BIST 9.916
DOLAR 32,48
EURO 34,74
ALTIN 2.439,55
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan Suriye'de bir taşla üç kuş vurabilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye politikasında risk aldı. Peki ya tutacak mı? Zaman yazarı Şahin Alpay yazdı.

Abone ol

Zaman yazarı Alpay'a göre Erdoğan’ın “bir taşla üç kuş” politikası, Türkiye’yi üç cephede (Şam, PKK ve IŞİD ile) savaşa sürükleyip, 1990’lardan da geriye düşürebilir.

Esad'ı bitirme, sığınmacıları güvenli bölgeye yerleştirme ve ve PKK'nın Suriye kolu PYD'nin özerk bölgelerini haritadan silmeyi hedeflediği iddia edilen Erdoğan'ın üç şartı konuşuluyor.

Hükümete sert eleştirileriyle bilinen Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, bu hamlenin tehlikelerini bugünkü yazısında kaleme aldı.

Neyin amaçlandığını maddeler halinde sıralayan yazar, son gelişmeleri ve Türkiye'yi bekleyen riskleri böyle yazdı:

ÜÇ ŞART

1) Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca (IŞİD’in uçağı olmadığına göre Suriye uçaklarına karşı) uçuşa yasak bölge ilanı. 2) Bununla örtüşecek, kara kuvvetleriyle korunacak bir güvenli bölge tesisi. 3) Bu bölgede Beşar Esad rejiminin ılımlı muhaliflerinin eğitimi ve silahlandırılması. Bu şartlar yerine gelmedikçe, Kobani üzerinde artan IŞİD tehdidine rağmen Ankara ne yardıma gidiyor, ne de Irak ve Suriye Kürtlerinin (Türkiye üzerinden) yardıma gitmesine izin veriyor.

ÖZERKLİK BİTİRİLECEK GÖÇMENLER BURAYA GETİRİLECEK

Bu politikanın neleri amaçladığını anlamak zor değil: 1) Uçuşa yasak – güvenli bölge ilanıyla PKK’ya yakın PDY tarafından yönetilen (Türkiye Kürtlerinin özerklik talebinin güçlenmesini tetikleyebilecek) üç özerk kanton haritadan silinecek; PKK’nın Türkiye sınırında üsleneceği yeni bir alan bulması önlenecek. 2) Hali hazırda Türkiye’ye sığınmış olan sayıları 1,5 milyonu geçen Suriyeli göçmenler bu bölgeye geri gönderilirken, yeni bir göç dalgasının Türkiye’ye yönelmesi de engellenecek. 3) Güvenli bölge Suriye’de Esad rejimi yerine geçecek olan yönetimin hazırlandığı yer olacak. Böylelikle belki Suriye Kürtleri de, özerkliklerini korumaktan vazgeçip Esad karşıtı cepheye dahil olacak.

Düne kadar uçuşa yasaklı – güvenli bölge fikrine sıcak bakmayan, başta ABD ve Fransa olmak üzere IŞİD’e karşı kurulan uluslararası koalisyonun, şimdi bu konuyu Ankara ile müzakere ettiğine dair haberler geliyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin “bu fikri çok yakından bakılmaya değer” bulduğu bildirildi. Ankara’nın bu “bir taşla üç kuş vurma” politikasının amaçlarının ne olduğunu anlamak hiç zor değil ama nasıl başarı sağlayabileceğini anlamak mümkün değil. Akla gelen soruları sıralayalım.

ÇÖZÜM SÜRECİ BİTMEK ÜZERE

Kobani’nin yalnız bırakılmasının Türkiye Kürtleri arasında ne büyük bir infiale yol açtığını gördük. Gösterilerde iki gün içinde 37 yurttaş öldü, yüzlercesi yaralandı. Bölgeden gelen işaretler bugüne kadar AKP’ye destek veren Kürtlerin de bu infiale katıldıklarına işaret etmekte. (Ölenlerin önemli bir kısmının IŞİD ve PKK yanlısı Kürtler arasında çıkan çatışmalarda can verdiği ortaya çıktı. Türkiye’nin siyasi fay hatlarının Kürtleri dahi ne denli derinden böldüğü görüldü.) Kandil, Kobani’nin düşmesi halinde çözüm sürecinin sona ereceğini ilan etti. Abdullah Öcalan’ın Kandil’e ve de genel olarak Türkiye Kürtlerine söz dinletme yeteneğinin tükenebileceğine dair işaretler artmakta. Bütün bunlar (Öcalan ile müzakere yoluyla) “çözüm” sürecinin batağa saplanmakta olduğunu göstermiyor mu?

ESAD RUSYA İRAN LÜBNAN'DAKİ HİZBULLAH SİNEYE ÇEKER Mİ?

Diyelim ki güvenli bölge, (Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın) uluslararası koalisyon tarafından kuruldu. Beşar Esad (ve müttefikleri başta Rusya, İran ve Lübnan’daki Hizbullah) bunu sineye çeker mi? Suriye ve Irak Sünnilerini daha da geniş çapta IŞİD’in kollarına itmez mi? Türkiye’yi derinlemesine içine çekecek çok  taraflı bir büyük savaşı ateşlemez mi? Türkiye’ye sığınmış olan Suriyelileri güvenli bölgeye yerleşmeye kim ikna edebilir ya da zorlayabilir?

Erdoğan’ın “bir taşla üç kuş” politikası, Türkiye’yi üç cephede (Şam, PKK ve IŞİD ile) savaşa sürükleyip, 1990’lardan da geriye düşürebilir.