BIST 9.754
DOLAR 32,58
EURO 34,99
ALTIN 2.456,67
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Dinçer'den Kılıçdaroğlu'na ağır cevap!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilgili basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin, "Forma ciddi anlamda fakir aileler için bir maliyet getirmekte külfet oluşturmaktadır" dedi.

Kılık-kıyafet serbestliği ile okullara öğrenci olmayanların da girme durumunun olabileceğine yönelik soruyu cevaplayan Bakan Dinçer, “İnsanlara güveniyorsak, öğrencilere güveniyorsak böyle bir ayrıma gerek yok. Okul dışındaki dünyada her şey varken okul için niçin hassasiyet gösteriyorsunuz? Bence bu yapılan şey, mevcut yapıyı korumak için üretilen gerekçelerdir. İşin özünü taşımıyor. İşin özü; çocuklarımız Türkiye'deki ve dünyadaki genel eğilime paralel olarak serbest kıyafetle gelecekler, otoriter yapının görüntüsünden çok kendilerini daha açığa çıkaran demokrat bir yapı içinde okuyacaklar.” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Çocuk üzerinden siyaset yapılmaz. Kız çocuğu, 'efendim yarım kol gömlek giyerse bu doğru değil, ben bunu yasaklıyorum.' Eğer siz, yarım kol, küçük bir çocuk, küçük bir kız çocuğu giydi diye yasak getiriyorsanız kusura bakmayın ama bu sapıklıkla ancak anlatılabilir.” şeklindeki ifadelerine de cevap veren Dinçer, “Bizim yaptığımız şey mevcut yönetmeliklerdekilere dair bir takım makul oranlarda korumaktı. Önceki yönetmeliklerde temel felsefe ve yaklaşım olarak yasaklar esas, serbestlik istisna olarak düzenlenmişti. Kısa kol da istisna olarak düzenlenmişti. Bizim yönetmeliğimizde serbestler esas, yasaklar istisna olduğu için ‘kolsuz gömlek yani askılı elbise giyemez' dedik. Bu açıdan baktığımızda aradaki farkı Kılıçdaroğlu'nun gözüne sokuyorum.” diye konuştu.

DEVLETTEN HALKA DOĞRU TEK YÖNLÜ BİR YÖNETİM

Bu yıl 13'ncüsü düzenlenen "CeBIT Eurasıa 2012 Bilişim Fuarı"nda "Eğitim, İletişim, Medya Zirvesi"nin açılışına katılan Bakan Dinçer, basın mensuplarının öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Dinçer,  "Fark ettiğimiz en önemli şey eğitim sisteminin esnekleşmesi ve kalem odaklı hale gelmesiydi. Dünyanın nereye gittiğini bu iki kelime ile özetlersiniz. Türkiye kamu yönetimi anlayışı itibariyle giderek son zamanlarda daha yönetim ağırlık bir gelişme oluyor, daha demokratik bir siyasi ve yönetim sistemine sahip oluyoruz ama şimdiye kadar temel zihniyet anlayışı itibariyle devletten halka doğru tek yönde bir yönetim zihniyetine sahipti. Eğitim sistemi devride biz eğitim sisteminde devletin hangi vergiyi kimin nerede ne zaman kime öğreteceğini ayrıntısıyla belirlediğimiz tek yönlü bir iletişime sahibiz. Böylesine katı boyutlarına tasarlanmış bir eğitim yapısı içerisinde çocuklarımızın her birisine de bizim öngördüğümüz bilgileri almasını arzu ediyoruz. Bu açıdan bakıldığında otorite bir tavır içerisinde tek tip bilgi ve yetenekleri donanmış tanımlıyoruz. Kişilerin birbirlerinden farklı olabileceği farklı bilgilerinin ve yeteneklerinin potansiyelinin olduğu görülmüyor. Toplumun farklı kesimlerinin farklı istek ve ihtiyaçlarının olduğu kabul edilmiyor. Bizim eğitim sisteminde yapmaya çalıştığımız şey de bu" dedi.

