BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,11
ALTIN 2.520,70
HABER /  GÜNCEL

En iyi internet bağlantısı

Türkiye'deki kablolu bağlantının durumu analiz edildi. Eğer kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız; bu yazıyı okumadan yapmayın.

Abone ol

İnternet'e kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız, hiç tavsiye etmeyiz! Çünkü... İnternet'e nasıl bağlanılacağı konusu, internet kullanıcıları için her zaman önemli bir sorun olmuştur. Kablolu tv bağlantısı üzerinden internete açılmak, tercihlerden biri olabilir. Sizin için Türkiye'deki kablolu bağlantının durumunu test ve analiz ettik. Eğer kablolu ile bağlanmayı düşünüyorsanız; bu yazıyı okumadan yapmayın. İnternet'e bağlanmanın kaç şekli var? İyi bir soru. İnternet'e bağlanmanın şu an Türkiye'de de kullanılan 4 temel şekli var. 1. İnternet'e telefon hattınız üzerinden bildiğimiz yolla bağlanabilirsiniz. 2. Kablolu tv kullanıyorsanız, aynı hat üzerinden internete çıkabilirsiniz. 3. İnternet'e bağlantı hızını en az 3 kat artıran ADSL'i tercih edebilirsiniz. 4. Özel hat kiralar, bu hat üzerinden internete erişirsiniz. Birinci model, en yaygın kullanılan bağlantı modeli. Yıllardır saniyede maksimum 56 kb'lık veri transfer hızı aşılamadı. Zaten o hızla bağlanan da pek olmuyor. Bu modelin hızı düşük ve telefonu da meşgul etmek gerekiyor. Bu iki dezavantaja rağmen, kullanım süre ve şekline göre, en ucuz yöntem olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Üçüncü model ADSL, Türkiye'de yaygın değil. Evet çok hızlı. Ama bu ayrıcalığı kullanan kişi ya da şirket sayısı 3 bini geçemiyor. Belki gelecek bir yıl içerisinde, 60 bin kişi daha (Telekom ihaleyi sonuçlandırırsa) bu bağlantı biçimini kullanmaya başlayabilir. Dördüncü model bağlantı, en ideali. Ancak hat kiralamak çok maliyetli. Evinden kendi başına internete bağlananlar için, maliyetler açısından hiç ama hiç uygun değil. Bir zamanlar, kablolu internetin çevirmeli bağlantıya seçenek oluşturacağına inanılıyordu. Ancak gerçek şu ki: Olamadı! Şu anda kabloluyla internete bağlanmak, en zor bağlantı şeklini seçmek anlamına geliyor. ÇÜNKÜ: 1. Kablolu internet, Türk Telekom'un yani ttnet'in altyapısını kullanıyor. Ttnet alt yapısı, sürekli çöküyor. En son Cezayir'deki deprem sonrasında yaşandığı gibi, bu omurga üzerinden internete erişmek eziyet haline geliyor. (İnternet'e uydu ile çıkan servis sağlayıcılar, kullanıcılarına bu sorunu yaşatmadılar.) 2. Türk Telekom'un tekelci yaklaşımı nedeniyle, diğer servis sağlayıcılarla ara bağlantı yapılamıyor. Türk Telekom, alt yapıyı kuruyor ama 'üst yapısı' yok. Yani internetin en büyük içerik sağlayıcıları ttnet üzerinde değil. Bu yüzden de diyelim Superonline'ın konuk ettiği Türkiye'nin en büyük haber kanallarından birine, ttnet omurgası üzerinden erişilemiyor. Ttnet üzerinden Superonline'ın konuk ettiği sitelere bağlanmak isteyenler kök söküyor. Turk.net, Superonline, Bnet gibi servis sağlayıcılar Türk Telekom ile aralarındaki trafiği rahatlatmak için 'ara bağlantı' anlaşmaları yapmak istiyorlar ama Türk Telekom bu isteğe yanıt vermiyor. 3. Kablolu internet şirketleri, Türkiye'nin farklı coğrafyalarını paylaşmış durumdalar. Bu yüzden de aralarında gerçek bir rekabet ortamı yok. Yani birisinin hizmet verdiği coğrafyada, diğerinin iş yapma izni yok. Rekabetsiz durumu, hizmetin kalitesini de olumsuz etkiliyor. Sık sık bağlantı kopmaları yaşanıyor; bağlantı kopuşları hakkında ve sorunlar hakkında kullanıcılara bilgi verilmiyor; hatta internete sürekli ve kesintisiz bağlantı isteyenler azarlanıyor. SON SÖZ: Bizce kablolu internet, şu anda 'tercih edilebilir' bir bağlantı türü değil. 