BIST 10.657
DOLAR 32,13
EURO 34,94
ALTIN 2.432,37
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan, Roma'ya gidiyor

Başbakan Erdoğan, Avrupa Anayasası İmza Töreni için Roma'ya gitmeden önce yaptığı açıklamada, AB Komisyonu tavsiyesinin tarihi adım olduğunu söyle vurguladı:

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Anayasası İmza Töreni'ne katılmak ve temaslarda bulunmak üzere, özel uçak ATA ile saat 20.00'de Roma'ya gitti. Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Ankara Valisi Kemal Önal ve öteki yetkililer uğurladı. Başbakan Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de Roma'ya gitti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aralık ayındaki AB zirvesinde, gecikmeksizin katılım müzakerelerinin açılması kararının alınmasını sağlamak için Türkiye olarak seferber olunduğunu ifade ederek, ''AB Komisyonun tavsiyesinin tarihi bir adım olduğunu tekrarlamak istiyorum'' dedi. Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'ndan Roma'ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, 28 Şubat 2002 tarihinde çalışmalarına başlayan, ''Avrupa'nın geleceğine ilişkin kurultay ve hükümetler arası konferansa diğer aday ülkelerle eşit statüde katılmak suretiyle'' bu tarihi süreç içerisinde yer aldığını belirtti. ''Böylelikle Avrupa'nın gelecekteki mimarisini şekillendirecek anayasal anlaşmaya ilişkin değerlendirme ve görüşlerini kayda geçirerek bu sürece yapıcı bir katkıda bulunulmuştur'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bilindiği gibi 18 Haziran 2004'te Brüksel'de yapılan zirvede anayasal anlaşma üzerinde mutabakata varılmıştır. 1957'de kabul edilen Roma Anlaşması, AB'nin kurumsal yapılanması bağlamında tarihi bir önem taşımaktadır. Bu kez 47 yıl sonra Avrupa'nın önümüzdeki yıllardaki siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan mimarisini belirleyen anayasal anlaşma, yine Roma'da düzenlenecek imza töreniyle hayatiyet kazanacaktır. Bu tarihi aşamada ülkemizin AB üyeleri ve diğer aday ülkelerle birlikte hazır bulunması, Türkiye'nin AB'nin geleceğine yönelik ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.'' Roma'daki imza töreninde Türkiye ve diğer iki aday ülke Bulgaristan ve Romanya ile birlikte anlaşmanın nihai senet bölümünün de imzalanacağını belirten Erdoğan, bu bağlamda diğer aday ülkeler için öngörülen düzenleme çerçevesinde, metnin Başbakan olarak kendisi ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından imzalanacağını söyledi. EN İYİ KURUMSAL ARAÇ Erdoğan, üye devletlerin anlaşmayı imza tarihinden itibaren 2 yıl içinde onaylamalarının beklendiğini ifade ederek, ardından anayasal anlaşmanın 1 Kasım 2006'da, bazı kurumsal düzenlemelerin ise 2009 ve 2014'te yürürlüğe gireceğini kaydetti. Erdoğan, anlaşmanın üye devletlerin iç mevzuatı veya tercihleri doğrultusunda ya parlamento onayına ya da referanduma sunulacağını belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Anayasal anlaşmanın, Avrupa'nın paylaşılan değerler haline getirilmesi ve böylece Avrupa'nın bir barış ve güvenlik bölgesine dönüşerek halkların birbirlerini daha iyi anlamaları, karşılıklı güven ve iyi komşuluk ilişkileri tesis etmeleri açısından en iyi kurumsal araç olduğuna inanıyoruz. Anayasal anlaşmanın AB'nin uluslararası alanda önemli siyasi ve ekonomik aktörlerden biri haline getireceğine ve Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu genişleme süreciyle birlikte oluşturulan gerçekçi strateji sayesinde AB'nin daha da güçleneceğine olan inancımı özellikle ifade etmek istiyorum.'' 17 ARALIK ZİRVESİ Başbakan Erdoğan, AB ile ilişkilerde temel önceliği bilindiklerini vurgulayarak, ''Aralık ayındaki AB zirvesinde gecikmeksizin katılım müzakerelerinin açılması kararının alınmasını sağlamak için Türkiye olarak seferber olmuş durumdayız. Bütün enerjimizi ve kaynaklarımızı bu amaca yönelmiş olarak sürdürmekteyiz'' dedi. Erdoğan, AB Komisyonu'nun hazırladığı rapor ve tavsiye belgesinin 6 Ekim 2004 günü yayınlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AB Komisyonu, ülkemizin, 1999 yılından bugüne AB'ye uyum yönünde attığı adımları kapsamlı bir biçimde değerlendirerek üye ülkelere Türkiye ile müzakerelerin başlatılması yönünde tavsiyede bulunmuştur. Komisyonun bu tavsiyesinin tarihi bir adım olduğunu tekrarlamak istiyorum. Bugün, Türkiye-AB ilişkilerinde katılım müzakerelerinin başlatılması kararının alınmasında gerekli aşamaya gelinmiştir. Bu çerçevede, komisyonun yapmış olduğu tavsiye doğrultusunda, 17 Aralık'ta yapılacak AB Konseyi Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde ülkemizle müzakerelere gecikmeksizin başlatılması kararının alınmasını beklemekteyiz. Bu husustaki kararlılığımızı, imza töreni münasebetiyle ikili görüşmeler yapacağım gerek devlet başkanlarına, gerekse hükümet başkanlarına da iletme fırsatını bulacağız.'' SORULAR Başbakan Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın sağlık durumuyla ilgili kendilerine ulaşan son bilgileri sorması üzerine, Erdoğan, bugün en son öğle saatlerinde bilgi aldığını belirterek, kendilerine basına gelen bilgi dışında başka bir bilgi ulaşmadığını söyledi. Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Türkiye'de olmayacağının anımsatılması üzerine, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili kutlama mesajını bugün yayımladığını hatırlattı. Erdoğan, Cumhuriyet Bayramı'nın geleceğe yönelik aydınlık Türkiye idealinin gerçekleşmesi noktasında birlik ve beraberliğe farklı bir güç, farklı bir amaç kazandırması temennisinde bulundu. Başbakan Erdoğan, bu duygular içerisinde yarın akşam Roma'da bir kutlama resepsiyonu gerçekleştirileceğini anımsattı. Erdoğan, Roma'da gerçekleştireceği ikili temaslarla ilgili geniş bilgi istenmesi üzerine, randevulu ve randevusuz görüşme programı olduğunu belirterek, İtalya, İngiltere ve İspanya başbakanlarıyla görüşmelerde bulunacağını söyledi. Müzakere tarihinin 2005 Temmuz veya Nisan ayları için telaffuz edildiğinin belirtilmesi üzerine de Erdoğan, ''17 Aralık akşamı hepsi belli olacak. Şimdi bunlar konuşulursa 17 Aralık'ın hiçbir anlamı kalmaz'' dedi.