BIST 10.209
DOLAR 32,38
EURO 34,81
ALTIN 2.400,16
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Dersim'den sana ekmek yok Başbakan!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi...

Abone ol

İNTERNETHABER / 'Dersim' tartışması iyice alevlendi! Başbakan Erdoğan'ın, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yüklendiği 'Dersim' açıklamalarına yanıt gecikmedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, 'Yarın yeni Dersim belgeleri açıklayacağım' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi.

Erdoğan'ın Dersim konusunu sömürü aracı yaptığını vurgulayan Kılıçdaroğlu "Dersim halkının Cumhuriyet'le sorunu yok. Dersim'den sana ekmek yok, başka kapıya" dedi.

ERDOĞAN'IN ADALET TERAZİSİ BÖYLE ŞAŞTI
Başbakan Erdoğan, bedelli askerlikle ilgili projesine açıklamasına açıkladı ama söyledikleriyle de büyük bir çelişkiye imza attı...
Ayrıntılar için TIKLAYIN...

Kılıçdaroğlu'nun tek gündemi 'Dersim' değildi. Merakla beklenen bedelli askerlik konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı seçim öncesinde sarfetmiş olduğu 'bedelli' sözleriyle vurdu.

Seçimler öncesi bedelli konusuna CHP olarak değindiklerini ancak Başbakan'dan, 'Seçimlerin ardından bu konuyu referanduma götürürüz' yanıtını aldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, 'Haydi şimdi bedelliyi referanduma götür' diye seslendi. Bedelli askerlik referanduma sunulmadığı takdirde ise Başbakan Erdoğan'a 'Palavracı Recep' diye hitap edeceğini vurguladı.

Eski MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun ölümünü de değerlendiren Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki çelişkiyi gözler önüne serdi.

İşte konuşmasından satırbaşları;

BEN DERSİMLİ BİR AİLENİN ÇOCUĞUYUM

Benim üzerimdem bölücülük yapıyor. Israrlı bir şekilde benim de bu edepsizliğe iştirak etmemi istiyor. Ben sustukça Başbakan zıvanadan çıkıyor. Evet ben Dersimli bir ailenin çocuğuyum. Bu ulusun çocuğuyum, bu ülkenin çocuğuyum. Üç evladımı bu ülke için yetiştirdim.

Bu halk için çalışıyorlar. Gönüllerinde, kalplerinde, ruhlarında Kuva-i Milliye ve Mustafa Kemal var onların. Dersimliyim, şimdi de CHP'nin Genel Başkanı'yım. Yarın da Allah nasip ederse Başbakan olacağım.

FINDIK KADAR BEYNİ OLAN ANLAYAMAZ

Türkiye Cumhuriyeti'nin büyüklüğü işte budur. Ama kafasında fındık kadar beyin taşıyanlar bunun değerini bilemezler. Bu ülkenin Başbakan'ın zihin haritası Ermeni Diasporasının zihin haritasıyla aynıdır.

Birlik ve beraberliği korumakla sorumlu olan Başbakan, toplumda bölünmeler yaratmaya çalışıyor. Öyle bir gözü dönmüş ki, bu Başbakan yakın bir zamanda bu millete Ermeni Soykırım iddialarını da dayatırsa şaşmayın.

DERSİM'DEN SANA EKMEK YOK!

Kimi kime şikayet ediyorsun sen? Dersim'de acı çekenlerin hesabını sormak sana kalmadı. Sen ikiyüzlülük yapıyorsun. Kendine birazcık saygın varsa, bu kışkırtıcı ve bölücü üslubundan vazgeç. Görüyorsun ki, Dersim'den de Dersimli'den de sana ekmek yok. Başka kapıya Sayın Başbakan, başka kapıya! Bu ülkenin CHP dışında hiç bir umudu kalmamıştır. Bu süreçte CHP Türkiye'nin elindeki en önemli şanstır. CHP'nin kimliği farklı fikirlerden korkmaz.

KİM PALAVRACI?

Burada ben bir çağrı yapmıştım. Yine ayakları yerden kesildiği zaman bizim CHP'li belediyeleri suçlamıştı. CHP'li belediyeler aracılığıyla PKK'ya para aktarılıyor demişti. Açıkladı mı? Kim palavracı şimdi? Açıklamazsan gensoru vereceğiz dedim. Gensoru verdik. Şimdi sesleniyorum Başbakan'a, o gensoru görüşülürken gel de söyle bakalım hangi belediye o CHP'li belediye. Eğer söylemezsen sen palavracı Recep'sin kusura bakma.

BEDELLİYİ REFERANDUMA GÖTÜR!

Biz kolay askerlik konusunda bir şey söyledik seçim meydanlarında. Durumu iyi olan ailelerden para alınacaktı. Bizim bu önerimize Recep Tayyip Erdoğan, fakir çocukları var nasıl bedel ödeyecekler dedi. Ardından da ben Tayyip Erdoğan olarak böyle bir sorumluluğun altına giremem. Parası olan var olmayan var. Seçimden sonra referanduma götürürz. Şimdi açıklandı 30 bin TL galiba. Parası olmayan askere gidecek. Parası olan bastırıp parayı kurtulacak. Garibanın çocuğu askere, varlıklının çocuğu 30 bin karşılığında al teskere. Adam gibi adamsan, palavracı değilsen, doğru konuşuyorsan, bu yasayı referanduma götürelim. Milletin iradesine gidelim. Millet evet diyorsa sorun yok.

Referanduma götürebilir mi? Eğer referanduma götürmezsen senin ünvanın palavracı Recep'tir. Kusura bakma.

SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI

Ben Silivri toplama kampı deyince Recep Tayyip Erdoğan kızmış, 'Vay efendim Kılıçdaroğlu'nun dedeleri bunu iyi bilir'... İyi biliyorum ki toplama kampı diyorum.

Az önce Van depremi ile ilgili bakanların tutarsızlığını açıkladı. Silivri toplama kampında da eski bir bürokrat. Eski değil aslında fiilen çalışan bir bürokrat. Sayın Kozinoğlu arandığını duyunca yurt dışından gelmiş. Tutuklamışlar. Yaşamını yitirdi bu toplama kampında. Oraya gittiğimde Sayın Haberal dedi ki, buranın revirinde bir stateskop var bir de tansiyon ölçme aleti var. Başka da bir şey yok. Ama bunlar herşey var, tam donanımlı hatta uçak ambulans bile var dediler.

Kozinoğlu fenalaşıyor ve hastaneye ulaşıncaya kadar yaşamını yitiyor. Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığını açıklamalarını yan yana getirdik. 112 saat kaçta arandı? Adalet Bakanlığı, 18:18 diyor... Sağlık bakanlığı 18:32... Ambulans hastaneye saat kaçta ulaştı? Adalet Bakanlığı 19:15 diyor... Sağlık Bakanlığı ise, 19:30'da diyor...

Siz hiç yalaka medyanın bu olayın üzerine gittiğini duydunuz mu? Halkımızın ağır sorunlar altında ezildiği bir süreçteyiz. Yakın çevremizde derinleşen krizlerin insanımızı endişeye sürüklediği bir dönemdeyiz. Kaygıları gidermesi gereken bir Başbakan, içine düştüğü acizliği gözlerden kaçırma çabasında.

İZMİR BELEDİYESİ'NE BASKIN

Bu sabah aldığım ilk telefon İzmir Belediyesi'ne yapılan baskınla ilgili. Şunun altını çiziyorum. Eğer temiz belediye aranacak ve örnek gösterilecekse, o da İzmir Anakent Belediyesidir. Baskıyla İzmir'i nasıl ele geçirebiliriz? 

Eğer kadınlar söylüyorsa baskılar bizi yıldıramaz diye. Hiç kimse bizi yıldıramaz. Şuanda 52 tane vergi müfettiği belediyenin hesaplarını inceliyor. 20'ye yakın bilirkişi İzmir'e karabasan gibi çökmüş. Hesap vermekten kokrmayız ama baskıya asla izin vermeyiz.

İzmir üzerinde oynlar oynanaıyor. Her İzmirli'nin bunu bilmesini isterim. Sizin seçtiğiniz belediyeye baskı uyguluyorlar. Bilgi istiyorsanız her türlü bilgi verilir. Sabahın 06:00'sında belediyeye baskın yapacaksınız. Bu anlayış nedir? Bu çağdışı kafa hangi anlayıştadır? Baskılar daha gelecek ama her baskı bizi daha da bileyecektir.

