BIST 10.209
DOLAR 32,41
EURO 34,80
ALTIN 2.398,91
HABER /  GÜNCEL

Enerji Bakanı umut dağıttı

Enerji Bakanı Hilmi Güler, yarın başlayacak olan petrol arama çalışmaları için gittiği Ordu'da yüreklere su serpti.

Abone ol

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde petrol olduğunu belirlediklerini ve yarından itibaren sismik araştırma yapmaya başlayacaklarını belirterek, akarsu ve dereler üzerinde lokal anlamda elektrik üreten mikro elektrik santralları kuracaklarını söyledi. Partisinin İl kongresine katılmak üzere geldiği Ordu'da basın mensuplarıyla sahil kordonunda sohbet toplantısı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 15 Temmuz 2003 Salı gününden itibaren Karadeniz'de petrol arama çalışmalarına start vereceklerini söyledi. Bakan Güler, Karadeniz'in altında 'hidrat gazı' tespiti de yaptıklarını belirterek, bu gazı da kullanacaklarını kaydetti. Güler, sismik çalışmaların İngiliz BP şirketi ile yapılacağını ifade ederek, "Petrol arama gemisi TPAO'nun uzmanlarıyla birlikte Salı günü Doğu Karadeniz'e geçecek. Yaptığımız incelemelerde petrol var gibi görünüyor. Fakat Doğu Karadeniz'de önemli olan bir başka şey daha var. Karadeniz'in altı hidrat dolu. Hidrat, yanıcı gazların büyük basınç altında sıkıştırılmasıyla katılaşmış bir gazdır. Aynı kaya gibi. Yukarı çıktığında sıvı gaz haline geliyor. Japonlar bir çalışma yapıyorlar. 2010 yılında ekonomik olarak kullanacaklar. Ben de bir ekip oluşturdum, çalışıyoruz. Petrolü yabancılarla arayacağız. Ya cebinden para vereceksin ya birinden para alacaksın. Başka çare yok" dedi. Mavi Akım'ı Doğu Karadeniz Bölgesi'ne doğru ulaştıracaklarını, bu yolla bölgede seramik sektörünü canlandırmayı amaçladıklarını belirten Bakan Güler, bölgeye doğal gaz gelmesinin ısınma dışında birçok artıyı ortaya çıkaracağını da kaydetti. Güler, "Yakında ihalesi yapılacak ve Mavi Akım, Samsun'dan Ordu'ya, oradan Giresun'a getirilecek. Bu bölgeye doğalgaz gelirse büyük avantaj sağlayacak. Fabrikalar kurulacak. Bir hammadde olduğu için belki de seramik sektöründe gelişme sağlayacak. Çünkü bu bölge seramik hammaddesi bakımından çok zengin bir bölge. Kaolin, bentonit var. Bunlar seramiğin ana hammaddesidir. Seramikçiler doğalgaz kullandığı zaman verim daha yüksek oluyor. İçine katkı maddesi olarak kattıkları için daha kaliteli oluyor. Bu bölge insanı bu konuda müteşebbis olsunlar. Ordu merkez olabilir. Doğalgaz buraya gelecek" diye konuştu. "TOPLAM ÜRETİMİN YÜZDE 22'SİNİ KAYIP VE KAÇAKLAR OLUŞTURUYOR" Elektrik konusuna da değinen Bakan Hilmi Güler, kayıp kaçak oranının yüksekliğinden yakındı. Güler, kayıp ve kaçak oranının toplam üretimin yüzde 22'si olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye'de 1.5 milyar dolar kayıp kaçak elektrik miktarı var. Bu rakam toplam elektrik üretiminin yüzde 22'si. 25 milyon abone var. Bu rakamın 100 bin abonesi kaçak elektrik kullanıyor. Maalesef bazı illerde yüksek oranda kayıp kaçak elektrik oranı tespit ettik. Burada herkesin hakkı söz konusu. Sizin de, benim de. Bunlarla tek tek mücadele başlattık. 2 milyon 300 bin aboneyi tek tek dolaştık. 100 trilyon liranın üzerinde de kaçak yakaladık. Amacımız bunu kurutmak." Büyük barajlar yerine, ırmak ve dereler üzerinde mikro küçük elektrik santralları kurmayı planladıklarını, bu santralların lokal anlamda çevreye veya bölgeye elektrik vereceğini de belirten Güler, "Küçük hidroelektrik santrallar kurmayı düşünüyoruz. Amacımız eğer bir suyun yükseltisi varsa orada elektrik üretmek. Doğu Karadeniz'de 5 bin megavatlık bir mikro elektrik santralı potansiyeli var. Bizim derelerimiz biraz deli akar. Bu enerjisinden kaynaklanır. İşte biz bu enerjiyi elektriğe çevireceğiz" diye konuştu. Mavi Akım projesindeki usulsüzlükler hakkındaki soruyu cevaplandıran Bakan Güler, Ruslarla görüşmelerin sürdürüldüğünü söyledi. Bakan Hilmi Güler, Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluk oranı ve miktarını açıklamaktan kaçınırken, isim vermemekte ısrar etti. Bakan Güler, şunları söyledi: "Benim kendi prensiplerim var. Olaylarla insanları ayrı ayrı tutuyoruz. Ama her olayın da bir yapıcısı var. Enerji Bakanlığı'nda artık idari ve hukuki bir süreç başladı. O kısım artık ayrı bir safha. Miktarı ile ilgili rakam vermek istemiyorum. Bu rakam şu mikrofonun fiyatı gibi değil. Olayın bir de sosyal boyutu var, diğer gelişmeleri var. Biz bir hesaplama yaptık. Bu hesaplama bazı şartlara bağlı. Rakam vermeyeyim, ama şartlara bağlı. Biz Ruslardan 20 Şubat'ta gaz almaya başladık. 12 Mart'ta faturaları geldi. Biz ödemeyi yaptık. Ruslar ödediğimiz parayı farklı buldular. Çünkü bir formül meselesi vardı. Doğalgazda fiyatlar formüle göre bulunur. O formüle göre ödeme yaptık. Ruslar parayı az buldular. Bu formülde yanlışlık var dediler. Buna göre itirazda bulundular. Onların elinde, altında imzalar olan anlaşmadaki formüle biz itiraz ettik. Gasprom Başkanı geldi. Baş başa 5 saat görüştük ama fiyatta anlaşamadık. Görüşmelerimiz sürüyor."