6 şirket var ama aralarında rekabet yok Bir zamanlar PTT vardı. İşte o PTT, 1988'de kablolu tv denemelerine başladı. Bu arada TRT ile PTT arasında çeşitli sorunlar yaşandı; ancak iş TRT'de değil PTT'de kaldı. Kablolu işinin pazarlanması ve kurulması da 1990'larda 6 şirkete verildi. Projenin adına da 'Gelir Paylaşım Esasına Dayalı 'TV ve Radyo Dağıtım Sistemleri ve İnteraktif Hizmetler Proje Uygulamaları' dendiÖ Türkiye'de şu anda şu 6 şirket hizmet veriyor: KabloTek, Aktif Kablo, Ultra, Kablo-Net, Topaz ve İnteraktif Gelir şöyle paylaşılıyor: Gelirin yüzde 26'sı KDV; yüzde 15'i fon kesintisi; yani paranın yüzde 41'i hazineye gidiyor. Eğer şirket alt yapıyı Türk Telekom'dan devralmışsa, kazancının yüzde 50'si kendisine kalıyor; yok eğer alt yapıyı sıfırdan kendisi kuruyorsa hazine giderleri düşüldükten sonra kazanılan paranın yüzde 85'i şirkete kalıyor. Karşılaştırma tablosu Bağlantı türü: ADSL Üstünlüğü: Klasik modemlerden en az 3 kat daha hızlı bağlantı kurulabiliyor. Telefon hattını kullanmakla birlikte telefon da çalışıyor. Kötü tarafı: Sadece 3 bin hattı var. Telekom ihaleye çıkarsa, 60 bin hat daha olacak. Yani şimdilik ayrıcalıklı bir kullanım. Bağlantı türü: Uydu Üstünlüğü: İnanılmaz bir download (bilgi indirme) hızı var. İstediğiniz her şeyi bir çırpıda indirebiliyorsunuz. Kötü tarafı: Üstünlüğü sadece download ederken. Yani tek taraflı.. Diyelim sizin bilgisayarınızdaki bir datayı başka bir yere göndermek istiyorsunuz; o zaman hızınız eskisi gibi oluyor. Bağlantı türü: Kablolu İnternet Üstünlüğü: Telefon hattınızı meşgul etmiyorsunuz; internete her an bağlı kalıyorsunuz; sabit ücret ödüyorsunuz. Kötü tarafı: Sık sık bağlantınız kesiliyor. Size vadedilen bağlantı hızı hiçbir zaman sabit kalmıyor; sık sık bağlantı hızı düşüyor ve kopuyor. Müşteri desteği yeterli değil. Bağlantı türü: Kiralık hat Üstünlüğü: İnternete kendinize özel hat üzerinden çok hızlı açılabiliyorsunuz. Kötü tarafı: Kişisel kullanıcılar açısından çok ama çok pahalı. KABLOLU ANALİZ: Küçük, güzeldir! Şu anda yazdığım şeyler, benim kişisel deneyimlerimden oluşmaktadır. Bir süre ben de kablolu bağlantı kullandım. Ancak sık sık kesintiler yaşadım. Müşteri destek hattını arıyor, ulaşamıyordum bile. Arıza notu bırakıyordum; 3 saatten önce geri dönen olmuyordu. Sonunda, kablolu internet hizmeti veren şirketin genel müdürünü aradım. Şikayetimi söyledim. Bana, 'sizin gibi kritik iş yapanlar için kablolu uygun değildir; biz kablolu kullanmayı önermiyoruz' dedi. Ciddi ciddi aslında kablolu bağlantı satmak istemiyorlardı. Bu şirket, Türkiye'nin en büyük sermaye gruplarından birine ait. Şirket, büyük bir gruba ait olduğu için, düşük kar marjlarıyla yüksek hizmet kalitesi vermeye yanaşmıyor. Tek derdi, bir gün Telekom operasyonları, kablolu hizmetleri özelleşirse, çok büyüyecek bu pazarda pay sahibi olmak. Şimdilik kerhen hizmet veriyor. Ben, büyük grupların çeşitli gerekçelerle bu tür hizmetlere girmesine karşıyım. Eğer o kablolu hizmetini küçük bir şirket veriyor olsaydı; sürekli kırılan yer üstü baz istasyonlarının başına birer bekçi bile diker, pazar payını artırmak için agresif biçimde çalışır, düşük kar marjına da hayır demezdi. Bu yüzden, her zaman büyük iyi demek değildir, bir ekonomistin söylediği gibi, küçük, güzeldir. Kaynak: Nevzat Basım / AKŞAM gazetesi