BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  MEDYA

Fatih Altaylı'nın imam hatipli kızı

Fatih Altaylı, kızının imam hatip lisesine kaydedildiğini yazmıştı. Yazar Yıldıray, Oğur olayın aslını yazdı.

Abone ol

Türkiye si yazarı Yıldıray Oğur, Fatih Altaylı'yı Temel Eğitiminden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sistemini çarpıtmakla ve kamuoyunu yanıltmakla eleştirdi.

Tercih etmemelerine rağmen imam hatipe kayıtlı görünen öğrenci sayısının toplam 209 olduğunu belirten Oğur, nakil hakkıyla bu uğrencilerin istediği okula gideceğini açıkladı.

Oğur, ayrıca tercih ettiği halde imam hatipe gidemeyen öğrencilerin sayısının 200 bin olduğunu söylüyor.

TOEG sisteminde imam hatip lisesine kayıtlı görünen Fatih Altaylı'nın kızı çok konuşulmuştu. Altaylı, kızının Şile'de imam hatip okuluna kayıtlı göründüğünü yazmış ve medyada İslami faşizme gerekçe olarak sunulmuştu.

Peki bu karışıklık neden? Olayın aslı ne? Yazar Yıldıray Oğur bugünkü köşesinde tartışmalara konu olan yeni sistemi anlattı iddiaları böyle açıklık getirdi:

ONLİNE SİSTEM

Temel Eğitiminden Orta Eğitime Geçiş (TEOG) sisteminde bu yıl bir liseye yerleştirilmesi gereken öğrenci sayısı 1 milyon 300 yüzbin. Lise eğitimi zorunlu, herkes kanunen bir yere  yerleştirilmeli.

Bunun için online bir sistem kurulmuş. Öğrenciler okullarda aldıkları puanlarıyla internette 15 okul tercih ediyorlar.  15’ine de puanları yetmezse ikinci bir listeden istedikleri okul türlerini işaretliyor. Özel okulların çok büyük bir kısmı ve azınlık okulları bu sisteme dahil değil.

Ama özel okullara gidecek 200 bin öğrenciye devlet para yardımı yapacağı için öğrenciler arasında bir fırsat eşitsizliği olmasın diye sisteme “özel okulu tercih ediyorum” diye bir seçenek konmamış, sistem onları da otomatik olarak gitseler de gitmeseler de bir okula yerleştirmek üzere programlanmış. Burada bir hesap hatası olabilir. Ama bir kötü niyet olmadığı açık. İmam Hatip rakamlarında bakalım.

1 milyon 300 bin öğrenci içinde 15 tercihinden birini İmam Hatip olarak tercih eden öğrencilerin sayısı 359 bin. İlk üç tercihinden biri İmam Hatip olanların sayısı da yaklaşık 90 bin. Peki tercih etmelerine rağmen kaçı yeni adıyla Anadolu İmam Hatip Liselerine yerleştirilmiş?

200 BİN KİŞİ YER OLMADIĞI İÇİN İMAM HATİP'E GİDEMEDİ

Sadece 159 bini. Yani İmam Hatip’i tercih etmiş öğrencilerden 200 bini kontejan olmadığı için bu okullara yerleştirilememiş.

Peki nasıl oluyor da aynı anda binlerce öğrenci zorunlu olarak İmam Hatip’e yerleştirilmiş olsun?

O iddianın kaynağına gidelim.  Sistemde özel okul ya da azınlık okuluna gideceğim tercihi olmadığını söylemiştik. Yani çocuğunu lisede özel okula ya da bir azınlık okuluna göndermek isteyen velilerin bu sistemde tercih yapmasına gerek yok. Onlar da yapmamış zaten.  Kızını özel bir okula gönderecek olan Fatih Altaylı, torunu cemaat lisesine devam edecek İzak Haleva ve Ermeni öğrencilerin velileri de sisteme girip tercih yapmamışlar.

DÜZ LİSELERE KAYDEDİLMİŞ OLANLAR DA VAR

Ama sistem onları yine de  gitmeyecek olmalarına rağmen bir okula yerleştirmiş. Sadece İmam Hatiplere değil, aynı durumda olup, meslek okullarına, düz liselere kaydedilmiş olanlar da var.

Peki 1 milyon 300 bin öğrenciden tercih etmemelerine rağmen bakanlık sisteminin İmam Hatip’e yönlendirdiği öğrenci sayısı kaç. Sadece 209. Fatih Altaylı’nın kızı, İzak Haleva’nın torunu da dahil bu rakama.

Evet günlerdir, İslami Faşizme gerekçe yapılan rakam bu kadar işte. 209 bile bir zorunluluk varsa yüksek bir rakam.

Peki bu öğrenciler zorunlu olarak İmam Hatip’e mi gidecek?  Hayır.

ZORUNLU OLARAK İMAM HATİP'E GİTMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Zaten sisteme bile girmediklerine göre seçtikleri özel okullara gidecekler.  Diyelim bu 209 öğrenciden bir kısmı tercih yapmayı unuttuğu ya da yapamadığı için zorunlu olarak İmam Hatip’e gönderildi. Bakanlık 15 Eylül’e kadar okulundan memnun olmayan öğrencilere nakil şansı tanıdı, müsait okullar her Cuma duyuruluyor. Yani zorunlu olarak İmam Hatip’e gitmek mümkün değil. Peki tercih ettiği halde İmam Hatip’e gidemeyen öğrenci sayısı kaç; 200 bin.

MEZE YAPILAN ÇARPITILMIŞ GERÇEK

İşte İslami Kemalizm, neo-Kemalizm analizlerine meze yapılan çarpıtılmış gerçek böyle.

Zaten o İslami Kemalizm analizleri de başka bir savunma mekanizmasının işareti; Yansıtma.

Gezi’den beri Atatürk’ün diktatörlüğü altında inim inim inleme hayalleri kuran Kemalistlerle, resmi olarak proleter diktatörlüğü savunan sosyalistlerle elele yaşam tarzı için mücadele veren sol-liberallerde sıklıkla görülen bir vaka yansıtma.

Atatürk’ün adının geçmediği Anayasa önermiş, 19 Mayıs törenlerinden Andımıza Kemalist ritüelleri kaldırmış, cumhuriyetin katliamları için özür dilemiş, her gün Kemalist basının küfrettiği, Atatürk devrinde yaşasalar muhtemelen iktidarlarının her yılı için İstiklal Mahkemeleri’nde yeniden yargılanıp idam cezalarına çarptırılacak  bir siyaset kadrosuna Kemalist diyerek kendi Kemalizmlerini örtmeye çalışmaktalar."