BIST 10.162
DOLAR 32,22
EURO 35,04
ALTIN 2.457,05
HABER /  DÜNYA

Haluk Koç’tan önemli açıklamar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Balyoz Planı davası, demokratikleşme paketi ve yerel seçim sürecini değerle...

Abone ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Balyoz Planı davası, demokratikleşme paketi ve yerel seçim sürecini değerlendirdi.
CHP Gaziantep İl Binası’nda gündeme dair açıklamalarda bulunan Koç, demokratikleşme paketini ve yerel seçim sürecini değerlendirdi. Sözlerine dün açıklanan Balyoz Davası kararlarını değerlendirerek başlayan Koç, şunları söyledi:
“Dün biliyorsunuz önemli bir üst yargı kararı açıklandı. Yargıtay 9. Dairesi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği Balyoz Davası ile ilgili kararların büyük bir kısmını onadı. Ne gibi iddialar vardı bu yargılama sürecinde? Adil yargılanma hakkının sanıkların elinden alındığı iddia edilmişti anımsayacaksınız. Avukatların savunma yapmasının engellendiği, dosyaya delil olarak sunulan birçok belgenin tahrifat sonucu yapıldığı, bilhassa dijital verilerin teknolojik olarak bilimsel olarak sahte oldukları yönünde oldukça ciddi iddialar konmuştu. Bunlar oldukça önemli referans bilim kuruluşları tarafından doğrulanmıştı. Yine gizli tanık müessesesi dediğimiz bir garabet kurum yani ‘ipten kazıktan kaçmış kimseler’ diyeceğim. Bunların tanıklıkları makbul kabul edilmiş ve bütün bunlar gerekçelendirilerek bir hükme varılmış. Bu hüküm Yargıtay 10. Daire tarafından demin söylediğim bütün hususların hiçbirisine dikkat edilmeden büyük kısmı onandı. Şimdi bu tabloyu çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Tarih 12 Eylül 2010. 12 Eylül deyince Türkiye’deki bütün devrimcilerin, bütün demokratların, bütün sosyal demokratların yüreğinin cız ettiği bir tarih. Hepimiz 12 Eylül 1980’e gidiyoruz. Ama bu 12 Eylül, 1980’deki 12 Eylül’e rahmet okutacak bir 12 Eylül olmuştur. Anımsayacaksınız. Bir kesim ’yetmez ama evet’ diye sloganlarla dolaştı. Bir kesimin ’şehit ailelerine de pozitif ayrımcılık getiriyoruz; kadınla erkeği eşitliyoruz; kamu kurumlarında çalışanlara birden fazla sendikaya üyelik hakkı getiriyoruz’ diye süs maddeleri hiçbir zaman yaşama geçmeyen bir takım maddelerinin yanında ana bir amaca hedefe dönüktü. O da yargıyı tamamen ipotekleyerek siyasi iktidarın ipoteğine sokma gayreti. O dönemde de Gaziantep’e gelmiştim, anlatmaya çalışmıştım. ’12 Eylül 1980’den hesap soracağım’ dedi. Kağıt üzerinde, ’bir vesayet kaldırıyoruz’ denildi. Oysa hiç kimse sivil bir vesayetin kurulduğunu fark etmedi.”

YEREL SEÇİMLER
Sözlerine yerel seçim süreci değerlendirmesi ile devam eden Koç, “Burada çok sayıda aday adayımız var. Sabah erken Ankara’ya gidip, ben adayım deme dönemi bitti. Gaziantep’te il yönetimimizin önerisi ile 9 merkezde de çapraz kontrollü iki ayrı kamuoyu anketi yaptırıyoruz. Bunların sonucunda birbirine çok yakın değerlendirilen iki adayımız olursa ona göre değerlendireceğiz. Burada Gaziantep’te yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizin temsili de Alevi kardeşlerimizin temsili de Türkmen kardeşlerimizin temsili de çok önemli. Şahinbey’de veya Şehitkamil’de listeyi eline alan bir seçmen kendini temsil eden birini listede mutlaka görecek. Herkes çok merak ediyor; CHP’nin adayları kim diye. Parti içerisinde mücadelesi olan arkadaşlarımız Gaziantep’te de var. Tabii ki olacak da... Gaziantep’te son dönemde yaşanan sıkıntılardan ders alarak bundan sonra o sıkıntıları yaşatmayalım diyoruz” şeklinde konuştu.
Gaziantep’teki aday adayı olacak kişilere seslenen Koç, kimsenin darılmaması ve gücenmemesini istedi. Koç, “Kızmak yok; darılmak, gücenmek yok. Ali aday oldu olamadı. Fatma aday oldu olamadı. Gaziantep’te önemli bir başarı elde etmek zorundayız. Son dönemlerde Antep’te aldığımız olumsuz sonuçları olumluya çevirmek zorundayız. Ben mi önemliyim? Benim siyasi partim mi önemli? Türkiye’nin çıkarı mı önemli? Artık bunları düşünmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki yerel seçimler genel seçim havasında geçecek" diyen Koç, “Biz sizlere güveniyoruz. Bu partide darılması küsmesi gereken birisi olsa bu ben olurdum. Onun için hiç kimsenin benim anlattığım tabloda kimsenin küsmeye, kırılmaya, darılmaya hakkı yok. Kol kola vererek gönül gönüle vererek bir arada olmalıyız” dedi.
(İHA)