BIST 10.209
DOLAR 32,38
EURO 34,81
ALTIN 2.400,16
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Eski AK Partili Kürdistan'ın başkentini açıkladı

Eski AK Partili Fırat Kürdistan ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Fırat'a göre Kürdistan'ın başkenti...

Abone ol

AK Parti'nin kurucu kadrosundan eski vekil Dengir Mir Mehmet Fırat Kürdistan adını Osmanlı'nın verdiğini ve başkentinin de Van Erciş olduğunu açıkladı.

28 Şubat'la beraber darbelerin yapısının değiştiğini belirten Fırat "Suriye'de düşen Türk uçağı Uludere, AK Parti ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırılara dikkatle bakmak lazım. Tümü bugünkü çözüm sürecini engellemeye yönelik, AK Parti'ye karşı provokasyonlardı" diyor

AK Parti'nin kurucularından, tecrübeli Kürt siyasetçi Dengir Mir Mehmet Fırat'ın AKŞAM'a yaptığı açıklamaların ikinci bölümü de tarihe not düşecek nitelikte:

- Türkiye'de bilmediğimiz çok şey var dediniz. Neyi bilmiyoruz mesela?

Şu an yasak olmayan ve TBMM arşivlerinde bulunan İstiklal Mahkemesi kararlarını dahi açıklamaktan halen korkuyoruz. Neden Süryaniler, Nasturiler yok bugün? Anadolu'da oldukça yoğun olan Ermeni veya Ezidiler nerede? Osmanlı'nın son 50-60 yılında oldu bunlar. Anlayabilmek için İstiklal Mahkemesi kararlarına bakmak lazım. Genelkurmay belgelerinin de açıklanması lazım.

- Gerçi Meclis'in Uludere raporu kimseyi pek tatmin etmedi...

ULUDERE'yi tek başına alamazsınız. Eskiyi araştırırsanız bugünün Türkiye'sini de aydınlatırsınız. Mesela Uludere'den önce karakollarımıza yapılan PKK saldırısında çok sayıda insanımız öldü. Hiçbiri profesyonel değildi. Hemen tümü mecburi hizmetlerini yapmak için gitmiş, belki daha önce on tane mermi bile sıkmamış çocuklardı. Peki, arkasından niye Uludere oldu? Kim, nasıl, niye emir verdi? Sonra Suriye'de düşen uçak olayının da detaylarını bilmiyoruz.

DARBELERİN YAPISI DEĞİŞTİ

- Sizin öngörünüz nedir?


BUNLARIN tümünü değerlendirdiğinizde bana göre AK Parti'ye karşı provokasyondur. Ama analiz yapabilmek için geriye gitmek ve olayları üst üste koyabilmek lazım. Türkiye'de hakim güç neydi? 27 Mayıs, 12 Eylül askeri darbeydi. Peki 28 Şubat? Asker "post modern darbe" dedi. Darbeler giderek kendini çağa uyduruyor. Yapan örgütün kendine verdiği isim Ergenekon. Demek ki, şimdi darbe yapacaksanız başka türlü yapmak durumunda kalacaksınız.

- Nasıl olacak silahsız darbe?

SİVİL yönetimi itibarsızlaştırma yoluyla. Neden? Çünkü hepsi AK Parti'nin hanesine yazılıyor.

- Uludere ve Suriye'de düşen uçak meselesini Ergenekon'a mı bağlıyorsunuz?

İster Ergenekon, ister başka bir ad verin, önemli değil. Demokrasinin yerleşmesini istemeyen elit kitlenin Türkiye'yi yönetmesi gerektiğini düşünenleri kast ediyorum.

BAŞBAKAN'A SORMADILAR

- Tüm bu yapılan operasyonlara, davalara rağmen mi söylüyorsunuz bunu?


AK PARTİ Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı gibi korunaklı yerlere birkaç ay önce yapılan eylemi hafife almayın. Nasıl oldu bu? Hükümete kim, ne mesaj verdi? İyi anlamak lazım.

- Uludere'de AK Parti'ye hiç sorumluluk yüklemiyor gibi söylediniz, doğru mu?

Tabi ki AK Parti'ye, Başbakan'a sormadılar bombalarlarken. Ama kimin yaptığı biliniyor. Çünkü emir komuta var, beş dakikada çıkarırsınız. Ama arkasındaki olayları bilmek lazım. Niye yapıldı? Hedef neresiydi? 34 kişi önemli değil onlar için. Bunun sonucunda varılmak istenilen sonuç başka.

OĞLUNUZ NEREDE ASKERDİ?

- Uludere, Suriye'de düşen uçak, AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na saldırılar...
Çözüm sürecini engelleme organizasyonuydu imasında bulunuyorsunuz galiba...

Evet öyle düşünüyorum. Dikkat edin, şehit cenazeleri içinde o elit tabakanın hiçbirinin çocuğu yoktur. Hepsi fakir fukaranın çocuklarıdır. Onlar çocuklarına İzmir Orudevi'nde ya da Antalya Karpuzkaldıran'da askerlik yaptırmaya çalışıyorlar. İçinde eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un da olduğu bir platform çözüm karşıtı açıklama yaptı. Sürecin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü söyleyenlere şunu sormak istiyorum: Hiç erkek çocuğunuz yok muydu? Varsa nerede askerlik yaptılar?

