BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Felaket büyüyor suçlu medya oluyor

Tüm Türkiye'yi iğrendiren Siirt'teki tecavüz haberine Milli Eğitim Bakanı Çubukçu tepki gösterdi.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Siirt'in Pervari ilçesindeki olayın yaklaşık 1 yıl önce meydana geldiğini, Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını, bazı zanlı çocukların yargılamasının tamamlandığını söyledi. Peki Bakan'ın ceza aldığını söylediği çocuklar ise Adli Tıp raporu beklendiği için ailelerinin yanında!

Çubukçu, TBMM'de, bazı basın yayın organlarında Siirt'in Pervari ilçesinde çocukların karıştığı tecavüz olayıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Söz konusu olayın yaklaşık 1 yıl önce gerçekleştiğini, olay üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını, bazı zanlı çocukların yargılamasının tamamlandığı bildiren Çubukçu, olayla ilgili bazı çocukların rehabilitasyon ve tedavi amaçlı olarak koruma altına alındığını kaydetti.

Zanlılarının veya mağdurlarının çocuk olduğu olayların medya tarafından nasıl değerlendirilmesi gerektiğine değinen Çubukçu, Çocuk Hakları Sözleşmesi, bu sözleşme kapsamında çıkarılan Çocuk Koruma Kanunu ve UNICEF'in Medya Çocuk Haberleri İlkeleri kapsamında geçmişte çok kapsamlı bir çalışma yaptığını, bunu bütün basın yayın organlarının genel yayın yönetmenlerine gönderdiğini bildirdi.

Bu çalışmasıyla, habercilik ilkelerinden taviz verilmesi, meselenin saklanması, örtbas edilmesi değil, tersine söz konusu çocuk olduğundan çocuğa yönelik en yüksek düzeyde korumanın sağlanarak bu bilgilerin nasıl kamuoyuna yansıtılacağı yönündeki ilkeleri ortaya koyduğunu kaydeden Çubukçu, "Bugünkü haberde, beni en az vaka kadar dehşete düşüren görüntü vardı. 3 yaşında tecavüze uğrayarak öldürülmüş bir çocuğun otopsi fotoğrafı, tüm açıklığıyla kullanılmış. Bir kere yayın ilkelerine uyulmadığından dolayı ve gerçekten çocuklara bu anlamda faydalı olacağız derken yaptığımız haberlerin mağduru çocuklar olmuştur" dedi.

Çubukçu, "Küfürlü televizyon programının izlenmesinde dahi çekinceler konulurken, çocukların söz konusu olduğu haberlerin toplumu dehşete düşürecek şekilde verilmesi, bunun da yeterli bulunmayıp fotoğraflarla desteklenmesi, doğrusu son derece rahatsız buluyorum. Habercilik anlayışını kamuoyunun takdirine sunuyorum" diye konuştu.

"DEĞER YARGIMIZ OLMALI"

Nimet Çubukçu, bundan 10 yıl önce rastlanan, kaza anında insanların cesetlerinin gösterilmesi veya kanlı hadiselerle ilgili çekmeye yönelik haber anlayışının terk edilmediğine dikkati çekerek, "Söz konusu çocuklar olduğunda, çok fazla dikkatli olmamız gerekirken... Tek değer yargımız haber değeri olmamalı. Değer yargımız çocuklar olmalıdır. Haber değeri ile çocukların haklarını bir değer olarak yan yana koyduğumda, ben çocuk haklarından, çocukların değerinden yanayım. Bu tür haberlerin, çocuklara verilen değeri azalttığını düşünüyorum" dedi.

Çubukçu, sabahtan beri görüştüğü herkesin "haberi görünce kanımız dondu" yorumunu yaptığına dikkati çekerek, "Peki bu olayla ilgili haberi okuyan çocukların kanı donmadı mı? Haberin veriliş şekli bu yönden sorgulanmamalı mı?" diye sordu.

ÇOCUK YAŞI 15'TEN 18'E ÇIKTI

Çocuk suçlarında artış olduğu iddiasına yönelik bir soruyu da yanıtlayan Çubukçu, "Çocuk suçlarına ilişkin imaj da bu tür haberlerle oluyor. Bir yıl önceki olay da yeni olmuş gibi ortaya konuluyor, artış olduğu söyleniyor. Ben olayların artışında emniyetteki verilere bakarım" dedi.

Yayınlanan haberlerden dolayı toplumda bu suçlarda artış olduğuna yönelik algı oluşabileceğine dikkati çeken Çubukçu şöyle konuştu: "Bu algı gerçek algı değildir. Gerçek algı bu konudaki istatistik verilerle ortaya çıkar. Özellikle çocuk suçluluğunda bir artış olduğuna dair ileri sürülen tezler var. Biz hükümet olduğumuz dönemde çocuk yargılaması kapsamına giren çocukların yaş sınırlaması 15 idi. Yani 15 yaşın altındakiler çocuk suçları kapsamında değerlendiriliyordu. Bizim zamanımızda bu yaş 18'e çıkarıldı. Ülkemizde de aslında kanunla ihtilafa düşen çocuklar 15-18 yaş arasındadır.

Gözüken artış çocuk yaşının 18'e çıkarılmasıyla ilgilidir. Yoksa kanunla ihtilafa düşen çocukların sayısında bir artış söz konusu değildir. Bir yıl önceki bilgilerimle söylüyorum. Bu verilerin güncellenim güncellenmediğini bilemiyorum. Bu verilere bakıldığında durumu görürsünüz. Çocuk yaşını 15'ten 18'e çıkarırsanız doğal olarak artmış gibi gözükür. Ama 2002'den önceki dönemdeki gibi 15 yaş altındaki kanunla ihtilafa düşen çocuklara bakıldığında artış olmadığını, bazı suçlarda azalma olduğunu görüyoruz."

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, mağdurun veya zanlının çocuk olduğu durumlarda mevcut yargılamada gizlilik kararı alındığını, yayın yasağı konulduğunu anımsatarak, "Buradaki gizlilik ve yayın yasağı, sizin haber yapmanızın engellenmesi değil. Mesele, çocukların üstün yararı içerisinde çocukların hukukunu koruyacak şekilde davayı sağlıklı bir şekilde sonuçlandırmak, en hızlı şekilde topluma yeniden kazandırılmaları yönünde çaba gösterilmesini sağlamaktır" dedi.