BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Gülen'in Öcalan'a cevabı ne olabilir?

Terör örgütü lideri Öcalan'ın Fethullah Gülen hakkında olumlu sözler sarf etmesinin yansıması ne olacak?

Abone ol

İmralı'da tutuklu bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Fethullah Gülen ve cemaatine zeytin dalı uzatması nasıl bir sonuca karşılık gelecek?

Fethullah Gülen hareketini ve dinamiklerini uzun yıllar takip eden tecrübeli gazeteci Ruşen Çakır, bu sorunun yanıtlarını aradı:

Çakır'ın şu satırları düşünmeye değer:

- Öncelikle, Gülen ve onun yakın çevresi (hatta cemaatle organik bağı olan belki de herkes) Öcalan’ın kendileri hakkında söylediklerini çok önemsemiş olmalılar. Muhtemelen onun mesajlarının birdenbire medyaya düşmesinden ve bazı yayın organlarıyla benim gibi bazı gazeteciler tarafından fazlasıyla öne çıkartılmasından rahatsız da olmuşlardır. Çünkü esas olarak PKK’yı “terörist”, Öcalan’ı da “teröristbaşı” olarak algılayan bir kitleye hitap eden, gücünü en çok onlardan alan bir hareketten söz ediyoruz. Dolayısıyla Öcalan’ın kendileri hakkında olumlu sözler sarf etmesi, daha da ileri giderek hem Türkiye, hem de Ortadoğu’da müttefik olmaya çağırması, bu hareketin yönetici ve fertlerini birçok alanda zor durumda bırakabilir.

Bununla birlikte Türkiye’nin en gerçekçi ve değişime açık hareketin söz ediyoruz. Aksi takdirde 28 Şubat sürecinde generaller tarafından “ipi çekilen” bu cemaat o badireleri atlatıp askerin alanının alabildiğine daraltılması sürecinde başrol oyuncusu olamazdı. İşte Gülen hareketinin gerçekçiliği, Öcalan’ın çağrılarının kısa vadede olmasa bile (ki bu da mümkün) orta ve uzun vadede belli bir karşılık bulabileceğini düşünmemize neden oluyor. Şöyle ki son KCK operasyonlarının, en hafif deyimiyle “baş sponsoru” olan bu hareket, PKK çizgisi ve örgütlenmesinin baskı, sindirme vb. ile tasfiye edilemeyeceğini de çok iyi anlamış olsa gerek.

Peki ne olur? Kuşkusuz bu iki güçlü hareketin “ittifak” içine girmesi beklenemez. Fakat bir süredir iyice tırmanan aralarındaki gerginliğin gevşeme ihtimali bile Türkiye’nin Kürt sorununun geleceğinde çok etkili olur. Şimdilik şu kadarını söylemekle yetinelim: Kürt sorununun ilelebet çözümsüz kalması için ne zamandır bu iki gücü birbirine düşürmeye çalışan iç ve dış odaklar herhalde şu günlerde epey telaşlanmışlardır.