Herşeyi yakından takip ediyoruz. Bir Genel Başkan Yardımcımız İzmir'e gittiler. O savcının nereden ve hangi gerekçeyle oraya getirildiğini de çok iyi biliyoruz. Gün gelecek devran dönecek. Birileri bunun hesabını verecek.

VAN DEPREMİ

Türkiye'nin pek çok sorunu var. Bir deprem acısı yaşadık. Erciş ve Van'da insanlarımız binaların altında kalarak hayatlarını kaybettiler. Beni sevindiren bir olay var. Biz tasada ve kıvançta beraber olduğumuzu bu acı dolayısıyla gösterdik. Tüm Türkiye'nin kalbi Erciş ve Van için attı. Birileri bölmek istedi ama Türkiye Van'a kilitlendi.

Olayın hemen ertesinde, hiç kimse yokken iki tane CHP Merkez Yönetim Kurulu üyesi, Genel Başkan Yardımcısı Erciş ve Van'daydı. CHP ne yaptı diyorlar? CHP'li belediyeler tek yürek çalıştı. Kadın kollarımız gitti. Türkiye'nin her tarafından yardımlar geldi. Ama CHP olarak bizler ayrı depo oluşturduk. Hiç bir kargaşa çıkmadı.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın gidip kaldığı çadırı Kartal Belediyemiz kurdu. Biz deprem olayına gerçekten yüreğimizi koyduk. İlk arama kurtarma ekibini özel uçakla gönderen İzmir Anakent Belediyesidir. 55 kişiyle oraya gitmiştir. Biz bunların reklamını yapmıyoruz. Neden? Bizim yüreğimizde insan sevgisi var.

Deprem olmuş, insanlar enkaz altında pek çok yerden acil arama kurtarma ekipleri gönderelim. Bizim hükümet diyorki, Kendi potansiyelimizi görelim, göndermeyin. Bunu söyleyen kişi de Küstebek namına maruz olan bir bakanımız. O arama kurtarma ekiplerini bekletip, o insanları enkaz altında bırakan bakana, sorumlu sizsiniz deme hakkımız yok mu? Bunlar için hayatın önemi yoktur, depremzede ölmüş enkaz altında, hiç önemi yok. Onların derdi rant. Başka dertleri yok.

Japonya'da deprem oluyor. İmardan Sorumlu bir bakan şöyle diyor, 'Ben depremzedeler için herşeyi yapmaya hazırdım. Ancak felaket zedelerin kalbini kırdığım için görevi bırakıyorum'... Srf kalbini kırdığı için... Bizde bırakın kalp kırmayı... Enkazın altında kalıyor... Ölüme terk ediyorsunuz ama çivilenmiş gibi koltuğunuzda oturuyorsunuz.

SENİN HEDEFİN ATATÜRKLE HESAPLAŞMAK

Kendi kişisel tarihinden utanç duyan bir Başbakan kalkıp CHP'ye tarihinle yüzleş diyor. Yüzleştik, bu adamı deliğe süpürmeyin adamı kullanın diyen bir adam CHP tarihinde yoktur. Tarihinle hesaplaş derken kendi hedefini ortaya koyuyor.

Kendine gel Başbakan, ne zaman pusulan şaşsa CHP'nin tarihine saldırıyorsun. Senin başka işin yok mu? Sen hangi rövanşın peşindesin? Sen Mustafa Kemal'e ulaşmak ve onu eleştirmek istiyorsun. Senin düşünceni biliyorum ben. Senin hedefin Atatürk'le hesaplaşmak. Senin hedefin Cumhuriyeti tasfiye etmek. Sanma biz bunların farkında değiliz.

Tarih değerlerin kıymetini bilenler içindir. Hatırlatmak isterim ki Cumhuryet bu milletin yeniden mayalanma projesidir. Bu maya tutmuştur. Hiç bir şeyden ders almıyorsanız, son yaşadığımız Van ve Erciş konusunda Türkiye'nin nasıl bütün olduğunu görün.