KIYAFET MESELESİ SİYASİ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye'de eğitim sisteminin paradigmasını değiştirmeye çalıştıklarını ifade eden Bakan Dinçer, "Bu paradigmanın odağında da az önce dünyadaki ortaya çıkan değişmeler yer alıyor. Biz de talep odaklı eğitim sistemini kurmaya çalışıyoruz. Bizde esnek bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Yönetim sistemi veya siyasi yapısı giderek demokratikleşiyorken eğitim sisteminin bulunduğu yerden katı, otoriter ve statükoyu koruyan bir tavır içerisinde kalması beklenemez. Bu yüzden eğitim sisteminin de demokratikleşmesi lazım. Tüm dünya esnek bir şekilde eğitim sistemi kurgulamaya çalışıyorken, Türk eğitim sistemini yine katı değişmez sadece ufak tefek taktiklerle durumu idare etmeye çalışan bir yapıda alıkoymaya çalışmak çok bir yaklaşım değil. O yüzden dünyadaki değişmeye paralel bir şekilde biz de esnek ve çeşitlendirilmiş bir eğitim sistemine doğru kayıyoruz. Aslında otoriterliği ve statükoyu temsil eden tek tip kıyafet aynen kalırsa meydana gelen değişmelere ve gelişmelere biraz tezat teşkil edecek bir sonuç doğurmaz mıydı sizce? Aslında kıyafet meselesini ekonomik ve hatta sosyo kültürel olmaktan önce siyasi olarak düşünmek zorundayız" diye konuştu.

"ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK OLARAK RAHATLAYACAK"

Bakan Dinçer kılık kıyafet değişikliğinin çocukları psikolojik olarak rahatlatacağını ifade ederek şunları söyledi;

"Zamana göre ben bu boyutuyla yani çocuklarımızın serbest kıyafet giyme boyutuyla bakıldığında demokratikleşmeye ve esnekleşmeye paralel ve onu pekiştiren bir karar olmuştur. Onun dışındaki faktörlere stratejik faktörler olarak bakılmamalı, değerlendirilmemeli. Gerçekten çocuklar arasındaki fakir ve zengin arasındaki farklılığı kapatıyor muydu önlük?. Onu kaldırdığımız zaman bu açığa mı çıkacak? Onun sosyo ekonomik olarak hatta sosyo kültürel olarak doğru olmadığını düşünüyoruz. Tek tip kıyafet çocuklara otoriter bir tavırla karar olma kabiliyetini yönelten kendi yeteneklerinden çok kendisine verilen bilgiyi öne çıkaran bir tavır koymalarını sağlıyor. Ben bunun çocukları psikolojik olarak rahatlatacağını kendilerine bir özgüven geleceğini ve onların potansiyellerini açığa çıkartacağını düşünüyorum."

FORMA FAKİR AİLELERE CİDDİ ANLAMDA BİR YÜK GETİRİYOR

Bakan Dinçer, üniformanın fakir aileler için çok ciddi bir maliyet getirdiğini belirterek, "Fiili uygulamaya baktığımız zaman da bu doğru mu doğru değil? Fiili uygulamalara baktığında siz içinde bulunduğunuz bir çevreye bakın. Hangi okulda mavi önlük giyiliyor. Şehirlerin pek çoğunda mavi önlük kalmadı. Sadece köylerde çocuklar giyiyorlar. Şehirlerin pek çok okullarında forma giyilmeye başlandı. Forma ciddi anlamda fakir aileler için bir maliyet getirmekte külfet oluşturmaktadır. Köylerde ise önlük bu kez ailelere maliyet getirmektedir. Çok sayıda çocuğu olan bir aileye mutlaka çocuk sayısı başınca başına önlük almaya zorladığımızda aslında günlük kıyafetlerinin dışında bir şeyi giymeye zorluyorsunuz o da bir maliyet getiriyor. Okul içinde zaten önlük giyse durumu kapatmış olsa bile zamanın çok daha büyük bir bölümünü okul dışında ve günlük kıyafetler geçiren çocuklar arasında bir farklılık varsa onları görmediğini mi düşünüyorsunuz? Okullarımızda aslında çok zengin olanlar çok fakir olanın aynı okula gittiğini mi düşünüyorsunuz? Bütün bu sorunları tekrar gözden geçirin lütfen" dedi.