- Çatışmanın devam etmesini istemiyorlar bence. Süreçle ters düştükleri unsurlar var diye anlıyorum açıklamalarından...

HAYIR, devam etsin istiyorlar. Niye "PKK'lılar çıkıyor, yakala" diyorlar hükümete. Çoğunuz iktidardaydınız, neden bunların girişine müsaade ettiniz?

KÜRDİSTAN ADINI OSMANLI VERDİ

Fırat "Bugün Irak'ın kuzeyi diye adlandırılan bölgeye Kürdistan adını Osmanlı verdi. Ama biz bugün bu adı söylemekten bile korkuyoruz. NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye 1850'lerin Osmanlısından daha mı güçsüz" diye soruyor...

BAŞKENTİ VAN ERCİŞ! 

- Karayılan'ın "dört parçalı Kürdistan'da yaşayan" Kürtlere yaptığı konferans çağrısı var. Kürtlerin uluslaşma serüveni açısından nereye koymak lazım bunu?

Bir isteğin olması ayrı, gerçekleşip, gerçekleşemeyeceği ayrı. Bugün Türkiye'de Çin denizinden Macaristan'a, hatta Finlandiya'ya kadar birleşmek isteyen Pan Türkçüler de var. Bundan 80 sene önce Kürdistan denen yerler bizim bölgemizdeydi. Üstelik Kürdistan adını Kürtler değil, Osmanlı vermiş. Kürdistan Eyaleti'nin başkenti Van Erciş'tir. O gün Osmanlı oraya Kürdistan demekten korkmuyordu da, bugün neden korkuyoruz? Bugün daha mı zayıfız o günkü Osmanlı'dan?

- NATO'nun ikinci büyük ordusunun PKK'yı bitirememesi ilginç değil mi?

ONU feveran eden o beylere soracaksınız. Çünkü kimi Meclis Başkanı, kimi ikinci ordu komutanı, kimi olağanüstü hâl bölge valisiydi... 2012'de PKK'ya ağır bir zaiyat verdirildi. Ve o süreçte fazla şehit haberi de gelmedi. Çünkü tamamen profesyonel ordu girdi oraya. Bugün PKK'yla konuşuluyorsa devlet yenik olarak o masaya oturmadı...

- Ordu PKK'nın karşısına yenik olarak oturmadı dediniz. Zafer kazanmış olarak mı oturdu peki?

ZAFER kazanmamışsa da güçlü oturdu. Çünkü bir de 99 çekilmesi var. Ama o zaman Öcalan yakalanmıştı. On yıllık süreçte AK Parti yasakları büyük ölçüde kaldırdı. 2000'den önce PKK Avrupa'da bir toplumun kurtuluş mücadelesini veren güç olarak algılanıyordu ve hareket alanı çok genişti. Ama bugün artık o kabul edilmiyor. Niye? Çünkü düşünce özgürlüğü ve bir sürü yasak ortadan kaldırıldı.

- Geçen haftaki AKPM toplantısında PKK terörist değil aktivist statüsüne geçti...

AMA dikkat edin, ondan önce PKK'ya en büyük desteği veren Fransa ve Almanya'da yöneticilerinin birçoğu yakalandı. Eskiden Avrupa'dan "PKK'nın lojistik desteğinin kesilmesini" istediğinizde sizi ciddiye almıyorlardı. Çünkü Kürtçe şarkı söylemek yasaktı, bu dilin konuşulması yasaktı. Hala yapılması gerekenler var ve Avrupa bunları ilerleme raporlarında söylüyor ama PKK'ya bakış değişti.

- Başkanlık sistemi demokratikleşmenin parçası olmak zorunda mı size göre?

HAYIR. Bana göre hepsinde Recep Tayyip Erdoğan hakikaten gerçek bir siyasetçi ve liderliği almış eline, çeşitli oyuncaklarla diğer partileri istediği yere savuruyor. Bana göre başkanlık da o. Başkanlık sistemi olur olmaz, yarı başkanlık sistemi olur, bunun süreçle ilgisi yok. Başkanlık Türkiye'yi kurtaracak bir sistem de değil; batıracak bir sistem de. Parlamenter sistem de öyle. Türkiye'ye uygun bir sistem bulmanız lazım. Bütün sistemlerde çarkları doğru yere oturtabiliyorsanız hiçbir problem yok. Çünkü karşılıklı denetleme mekanizmaları var. Başkanlık da olabilir yarı başkanlık da parlamenter sistem de. Ama bugünkü gibi sistemsizlik olmaz. Hep denmiş ki "Ben iktidardayım. Cumhurbaşkanı orgeneraldir. Başbakan orgeneralin emrinde çavuştur". Bir şekilde bunun değişmesi lazım.

GÜNÜN SICAK GELİŞMELERİNİ GÜNDEM KATEGORİSİ ALTINDA BULABİLİRSİNİZ. İNTERNETHABER HABER İÇİN DOĞRU ADRESİNİZ!