BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

DSPnin teselli bulduğu iki il

DSP, 7 yıldır kamuoyu ve basın açısından beklediği ilgiyi bir türlü göremedi; 3 Kasım 2002 seçimlerinde düştüğü yerden bu seçimde de kalkamadı.

Abone ol

Merhum Bülent Ecevit, 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında genel merkezdeki odasının penceresinden dışarı bakarken "Bir zamanlar buralar doluydu. Gazeteci arkadaşlar beklerdi." diyordu.

22 Temmuz seçimlerinde Parlamento'ya, CHP listelerinden girilmişti. Dün DSP'nin alacağı sonuçlar, Türkiye genelindeki oylar açısından değil Eskişehir, Ordu ve Bartın merkezli izlendi. Bir de İstanbul... DSP açısından Bartın'ın kaybedilmesi bir açıdan normal. Ancak iki yıldız isim, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Seyit Torun, Eskişehir ve Ordu'da yeniden DSP'nin yüzünü güldürdü. Hem Büyükerşen hem de Torun, seçime girdiği illerde partisinin oylarını Türkiye ortalamasının üzerine taşıdı. Ancak parti, "güzel belediyecilik örnekleri" diye Eskişehir ve Ordu'ya yeni bir ili ekleyemedi. İstanbul'daki sonuçları ise muhalefet ilgiyle izledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, sonuçların alındığı ilk saatlerde yaptığı değerlendirmede, "başarı gözükmediği" özeleştirisinde bulundu. "Sonuçları toplu olarak değerlendireceğim, ancak basın, bu seçimleri iki kutba yıktı; insanları karamsarlığa, umutsuzluğa itti." dedi. İstanbul için yorum yapmaktan kaçındı.

Parti içi muhalefetin önemli bir ismi ise 30 Mart sonrası olacakların bir işareti olarak görülebilecek, "Adaylar ve izlenen strateji sorgulanacak." ifadesini kullandı. Muhalefet, İstanbul'daki sonuçları bu noktada değerlendirecek. Solun birkaç puanla kaybetmesi halinde fatura Sezer'e kesilecek. Rahşan Ecevit'e yakın isimler, yönetimin hem İstanbul'da aday çıkarılmasına hem de Ahmet Vefik Alp ismine şiddetle karşı çıkmıştı.