BIST 10.337
DOLAR 32,26
EURO 34,68
ALTIN 2.405,36
HABER /  GÜNCEL

Delirtilen çocuk gelinin acı sonu

Eşi, kayınpederi ve kayınvalidesinin uyguladığı fiziksel ve pskolojik şiddete dayanamayan, tuvalette felç ve akli dengesini yitirmiş halde bulnan Melek, hayata veda etti

Abone ol

Daha 16 yaşında evlendirilen 'çocuk gelin', 18 yaşında geldiğinde buz gibi havada bebeğini ölü olarak kucağına alan, yaşadığı şiddete ve yaşam şartlarına dayanamayan, tuvalete bağlanmış ve akli dengesini kaybetmiş bir şekilde bulunan Melek Karaaslan hayatını kaybetti.

Hasteneye getirildiğinde 30 kilogram olan Melek için ağrı Valiliği Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı devreye girdi. Ağrı Devlet Hastanesi’nden Ankara ’ya ambulans uçakla sevk edilen Melek, yoğun bakımda bir haftadır verdiği yaşam savaşını kaybetti.

ANKARA'DA VEFAT ETTİ

Melek, geçen hafta Cuma günü Ağrı Devlet Hastanesi’nden önce ambulansla Erzurum’a sevk edildi. Ağrı Valiliği, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın duruma müdahil olmasıyla Melek, ambulans uçakla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Melek hastanenin yoğun bakımında dün (Çarşamba) saat 15.00 sularında vefat etti.

16 YAŞINDA EVLENDİRİLDİ, BEBEĞİNİ SOKAKTA DOĞURDU

Melek Karaaslan, 8 çocuklu ailesinin en büyük 2. çocuğu. 1988 doğumlu. 8 yıl önce, 16 yaşında evlendirildi. Ağrı ’nın Hamur ilçesinde eşinin ailesiyle birlikte yaşamaya başladı. İddialara göre, eşinden ve ailesinden sürekli şiddet görüyordu. Evliliğinden 3 yıl sonra ilk çocuğu oldu. Yine dayak yediği bir gün dışarı atıldı. Hamile olan genç kadının evin dışında tek başına doğurduğu çocuk öldü. Melek o saatten sonra psikolojik bunalıma girdi. Davranışları bozulmaya başlayan Melek, eşinin ailesinden daha fazla şiddet görmeye başladı.

BİR DAHA HABER ALINAMADI

Sonraki yıllar Melek’in 2 çocuğu daha oldu. Ancak şiddet hiçbir zaman bitmedi. Melek’in babası birkaç kez kızını alıp eve geri götürdü. Ancak ailelerin büyükleri kızı ‘namustur’ diyerek eşinin evine geri gönderdi. Bu durum en son 6 ay önce yaşandı. Eşinin evine dönen Melek, gördüğü şiddet karşısında tuvaletini dahi tutamaz hale geldi. Ailesi kızı Melek’i en son 3-4 ay önce görmüş, o saatten sonra da bir daha haber alamamıştı.

KARDEŞİMİ GÖRÜNCE MAHVOLDUM

İstanbul ’da çalışan Melek’in ağabeyi Reis, Ağrı ’ya döndü. Ailesinin haber alamadığı Melek’i iki hafta önce görmeye gitti. Melek’in bir düğünde olduğunu söylediler. Evde 15 dakika kalan Reis, kardeşini tuvalette yatarken buldu. Türkçe konuşmakta zorlanan Reis, Melek için ‘Mahvolmuş’ ifadesini kullanabildi: “Melek’lere gittim. Baktım kapıyı çekmişler. ‘Düğüne gitti’ dediler. 15 dakika oturdum. Kapıyı açtım. Lavaboda gördüm. ‘Neden orada’ diye sordum. ‘Hasta’ dediler. Altına kaçırıyormuş. ‘Kayınpederi burada bıraktı’ dediler. Ben kardeşimi görünce dayanamadım. Karanlık bir yerde. Yatıyor. Tuvalete bırakmışlar. Babama söyledim. Çok üzüldüm. Ağladım. Annem perişan, herkes perişan. Ben en son 8 ay önce gördüm. O zaman çok normaldi, hafif bir hastalığı vardı. Şimdi hastanede. Sadece yatıyor, konuşamıyor. Tüm vücudu yara içinde.” Reis, Melek’in eşinden ve ailesinden şikayetçi olduklarını da anlattı.

ÖLÜME TERK EDİLMİŞ

Melek’in babası Kasım Levent Türkçe bilmiyor. Reis aracılığıyla durumu şöyle anlatıyor: “Kız ölüyormuş. Şikayet ettim. Bir ay mı, bir sene mi orada bilmiyoruz. En son 3 – 4 ay önce gördüm. O zaman normaldi.” Anne Hanım Levent ise, ağlamaktan konuşamıyor.

Ağrı Devlet Hastanesi çalışanlarından bir yetkili ise şunları söyledi: “Kızı ölüme terk etmişler Direkt öldüremedikleri için böyle bir yol seçmişler. Tuvalette tahta bir zeminde yatmış. Kendi tuvaletinin içinde olduğu için de yaralarını kurt kaplamıştı. Sağlık raporu çıkarıldı. Ailesinin durumu iyi değil. Ailesi bakamayacağını söyledi, bu nedenle sosyal hizmetlerde bakılması konusunda raporlar hazırlanıyor. Melek’in eşi ve eşinin babası polis tarafından gözaltına alındı. Ancak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı."