BIST 10.657
DOLAR 32,14
EURO 34,96
ALTIN 2.433,42
HABER /  GÜNCEL

Ekranda Fethullah Gülen kapışması

Habertürk'te iki deneyimli gazeteci Gülen için kapıştı. Turgut, Gülen için rasyonel derken Bengisu biraz daha mesafeli davrandı.

Abone ol

GAZETECİLER.COM- Ahmet Tezcan'dan sonra yoluna Serdar Turgut'la devam eden İkide Bir yine Habertürk ekranlarındaydı. Turgut ve Nihal Bengisu Karaca gündemdeki İsrail eksenli tartışmaları konu aldılar.

İki gazetecinin en hararetli tartıştıkları konu Fethullah Gülen'in açıklamaları oldu. Serdar Turgut daha soğukkanlı bir değerlendirme yaparken Nihal Bengisu'nun tavrını 'İslam romantizmi' olarak tanımladı.

Program Fethullah Gülen’in organizatörlerin Gazze`ye yardım götürmeden önce İsrail`le uzlaşma yolunu seçmemelerini "faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kaldırmak" sözleri ekseninde devam etti..

TURGUT'A GÖRE GÜLEN RASYONEL

Serdar Turgut’un, “Gülen rasyonel davranıyor, devlet adamı mantığıyla davranıyor” sözlerine karşılık, Nihal Bengisu Karaca, “Ben meselenin şu boyutuyla ilgiliyim dindar vicdandan ayrı düşerse dinden geriye ne kalır? Vicdan ve dindarlık birlikte akan bir nehirdir,ikisini ayırdığınız zaman geriye şekli kurallar kalır” dedi.

İSRAİL MEŞRU BİR OTORİTE Mİ?

“Hangi otorite” sorusunu soran Karaca, “İsrail uzlaşılabilir,insani itirazları ciddiye alan bir ülke olsaydı, zaten oraya gemi götürmeye gerek kalmazdı, İsrail meşru bir otorite olsaydı Gazze diye bir yer de olmazdı” diye davam etti..



Karaca’ye itiraz eden Turgut, Gülen cemaatinin modern Türkiye Cumhuriyetine uygun bir cemaat olduğunu, böyle bir açıklama yaparak devlet adamı gibi mesaj verdiğini, rasyonel ve akılcı tavra yönlendirmek istediğini söyledi.

Siyasetçilerin siyasi ve dini söylemler içeren sözler sarfetmesi geminin anlamına aykırıdır, diyen Turgut, “Fethullah Gülen’in konuya duyarlı olmadığını sanmıyorum, ama böyle bir dil kullanmayarak kitlelere mesaj vermiştir” ifadesini kullandı.

"ÜZÜLDÜM AMA SAYGIMI YİTİRMEDİM"

“Fethullah Gülen’den beklentim vicdani duruşunun yanında bir şeyler söylemesi, ya da madem uluslararası konjonktür uygun değilse hiçbir şey söylemeyerek durumu geçiştirmesiydi, açıklaması benim kalbime yakın bir açıklama olmadı” diyen Karaca, “Kendisine saygımı yitirmedim, ama açıklamalara üzülmüş bulunmaktayım. Onun muhatabı sadece uluslararası aktörler değil, aynı zamanda kitleler de onu dinliyor” dedi.