BIST 10.083
DOLAR 32,43
EURO 34,78
ALTIN 2.436,34
HABER /  GÜNCEL

Davutoğlu 'Zalimler rahat uyuyamayacak'

Çanakkale Zaferi'nin 100'üncü yılı dolayısıyla düzenlenen törenlerde konuşan Başbakan Davutoğlu, "Biz nefes alırken dünyada zalimler rahat uyuyamayacak" dedi.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale zaferinin 100'üncü yılı dolayısıyla düzenlenen törende konuştu. Çanakkale şehitlerine seslenen Davutoğlu, "Siz şehit olurken sizlerle omuz omuza savaşanlar var ya, hani Husum'tan, Kerkük'ten, Basra'dan gelenler varya, Allah şahit ki onların torunlarına zülmedenlerin karşısında duracağız. Biz nefes alırken, dünyada zalimler rahat uyuyamayacak" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale Zaferi'nin 100'üncü yılı dolayısıyla Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuştu.

ŞEHİTLERİN TORUNLARININ KADERİ BİZİM KADERİMİZDİR

Memleketin her yerinde Çanakkale şehitlerinin torunları olduğunu söyleyen Davutoğlu, sadece Türkiye'de değil, bütün İslam coğrafyasında Çanakkale şehitleri olduğunu belirterek "Nasıl aziz İstanbul'un düşmemesi için Iraklılar, Filistinliler, Boşnaklar, Azeriler hep bareber savaşmışsa, bugün 100 yıl sonra aziz şehitlerin torunlarının kaderi bizim kaderimizdir. Balkanların, Filistin'in kaderi Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderine bağlıdır" dedi.

ÇANAKKALE DÜŞERSE MAZLUM MİLLETLERİN KADERİ DÜŞER

Mehmet Akif Çanakkale Şehitleri'ne hitap ederken, Muhammet İkbal'in de Balkan şehitleri hakkında yazdığını hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu "Hint müslümanları ayaktaydı, Orta Asyadaki soydaşlarımız ayaktaydı, hep beraber dua ediyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki, Çanakkale düşerse, İstanbul düşerse, mazlum milletlerin de kaderi düşer. O mazlum milletlerin kaderi Çanakkale savaşıyla değişti. Çanakkale gösterdi ki, hiçbir güç iman gücünün üstünde olamaz. Hiçbir güç Seyit Onbaşı'nın gücünden üstün olamaz. Eğer mazlum milletler başkaldırmışsa, bunda Çanakkale şehitlerinin izi vardır" dedi.

İNSANLIĞI HAYSİYETİ KAHRAMANLIĞI ÖĞRETEN ATALARIMIZ

Çanakkale savaşı sırasında destanlar yazıldığını anlatan Davutoğlu şöyle konuştu:

"Bir çok Anzak hatırasında dedelerimizin destanını yazar. Bir ara verildiğinde bir Anzak askerinin yaralı olması sebebiyle, bir Türk askerinin beyaz bayrak çekerek, bir Anzak'ı çekerek düşman siperine bırakması, insanlığa sadece ahlakı değil, barışın ve civanmertliğin ahlakını da göstermiştir. Selam olsun insanlığa haysiyeti, kahramanlığı öğreten atalaramıza. Selam olsun bu aziz bayrak için bir an bire tereddüt etmeden ölenlere. Onların emaneti omuzlarımızdadır. Onların emanetine bir an bile ihanet eden bulursa karşılarında Seyit Onbaşı'nın torunlarını bulacaktır.

BU OMUZLAR SEYİT ONBAŞININ OMUZLARI KADAR SAĞLAMDIR

Aziz şehitlerimiz, sizlere bu topraklardan sesleniyoruz. Ruhunuz şad olsun ve emin olun her birinizin ellerinizi öperek söylüyorum, imanlarınızı hissederek söylüyorum, bıraktığınız eller emin ellerdedir, emin ve sağlam omuzlardır. Bu omuzlar Seyit Onbaşı'nın yüreği kadar sağlamdır.

Dizimizde derman kalmayıncaya kadar bu aziz bayrağı bir an bile omuzlarımızdan eksik etmeyeceğiz. Bu toprakların bir santimetrekaresini bile hayinlere terketmeyeceğiz. Milli irade ve milletin iradesi ne derse sadece o olacak, sadece sizin torunlarınız bu topraklarda özgürce başı dik olarak emanetinize sahip çıkacak.

MAZLUMLARA BAĞRIMIZI AÇACAĞIZ

Sizlerle omuz omuza savaşanlar var ya, hani Humus'tan Kerkük'ten Basra'dan gelen varya Allah şahit ki onların torunlarına zülmedenlerin karşısında duracağız. Biz nefes alırken, dünyada zalimler rahat uyuyamayacak. Biz nefes alırken, İstanbul Ankara ayaktayken, mazlum milletler sığınmak istediğinde bağırlarımızı onlara açacağız, nasıl 2 milyon kardeşimizi bağrımıza basmışsak, nasıl Kosova savaşında kucağımıza basmışsak, nasıl Halepçe'den gelenleri bağrımıza basmışsak. 

GEMİLERİMİZ, UÇAKLARIMIZ, TANKLARIMIZ TÜRK MALI OLACAK

Aziz Şehitlerimiz sizler rahat uyuyunuz. Bugün artık kudretli ve şafkatli bir Türkiye Cumhuriyeti var. İşte iki gün önce Gölbaşı'nda bir izzet töreni vardı. Savunma sanayi projelerinin zirvesi olan radar ve elektronik harp teknoloji merkezini açtık. Bu ne demek biliyor musunuz, Nusret gemisi Türk malı değildi ama bundan sonra her gemi Türk gemisi olacak, her uçak Türk uçağı olacak, tanklarımız modernizasyon için başka ülkelerin himmetine terkedilmeyecek.

Yeni Türkiye'nin 1911 ile 1923 şehitlerinin üzerinde Türkiye Cumhuriyeti doğmuşsa, bugünden itibaren küresel bir güç olan, dünyanın en büyük 10 ekonomik gücü arasına giren Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihe ayak izleriyle birlikte gelecek. Selam olsun aziz şehitlerimize. Aziz şehitlerimiz ruhunuz şad olsun. Bayramınız mübarek olsun. Allaha emanet olsun.