan
, kendi iktidarına, kendi bakanlarına, kendi oğluna uzanan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını durdurmadı.
Dosyaları kapattırmadı.

Sanki bu Başbakan
, yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını takip eden savcıları, polisleri bir anda görevlerinden uçurmadı.

Sanki bu Başbakan
, yolsuzluk ve rüşvetle ilgili soruşturma dosyalarını takiple görevli savcıların emirlerini dinlemeyen polislerin atamalarını yaptırmadı.
Böylece, bir ‘yargı darbesi’nin altına imza atmadı.

Sanki bu Başbakan
, ‘böcek soruşturması’yla ilgili beş polis mahkeme tarafından serbest bırakılınca, bas bas bağırıp onların tekrar tutuklanmasını sağlamadı.

Sanki bu Başbakan
, hem yeni HSYK Kanunu’yla, hem de Yargıtay’ı da kapsayan son yasal düzenlemelerle, yürütme olarak ‘yargı’yı kuşatmadı, teslim almadı.

Sanki bu Başbakan
, bir telefonla Adalet Bakanı’nı Yargıtay nezdinde devreye sokarak bir büyük işadamının beraat kararını bozdurmak istemedi.
 
Sanki bu Başbakan, “Kırın evinin kapısını alın o gazeteciyi! Savcı mırın kırın mı ediyor, alın onu da içeri! Gerekirse sonra kanun da çıkarırız” diyerek hukuk adına ne varsa yerle bir eden Başbakanlık Müsteşarı’nı İçişleri Bakanı yapmadı.
Sanki bu Başbakan
, bir devlet ihalesini bir büyük gruptan aldırıp diğerine verdirmedi.

Sanki bu Başbakan
, Danıştay’a o değil bu yargıcın, üniversite rektörlüğüne o değil bu profesörün seçilmesi için telefon talimatı vermedi.

Sanki bu Başbakan
, ‘Alo Fatih’ hattıyla haber attırmadı.
Gazeteci attırmadı.

Yazar attırmadı.

TV’de program sansür ettirmedi.

Kimin televizyona çıkıp kimin çıkmayacağına dair talimatlar vermedi.


Sanki bu Başbakan
, bir medya sahibini telefonda ağlatıncaya kadar azarlamadı.

Erdoğan’ın sicili örtbas edilemez

Hangi birini yazayım?..
Bunlar yazılmadan olur mu?..

(...)

Benim oyum kime?

Yazın bir kenara:
Demokrasilerde hiç kimse hukukun üstünde olamaz.
Ve unutmayın:
Demokrasi ve hukuk bir gün Türkiye’de geçerli olacaktır.
Az daha unutuyordum.
10 Ağustos’ta oyum hangi adaya mı?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu, HDP adayı SelahattinDemirtaş için kullanacağım.