BIST 10.269
DOLAR 32,35
EURO 34,79
ALTIN 2.393,73
HABER /  GÜNCEL

Demirel, Öcalan'a kimlik vermedi

Süleyman Demirel, İmralı’dan "TC üst kimliğini kabul ediyoruz" diyen Abdullah Öcalan'ın sözlerini değerlendirdi.

Abone ol

Demirel, kendi döneminde de gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı için 5+5 formülünün doğru olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanını halk seçerse, kimseye değil, halka şükran duygusu içinde olur” ifadesini kullandı. Demirel, gündeme ilişkin AKŞAM’ın soruları yanıtladı: Öcalan, “TC üst kimliğini kabul ediyoruz” şeklinde bir yorumla tekrar gündeme geldi... Doğrusu 40 bin kişinin ölümüne sebep olmuş, daha sonra mahkeme edilip idama, ömür boyu hapse mahkum edilmiş birisinin Türkiye meseleleri üzerine muhatap alınmasını yadırgıyorum. Bu zatın ne düşündüğü benim için önemli değildir. Çünkü iyi niyet sahibi olabileceğine hiç inanmadım, bugün de inanmıyorum. Türkiye’nin bölünmesi için gayretler sarf etmiş ve senelerce bunun için uğraşmış, senelerce hunharca kan dökülmesine neden olmuştur. Şimdi Türkiye meseleleri üzerinde söz sahibi olmasını kabullenemiyorum. ÇANKAYA’YI HALK SEÇMELİ MİT müsteşarının İmralı’da görüşmesini nasıl değerlendiyorsunuz? İstihbaratçıların birtakım faaliyetler içinde olması yadırganacak bir durum değildir. Ama bu zatın düşüncelerini Türk kamuoyuna intikal ettirmekte bir yarar görmüyorum. Ve bunların üzerine bir yorum yapmakta da fayda görmüyorum. 5+5 yeniden gündeme geldi... Görülmüştür ki 7 sene, Cumhurbaşkanlığı sürecinde uzundur. Fransa’da da uzun bulup 5 seneye indirdiler. Ben daha önce de söyledim. 7 sene içinde Türkiye’de pek çok şey değişiyor. Nasıl ki seçim için 5 sene uzunsa ve bu zamana kadar tatbikatları 4 senede yapılıyorsa, cumhurbaşkanlığı için de 7 sene uzundur. Bunun 5 seneye indirilmesi cumhurbaşkanın fonksiyonunu daha iyi verebilmesi bakımından doğru olur. Böyle bir değişiklik, bugünün meselesi değildir; yarına ait olacaktır. Bugünkü cumhurbaşkanı bana göre 7 senelik görevini tamamlayacaktır. 5 artı 5 aslında önemli ve lazım bir şeydir. Ayrıca ben bununla kalmıyorum ve cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmeli, diyorum. Çünkü cumhurbaşkanı arkasındaki destek dolayısıyla sadece halka şükran duygusu içinde olmalıdır. Daha güçlü olur, görevini daha bağımsız biçimde yapar. Ona ihtiyaç da vardır. “BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLECEKTİR” Başkanlık sistemi tartışmalarına ne diyorsunuz? Başkanlık sistemi de Türkiye’nin düşünmesi lazım bir şeydir. Elbette Türkiye başkanlık sistemine geçecektir. Halkı, devlete daha çok ortak etmek lazım. Halkla rejim kopuk. Cumhuriyet dediğiniz halk idaresi demektir ama halk sadece 4 senede bir sandık başına gidiyor, o kadar. Halkın Türkiye’yi yönetme sahibi, yönetme hakkı halka ait olduğu için halkı Türkiye’nin bütün yönetimlerine iştirak ettirmek lazım. Mahalli seçimlerle, millet meclisi seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimleri ile referandum ile halkı iştirak ettirmek lazım. Halkla devlet arasındaki köprü iyi işlemiyor. Çünkü siyasi partiler tahrip edilmiştir ve siyasi partiler bugün dirilmeye çalışıyor. Siyasi partiler, siyaset, halkla devlet arasındaki köprüdür ve bu köprü iyi işlemiyor. Haber: Deniz Güçer Kaynak: www.aksam.com.tr