BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  POLİTİKA

Gül'den kongre üyelerine yemek

Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul'da bir araya gelen heyet başkanlarıyla akşam yemeği verdi

Abone ol
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet, hükümet ve heyet başkanları ile üst düzey CEO'lar onuruna Çırağan Sarayı'nda akşam yemeği verdi.

Birleşmiş Milletler (BM) 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Kongresi'nin birinci gününün ardından akşam yemeği veren Abdullah Gül, çok sayıda ülkelerin üst düzey temsilcilerini biraraya getirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yemek öncesinde İngilizce olarak yaptığı konuşmada, kongre için çeşitli ülkelerden gelenleri bu yemekte görmenin kendisi için onur verici olduğunu söyledi. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nın yeni fırsatlar oluşturacağını aktaran Gül, gelişimle ilgili konferansın çözüm yolları gösterdiğini aktardı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ise konuşmasında konferansın çok iyi başladığını söyledi. Geri kalmış ülkelerin yükseltmek için birlikte yapılacak çok işleri olduğunu aktaran Ban, bu konferansın önemli kazanımlar getireceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Gül, günde 1 dolardan daha az gelirle yaşayan 1 milyardan fazla insan bulunduğunu belirterek, uyardı: 10 yıl içinde hayat standartları yükseltilmezse dünya siyasi ve güvenlik açısından büyük tehlikeyle karşı karşıya kalır...

Gül, özetle şunları söyledi:

- 1971'de 25 en az gelişmiş ülke varken bugün rakam 48'e çıkmıştır. Sadece 3 ülke bu kapsamın dışına çıkmayı başarmıştır. Günde 1 dolardan az gelirle yaşayan 1 milyardan fazla kişi varken, uluslararası toplumun geri kalanı bu kişilerin acılarına gözlerini kapatamaz. Sadece ahlaki açıdan değil, siyasi açıdan da alarm verici bir durumdur. Konferansta en az gelişmiş ülkelerin gelecek 10 yıl içerisindeki yol haritası oluşturulacak, 'İstanbul Faaliyet Programı' kabul edilecek.

İLK ADİL DÜZEN ÇAĞRISI

- İstanbul, kıtaların aynı zamanda medeniyetlerin beşiği olarak görülüyor. Ancak bu zirve ve takip eden süreçte İstanbul'un, 1 milyar kişinin kötü kaderinin değiştirildiği bir şehir olarak anılması, bizim için çok daha gurur verici bir durum teşkil edecektir. İstanbul, daha adil bir dünya düzeniyle ilgili çağrıların ilk duyulduğu şehir olacaktır.En fakirler, en zenginlerin standartlarını yakından biliyor

Cumhurbaşkanı Gül, BM Genel Sekreteri BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile düzenlediği ortak basın toplantısında işe şu mesajları verdi:

- Dünyada büyük bir tehlike vardır. Bu yapısal bir meseledir. Dünya, bugün birçok siyasi problemle karşı karşıyadır. Bu siyasi problemler gelip geçicidir, halledilebilir ama böyle yapısal bir problem, açlık, hastalık, bu yapısal problemdir ve bunlarla ciddi şekilde mücadele edilmezse ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı
azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir.
- Dünyanın en fakirleri, dünyanın en zenginlerinin hayat standartlarını yakinen biliyor. Dolayısıyla bu ahlaki açıdan da çok büyük bir yanlıştır. Siyasi ve güvenlik açısından da devam ettirilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan sadece konferanslarda konuşma ve iyi tavsiyeler değil, kararların alınması ve bunların takip edilmesi gerekmektedir.

HASANLARI TERÖRİST SAYMAK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında ağırlıklı olarak terörle mücadeleye değindi:
- Konferansa, özellikle gelişmiş, zengin ülkelerin, yeterli ilgiyi göstermediklerine üzüntüyle müşahede ediyoruz. Günlük harcaması 1.25 doların altında on milyonlarca insanın bulunduğu dünyada, hiç kimse masum değildir ve olamaz.
- Türkiye, teröre ve terör örgütüne karşı kararlı mücadele verirken, bu mücadelesinde yalnız bırakılmıştır. Bugün hala, Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermeyen hatta terör örgütüne destek sağlayan ülkeler olduğunu biliyoruz.
- Şunu artık anlamak zorundayız. 11 Eylül saldırıları, ABD'ye olduğu kadar, insanlığa da yönelik bir saldırıdır. Paris'e, Madrid'e, Londra'ya yönelik saldırılar, esasında tüm insanlık değerlerine yönelik saldırılardır. Biz Türkiye olarak, terör saldırılarına bu nazarla bakarken, ülkemize yönelik saldırılara göz yumulması, sessiz ve tepkisiz kalınması manidardır.
- Bazı teröristler ve terör örgütleri üzerinden, tüm Müslümanları töhmet altında bırakmak, adı Hasan, Ahmet, Mustafa ve benzerleri olan kişilere potansiyel terörist tavrı takınmak, en az ırkçılık kadar, en az antisemitizm kadar tehlikelidir.
- Biz antisemitizmi insanlık suçu olarak ilan ettik. İslamofobia'yı da tüm insanlığın artık insanlık suçu olarak ilan etmesi gerekir.